"Öldürün o zaman." Duyduğum sert ve soğuk sesle irkildim. Sanki normal bir şeymiş söylüyormuş gibi bir çırpıda söylemişti. Bunların bana yardım etmelerini beklerken daha tehlikeli çıkmışlardı. Ölüm emri verilen adama bakıp vicdanımın sesine engel ol...
Bölüme başlamadan önce sol alt köşedeki yıldızı parlatırsanız çok sevineceğim.💫
Buraya ben de sizin için kalp ve yıldız bırakıyorum.⭐♡ Sizinkileri de bekliyorum.❥
Keyifli okumalar.
*****
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
46. BÖLÜM "ARAYIŞ"
SEÇKİN ULUSOY
Belimdeki silahı çıkardım, havaya doğrultup iki el ateş ettim. Bahçedeki adamların hepsinin elleri silahlarına gitti ama hiçbiri silahları bana doğrultmaya cesaret edemedi.
"TEKİN ULUSOY!" Diye bağırdım avazım çıktığı kadar ve eve doğru yürüdüm.
"Seçkin abi silahı..." Yanıma gelip konuşan adama öfkeyle baktım, bakışlarımla susturup önüme döndüm, yoluma devam ettim.
Eve girip salona geçtim. Amcamı salonun ortasında öfkeyle bana baktığını görünce yanına gittim. Elindeki silahı görmek daha çok sinirlenmeme neden oldu.
"Bu da ne demek oluyor böyle Seçkin!" Dişlerinin arasından konuştu, öfkesini hiç umursamadım.
"KARIM NEREDE?" Bağırdım, elindeki silahı tekrar beline yerleştirdi, bakışları beni buldu.
"Bunun için mi geldin karşıma? O kadın için mi? Nereden bilebilirim ben senin karının yerini?" Silahı ona doğrulttum.
"BANA YALAN SÖYLEME!" Yine bağırdım.
"Buraya böyle silahla gelip bana bağırıp hesap soramazsın!"
"Bağırırım! Şimdi söyle karım nerede?" Derin nefes aldı.
"Bilmiyorum, nereden bileyim ben senin karının yerini?" Dün Ecem aniden yok olduğunda arabada bulduğum notu cebimden çıkardım, önüne attım.
"Bu ne o zaman?" Eğildi, notu aldı. Sesli bir şekilde okudu.
"Benden buraya kadar. Veda etmeden giymeyi istemezdim ama Semih öldü, benim de seninle işim bitti. Doktorla beraber yurt dışına gidiyorum, hayatıma orada devam edeceğim. Boşanma işlerimlerini en kısa zamanda halledelim. Benim için yaptığın her şey için teşekkür ederim." Okudu ve gülmeye başladı. Gülmesi varolan sinirimi arttırırken konuştu.
"Sana söylemiştim bunu en başından! O kızın böyle birisi olduğu belliydi zaten. Çıkarları için seninle birlikteydi." Hâlâ yalan söylemeye devam ediyordu. Böyle bir nota inanacağımı mı düşünüyordu gerçekten?
