18.Bölüm

126 5 4
                                    

Sevmek? Bence :

İki farklı cinsin birbirinden etkilenmesinden ortaya çıkan soyut bir kavramdır.

Dış görünüşü, konuşması, gülmesi, bakışı yada sadece kişiliği bile etkileyebilir.

'Seni seviyorum' derken aslında etkilendiğiniz yeri ön plandadır.

İlk zamanlarda onun sadece güzelliği etkilemişti. Onu tanıdıktan sonra kişiliği, konuşması, gülüşü, bakışı, saçları... Onu o yapan her şey beni etkilemişti.

Zamanla onu sevmeye başlamıştım. Onun amacıda zaten buydu. (Kendini sevdirmekti).

Uzun süre (flörtten) sonra çıkma teklifi etmek istedim.

Ahşaptan bir kalp yaptım ve ortasına (Benimle çıkar mısın?) yazdım.

Eğer kabul ederse kapağını kapatıp kalbi tek parça bırakacaktı.

Eğer kabul etmez ise kalbi ortadan iki parçaya ayıracaktı.

Kabul etti ve çok güzel renklerle boyayıp odasının giriş duvarına astı.

Sürekli gizli gizli buluştuk. Bir gün ailesi ile tanışmam için evine davet etti...

Beni sevmişlerdi. Bazen ben onlarda, bazen o bizde kalırdı.

Üç yıl nasıl geçmişti bilemedim. Bu üç yıl içerisinde ayrılıklar oldu, her seferinde ailelerimiz bizi barıştırmıştı.

Ne kadar kavga etsek de ona olan sevgim hiç azalmadı. Onu her görüşümde ilk günkü gibi etkileniyordum.

...

Bir gün arkadaşlarımla dışarıya çıktım. Çünkü o evden çıkmayacağını biraz rahatsız olduğunu söylemişti. Daha 1 saat bile olmamıştı aklım onda kaldığı için, dayanamayıp evine gittim.

(Bazen insan yapmaması gereken şeyler yapar. O gün, hayatımın ne anlamı olduğunu düşündüğüm gündü.)

Kapısının önündeydim. Zile bastım ve içeriden sesler geldi, sanki biri yada bir şey yere düşmüş gibi.

Ona bir şey oldu sandım, kapıyı kırıp içeri girdim. Tamamen çıplak şekilde yere düşmüştü. Koltuğun arkasında hiç tanımadığım bir çocuk vardı. Kalbimden vurulmuştum. Nefes alamıyordum yada hareket edemiyordum. Derin derin nefes aldım.

Ne yapamam gerekiyordu???

Neler oluyordu???

Bir anda gözlerim karardı. Kendime geldiğimde hala aynı şekilde duruyordum. O yerden kalkmaya çalışıyordu.

Onun en çok canını yakacak şeyi yaptım. Telefonumu duvara fırlatarak parçalanışını izledim. Yüzüne bile bakmadan arkamı döndüm kapıyı çarparak çıkıp gittim.

Düşünemiyordum beynim tamamen durmuştu. Bir anda aklıma en sevdiğimiz uçurumun kenarı geldi. Oradan gün doğumu ve batımını izlerdik. Orası huzur bulabildiğim tek yerdi.

Hızlı adımlarla oraya gittim. Ayakkabılarımı, üzerimdeki deri ceketi de yırtıp bir kenara attım.

Telefonu, ceketi, ayakkabıları o almıştı. Akşama kadar orada oturdum. Eve gitmek için ayağa kalktığım sırada bir ses duydum. Adımı sesleniyordu uçurumun kenarında ceketim elindeyken.

Yüksek sesle ağlamaya başladı ve birden sustu. O an içimde bir dürtü oluştu, koşma dürtüsü.

Hızlı bir şekilde koşmaya başladım bir anda gözümün önünden kayboldu. 

Son saniye de elinden tuttum. Yukarı çektim ve yüzüne sert bir tokat attım. Yaptığı her şey için. Sadece gözlerimin içine bakıyordu. Ayağa kalktım yavaş adımlarla evime gittim.

Bir kaç ay evden dışarıya çıkmadım. Kendimi bilgisayar oyunlarına vermiştim. Ailem bu durumuma şikayetçi olmaya başladığında en yakın arkadaşımı çağırdılar. 

Kolumdan tuttuğu gibi banyoya götürdü. Zorla duş aldırtıp dışarıya çıkardı. 

Uzaktan onu gördüm. Gözümden bir yaş aktı. Arkadaşım baktığım yere doğru baktı.

Ne oldu? diye sordu.

Bak orada bize bakıyor. dedim ve sırtıma hafif hafif vurmaya başladı. 

Arkadaşım her şeyin farkındaydı. Aslında o dışarıya çıktığımız gün kaza geçirmiştik. 

Sevgilim orada hayatını kaybetmişti. Ben ise aklımı, duygularımı, ve kalbimi kaybetmiştim. 

SON

Okuduğunuzda pek bir şey anlamayabilirsiniz. Bu bölümü 3 ayda yazdım parça parça ve sonu böyle bitti. Sanırım artık hikaye yazmayı bırakacağım. Yada resim çizmeyi. Neyse okuduğunuz için teşekkür ederim.

Kısa AŞK HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin