-6- Karşılaşma

1K 57 6
                                    

Mira'dan
Tuvalette yerde ağlarken kapı açıldı. Tabi ben sadece ağlıyordum. Bir nevi unutmak amaçlı göz yaşlarımı kullanıyordum. O sahneyi ne yaparsam yapayım aklımdan silemiyordum. "Hey..." dedi bana hiç yabancı olmayan bir ses. "...seni bu kadar üzen şeyde ne?" diye sordu Meriç.
Ama cevap vermedim konuşursam daha çok ağlarım ve bunu daha sadece uçakta tanıştığım birinin karşısında yapamam. "Ne oldu?" dedi yumuşak bir sesle. Bana acıyordu bana acıyordu ve ben bunu istemiyordum ama acınası bir halde olduğum için ses çıkarmıyordum. "Ben-" kendimde olanları anlatıcak gücü bulamıyordum bile. Bu kadar acınası olmak benim için bile fazla. Bunu fark edince daha şiddetli ağlamaya başladım. Kelimeleri toplamakta zorlansamda hıçkırıklarımın arasında "O-onu..ço-çok..öz-özledim." dedim. Tabi o durumu anlamakta zorlanıyordu. Çünkü hiçbirşeyi bilmiyor ve bu benim için durumu kolaylaştırır. Çünkü ağladığım durumu duysa gerçekten çok salak olduğumu düşünebilirdi. Öyleyim. Ama bir erkek için ağladığımı kabullenmek istemiyorum. Belki zamanı gelice Meriç'e anlatırım. Ama sonuçta belki yollarımız ayrı düşebilir. Sonuçta aynı yere gidiyoruz diye bir şey yok. Bir süre sonra Meriç'in huzurlu kokusuyla uykuya daldım...
-----------------------------------
Biri beni dürttü. Bende beni uyandırmaması için bir şeyler mırıldandım. Sonra Meriç'in sesini duydum "Mira! Hadi ama uyan artık. Yoksa seni, burada bırakıp giderim." dedi.
Bende ayağa kalkarak "Tamam be kalktık işte." dedim maskemin arkasından. İşte benim için bu kadar kolay. Bir saat önce ağladığımı görenler ya da duyanlar dışında anlayamazlardı. Çünkü artık gerçek duygularımı gizleme konusunda profesyonel olmuştum. Bir süre sonra çevremdekileri düşününce onların benim için üzüldüğünü anladığımda kendimi duvarların arkasını saklamaya karar verdim. Yoksa onlar üzülür ve bu beni de üzer.
"Ne olduğunu anlatmadan kaçamazsın." dedi meraklı bir sesle. Ama onu takmadım. Çünkü şu an anlatamazdım.
"Geliyo musun yoksa yerle ilişkiye mi girdin?" dedim alaylı bir sesle.
Eski halime dönmüş olamam onu memnun etmiş olmalı ki yamuk bir gülümsemeyle "Peki geldim." dedi ve ayağa kalktı. Biz dışarı çıkmışken erkekler tuvaletinin kapısı açıldı ve Cenk çıktı.
Düşünceli bir hali vardı.
Maya muhtemelen koltukta oturuyordur. Onu ben göndermiştim. Beni ağlarken görmesi onu üzerdi.
"Hey, iyi misin?" diye sordu Cenk. "Solgun görünüyorsun."
"Ben iyiyim," dedim ve ekledim alaylı bir tonda "hem sen gidip sevgilinin yanında özlem gidersene."
"Peki. Zaten birazdan inişe geçicez yerinize geçin." dedi ve koltuğuna gitti.
"Gerçekten iyisin demi?" diye sordu Meriç "Gerçekten de solgun görünüyorsun."
"İyiyim ben," dedim samimi bir gülüşle "çikolata yersem geçer herşey merak etme."
Benimle ilgilenmesi gururumu okşamıştı. Yerimize oturduk ve pilot konuştu "İnişe geçiyoruz, lütfen kemerlenizi takınız." kemerimi takmaya çalıştım ama olmuyordu. Sonra bir host -hosteslerin erkek olanı işte- geldi ve yardım etti. Ama cidden taş bişiydi.
"Teşekkürler." dedim samimi bir gülümsemeyle.
"Ne demek küçük hanım." dedi ve göz kırparak gitti.
Küçük hanım demesine bozulmuştum azcık bile olsa.
Meriç'e baktığımda biraz önce bana yardım eden hosta kötü kötü bakıyordu.
"Hey ne oldu?" diye sordum. Cevap vermedi. Neydi şimdi bunu tripi. Neyse. Uğraşamam zaten.
------------------------------------
Uçak indiğinde bavulumu almak için kalkıcakken Meriç'in uyukladığını gördüm. Onu uyandırmak için dürttüm ama ses yok. "Meriç! Hadi kalk geldik." dedim ama yine ses yok. "Meriç çekil valizimi alıcam uyan." ama yine ses yok. Sonra aklıma gelen fikirle sinsice sırıttım. İyi ki çikolata alırken su da almayı akıl edebilmişim. Suyu alıp kapağını açtım ve Meriç tişörtünün içine döktüm.
"Amına-" diye uyandı ve bende anırarak gülmeye başladım. "Mira, seni varya!" dedi ve beni gıdıklamaya başladı. "Dur lüt-hahahhahahajhahahah!" en sonunda durduğunda valizimi alabilmiştim. Meriç'te arkamdan geliyordu. Dışarı çıkınca Maya ve Cenk'i aradım ama onun yerine eskiden aşık olduğum buz mavisi gözlerle karşılaştım. Demir?!
Maya'dan
Dışarı çıkınca Cenk işe beraber ilerdeki kafeye ilerledik. Bu sırada bende Mira'ya mesaj attım.
Gönderilen: İkiz
Biz havalimanındaki kafedeyiz sende gel.
Gönderdikten sonra beklemeye başladık.
Bir süre sonra Mira hala gelmeyince merak edip dışarı çıkıyordum ki kapıyı açınca karşımda duygusuz Mira var. Yine şu konu ile ilgili bir şeyler olmuş olmalı. Mira'nın yeniden kendini dünyaya soyutlamasını gerektiricek kadar önemli bişeyler olmuş olmalı.
"Sen iyi misin?" diye sordum.
"Hiç olmadığım kadar." dedi ve burul bir gülümseme takındı.
"Hadi gel, oturalım." dedim ve ekledim "Ve kesinlikle bir şey olmuş saklayamazsın."
"Tamam, sonra anlatırım." dedi ve sandalye çekip oturdu.
Garson geldi "Ne istersiniz?" dedi.
Mira direk "Sıcak çikolata." diye atıldı.
Cenk'ten yazık gariban olayı anlamamış saf saf bakıyo.
Mira'nın sıcak çikolatası geldikten sonra bende Cenk'e kaş göz işareti ile gitmesini anlatmaya çalışıyordum ve sonunda anladı.
"Ben tuvalete gidiyim." dedi ve gitti.
Bende direk olarak Mira'ya döndüm. Yine duygusuz bir şekilde sıcak çikolatasını içiyordu ve dalmıştı. "Evet, şimdi bana ne olduğunu anlat." dedim ve elindeki sıcak çikolatayı alıp bir yudum aldım. Ben daha yudumu yutamamışken konuştu "Meriç'i öptüm." dedi duygusuz bir sesle ve bende öksürmeye başladım.
"Tamam bir ara olucağını biliyordum ama bu kadar aceleci davranman çok garip." dedim.
"Anlamıyorsun," dedi "onu isteyerek öpmedim."
"O zaman ne oldu? Anlatsana."
"Peki. Uçaktan inince sence kimi gördüm?" diye sordu.
Tahmin ettiğim kişi mi yoksa?
"D-demir'i mi?" diye sordum korkarak.
Yine Demir salağı yüzünden Mira eski haline dönemez. Onun hayat dolu hallerine bu kadar alışmıştım.
Buruk bir gülümsemeyle cevap verdi "Evet. Meriç'i kullanmış gibi oldum ama olsun. Onu gördüğümde ondan nefret edemedim. Bu yüzden kendimden nefret ediyorum. Onu hala seviyorum ama sevmek istemiyorum." dedi ve devam etti "Panikledim tamam mı? O yüzden aklıma ilk gelen şeyi yaptım ve Meriç'i.. öptüm."
Olamaz! Bunu yapmamalıydı. En son Mira'nın çıktığı çocuk şu an toprak altında. Acaba neden?
Tabi ki de Demir yüzünden. Neredeyse Cenk'te tahtalı köye gidicekti ama son anda kurtuldu.
"Ama eğer sen böyle birşey yaptıysan Meriç'in-" sözümü keserek "hayatı tehlikede. Biliyorum. Çok bencil bir insanım. Bunu da biliyorum."
"Öyle deme." dedim şefkatli bir sesle "Sen tanıdığım en iyi insanlardan birisin-" yine sözümü kesti ve "Bunları beni rahatlatmak için söylediğini biliyorum. Merak etme ben artık kabullendim."
"Ah kendine haksızlık ediyosun-" tam konuşucakken kafenin kapısı açıldı ve içeri Meriç girdi.
Tek fark sol gözünün morluğu ve kanamış bir burun!
•••••••••••••••••••••••••••
Selam arkadaşlar. Kütüphanemdeki kitapları bitirdiğim için daha sık bölüm gelicek.
Multimedia: Demir
Ve Mira ve Maya karakterlerinden ufak bir değişiklik oldu.
Mira : Erica Mohn Kvam
Maya : Aurora Mohn Kvam
Ve sizden ufak bir isteğim var. Vote vermeden geçmeseniz? Yani en azından 2 saniyelik iş. Yorumda demiyorum zaten.
Neyse.
Umarım bölümü beğenmişsinizdir.

İkizler... (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin