O olaydan altı ay sonra birgün Demir'i ziyaretimde bana evlenecekleni söyledi, ama ben bunu bu geçen zaman da anlamıştım, bir birlerine aşkla bakıyorlardı. Esin'le ben aynı yılda doğmuştuk ve hep beraberdik, iyi bir arkadaş gibi sıkıntım olduğunda beni teselli ederdi. Ama bana olan ilgisinden dolayı pek yakın durmamaya çalışıyordum. Çünkü annemin intikamını alana kadar düzgün bir ilişkiye giremezdim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Evlenmenin ardından 3 ay sonra Meral hamile olduğunu söyledi, aramıza yeni bir can katılacaktı, Meralin hamileliği zor geçmiş ve doğum yapmıştı, küçük masum bir kız, hastanede bebek odasına Demir'le gittiğimizde bebekteki  harfini görünce birbirimize baktık, aniden belirmişti bu işaret Allahtan doktorlar farketmemişti.Demir bebeğin kolunu kapatırken bende çıkış işlemlerini hallettim, eve geldiğimizde konuşup ne yapacağımızı tartıştık.
"Bu lanet kehanet neden benim kızımı buldu."
"Demir sakın ol, bir çaresini buluruz. "
"Nasıl buluruz, Yelenlerde, bagletlerde onu öldürmek isteyecek. "
"Demir bana bak, en iyi arkadaşımsın, senin canına dokunan banada dokunmuş sayılır. İkimiz bugüne kadar az saldırıdan kurtulmadık. Şimdide yaparız, zaten iz birkaç güne geçer, hem kim nerden onun o olduğunu anlayacak."
Demirle konuşmam birazda olsun sakinleşmesini sağlamıştı. Bende o anda annenin intikamını alabilmenin umudunu içimde hissettim.
2 Ay gibi bir süre sonra olay patlak vermiş, bizim küçük Sera'mızın yok edici olduğu kurula bildirilmişti, hiç bir açıklama beklemeden onu öldüreceklerdi. Demir göz yaşları içinde onu alıp götürmemi ve büyütmemi istedi. Tabiki de hiç düşünmeden kabul etmiştim. Bu süre zarfında aklıma imkansız olmayan başarabilirse eğer küçük Sera'nın hayatınıp kuratarabileceğim ,başka bir fikrim vardı. Sera'yı para karşılığı durumu olmayan bir aileye verdim, böylece bir insan gibi büyüyecek ve kimse bilmeyecekti.
Demir'e yerini hiç söylemedim, çünkü onu görmek isteye bilir ve ölümüne sebep olabilirdi, Meral'e Sera'nın bir süre sonra öldüğünü söylemiştik çünkü ilk günden kızımı istiyorum demeye başlamıştı. Ama kötü bir seçim yapmıştık çünkü meral delirdi, şizofren benzeri bir hastalığa yakalandı, aklı gidip gelmeye başladı, bir ağlar bir güler oldu.
Yıllar geçmiş Sera 13 yaşına gelmişti, çok şapşal ve asiydi. Okulu asan, eve geç giden, yalan söyleyen bir kız olmuştu. Onu uzaktan izler başını belaya nasıl soktuğunu görürdüm, tam bir baş belasıydı... Bir o kadar da iyi niyetli . Okulun çavuşu olmuş o ne derse onu yapmaya hazır gibiydi tüm okul. Ben bu kızı sakladıkca o yaptıklarıyla herkesin gözü önündeydi.
Aradan üç yıl geçmiş 16 yaşına ayak basmıştı, giyimine özen göstermeyen, savruk, erkek gibi hareketleri olan bir kıza dönüştü, elinden gelse herkese hesap soracaktı nerdeyse, bir tek okul kıyafetinde birşeye benziyordu.
