Simay'ın ağzından;
Burada olduğum her an, onu sevmiştim. Sevmeye de devam edecektim. Çünkü canından çok sevmek bunu gerektirirdi. Nasıl ki ben onu çok çok seviyorsam, o da Şimali böyle seviyordu.
Pınardan duyduğum kadarıyla, bugün düğünleri varmış...
Üzerime giydiğim kırmızı elbiseyle, bakışlarımla baştan aşağı kendimi süzdüm.
Bakışlarımı dün gece ağlayarak, kulakımın hemen altında kestiğim saçlarıma baktım. Dudaklarımda acı bir tebessüm oluşurken, çekmeceme yönelip içinden saçlarımı aldım. Yapıştırıcı ile yaptığım tuvale yapıştırıp. Kurumasını bekledim. Saçlarımdan vazgeçmiştim. Bunu evinin duvarında taşıyacağına emindim. Çünkü arkadaş olarak gördüğü için bana değer veriyordu. Bunu biliyordum.Paketlediğim tuvali alıp, evden çıktım. Merdivenleri, yavaş yavaş inerken mırıldanıyordum.
"Benim yerime de sev, bekletme hayatı."
Büyük kapıyı, tek elimle ittirip, bedenimi dışarı attım.
Anıl'ın apartmanın önüne gelince, arka arkaya dizilmiş arabaları gördüm. En öndeki arabanın önünde, Evleniyorum lan kamiller, darısı çok sevenlerin başına. Yazıyordu.Çok sevenlerin! Bende çok seviyordum, ama kavuşamamıştım.
Islık ve alkış sesleriyle bakışlarımı onların apartmanına çevirdim. Egemen ve Ayaz ıslık çalarken, diğerleri alkış tutuyordu.
Dudaklarımı ısırıp, siyah damatlık giymiş Anıla kaydı gözlerim. O kadar yakışıklı gözüküyordu ki! Güzel kalbinin ışığı, yüzüne nur olarak sunulmuştu.
Canımsın sen, boşuna mı yaprak gibi rüzgarına kapıldım ben.
Şimal de çok güzel olmuştu. Tıpkı bir melek gibi... Tuvali koltuk altıma sıkıştırıp, bende alkışlamaya başladım. Hepsinin bakışları bana dönerken, iki kişi tebessüm etti. Anıl ve Şimal! Bende tebessüm ederek, Pınarın yanına adımladım. Onlarla gidecektim. Düğün yerine gittiğimizde, güzel bahçesi olan bir mekan karşıladı bizi. Nikah masasına geçtiklerinde Anıl, Şimalin sandalyesini çekip, oturmasına yardımcı oldu.
Nikah kıyıldığında, bir güzel kurtlarını döktüler. İçim yanıyorken, belli etmeden bende oynadım. Ne yapayım bu mutlu gününde somurtarak onu üzemezdim.Buse Karabulut;
Maşalı saçlarımı tararken adam olmayacağını anlayıp, dudak büzerek aynadaki görüntüme baktım. Yatakta tabletiyle maç skorlarına bakan Ayaz, bakışlarını bana çevirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Çocuk
Literatura FemininaYavaş adımlarla salona girdim. Sehpaya oturup, yüzünü görebildiğim kadarıyla Anıl'a bakmaya başladım. Sakalları yoktu, pürüzsüzdü suratı. Bir kızı kıskandıracak kadar güzeldi. Kafamı iki yana sallayıp, açık cama baktım. Kaşlarımı çatıp, ayağa kalktı...