''Güven''

1K 22 40
                                    

Arkadaşlar başrol de hâlâ Ayaz, Güven ve Buse var... değişme falan yok. Keyifli okumalar. Şarkı kısmı gelince Bu şehir girdap gülüm'ü indirip dinleyerek okursanız daha iyi olur.
Multi; Güven ve Pınar

Bölüm şarkısı; Gürkan Uygun- Bu şehir girdap gülüm

Güven Soykıran;

Düşün Kim üzebilir seni, senden başka?
Kim doldurabilir içindeki boşluğu, sen istemezsen?
Kim mutlu edebilir seni, sen hazır değilsen?
Kim yıkar, yıpratır, sen izin vermezsen?
Kim sever seni, sen kendini sevmezsen?
Her şey sende başlar, sende biter...

Kafamı kaldırıp, aynaya baktım. Çıplak bedenim, yorgundu. Ama en çok, ruhum yorgundu. Ayağa kalkıp, odadan çıktım. Salondaki koltuktan, deri ceketimi alıp üzerime geçirdim. Altımdaki paçası çamurlu olan pantolonum, pekte umurumda değildi açıkçası. Deri ceketimin fermuarını sonuna kadar çekip, ayağıma botlarımı geçirdim. Kapıyı kapatmam'la evin içinde telefonumun zil sesi yankılandı. "Has siktir ya." diyerek ağzımın içinde homurdandım. Ya Samet arıyordu, ya da Annem. bu iki kişiden başka arayanım yoktu maalesef. Kapattığım kapıyı hızla açıp, botlarımı çıkarmadan içeri girdim. Zaten evin içini bok götürüyordu. Botlarla içeri girmem sorun yaratmayacaktı. Koltuğun hemen dibinde çalan telefonumu alıp, arayana baktım. Samet'ti. Açıp telefonu kulağıma götürdüm. Tekrardan evden çıkarken, konuşmasını bekliyordum.

"Ne yapıyorsun hayırsız? Ben aramasam, sesini duymayı bırak, varlığını unutacağım." dediğinde kurumuş dudaklarımı ıslattım.

"Geçinmeye çalışıyorum." dediğimde,

"Sen şuna, yaşamaya çalışıyorum desene doğrudan." diyerek sinirle konuştu.

Beni her aradığında, İstanbul'a gelmem için yarım saat dil döküyordu ama başarısız olduğu ortadaydı...

"Evet kardeşim. Vicdanımın sesiyle yaşamaya çalışıyorum. Sen ne yapıyorsun?" Diyerek dişlerimi sıktım. Neredeyse sekiz ay, Busenin ne yapıp ne ettiğini ona sormuştum ama bu son iki ay, ne yapıp ne ettiğini sormayı bırakın adını dahi çıkaramamıştım dudaklarımdan. Onun ismi geçince yutkunamıyor, bir kaç dakika boşluğa bakıyordum.

"Yarın için alış-veriş yaptım." dediğinde tek kaşım havaya kalktı.

"Ne o? tekrardan sünnet mi olacaksın yoksa?" dediğimde, kahkaha attı.

"Salak saçma konuşma lan. Kuzenimin düğünü var." dediğinde gözlerimi bir iki saniye kapatıp, tekrardan açtım. Marketin önüne gelince, otoparka ilerleyip, kırmızı bir arabaya yaslanıp, ayağımı diğer ayağımın üstüne attım.

"Hangi kuzenin?" diye sorduğumda, Samet'in kuzenlerini hatırlamaya çalışıyordum. Mübarek öyle çok kuzeni vardı ki, saymakla bitmezdi.

"Her seferinde bunu sormak zorunda mısın? Alt tarafı otuz sekiz tane kuzenim var." diyerek güldüğünde dudaklarım kıvrıldı.

"Tabi aga suç bende otuz sekiz tane kuzeninin arasından hangisinin evleneceğini tahmin edemediğim için beni affet."

"Şu asker eğlencesine beraber gittiğimiz hani. Hatırladın mı?" dediğinde gözümün önüne gelen görüntülerle hatırladığımı belirten homurtular çıkardım.

"Neydi ismi, Orçun?" dediğimde

"Hay isim hafızana ben. Sakın yanında da Orçun diyerek onu sinir etme. İsmi Okan." dediğinde gülerek

Yeni ÇocukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin