Change | Liskook

Liskook 13

Ertesi gün--
Uyandım. Ve camdan dışarı bakmaya başladım. Yanımda kimse yoktu. İçeriden sesler geliyordu. Herkes uyanmıştı anlaşılan. Kalktım ve salona gittim. Hepsi oturmuş kahvaltı ediyordu.

"Sağolun ya beni de beklemişsiniz." dedim sırıtırak ve masaya oturdum.

"Çok güzel uyuyordun biraz daha uyu dedim." dedi Jungkook.

"Uyandıracaktım birazdan." dedi tekrar.

"Yorulmuşum." dedim ve hafifçe gerneştim.
Hepimiz kahvaltı ettik. Daha sonra Jisoo evden bahsettiği çocuk ile konuşmaya çıktı. Bizde hep beraber film izlemeye başladık.

NAMJOON'DAN

Oturdum ve gelmesini bekledim. O sırada bir ses duydum. Korna sesi. Ve bir kız çığlığı. Sağa baktığım da ağzım açıldı. Şok içinde baktım. Koşarak oraya gittim.

"Allah'ım çok özür dilerim iyi misiniz?" diyordu adam. Ve yerde duran kadına baktım. Sonra bir daha baktım. Ve sonra bir daha baktım.

"JISOO?! İYİ MİSİN?"

"Bacağım.." dediğinde ne yapacağımı bilemeden kucağıma aldım.
Koşarak sandalyeye oturdum.

"İyi misin?" dedim yüzüne bakarak. Çok canım yanıyordu onu öyle gördükçe.

"iyiyim.. Biraz." dedi.

"Arkadaşımı arayacağım."

"Hastaneye gidelim aramana gerek yok." dedim.

"Olsun... O en yakınım." dedi. Ve aradı. Arkadaşı 20 dakika içinde geldi.

Biz otururken Jisoo onu gördü ve seslendi. Ben de oturup gelen kıza bakıyordum.

"LISA!" BURDAYIM." diye bağırdı.
Ve kız bize doğru geliyordu. Kıza baktım ve Jisoo'ya baktım. Ve tam Jisoo'ya bakarken tekrar kıza baktım. Oda bana bakıyordu. Kız yürümeyi bıraktı. Olduğu yerde durdu. Ben bir kez daha baktım. Ve ayağa kalktım.

" Lisa, gelsene neden durdun?" dedi Jisoo.

Kız olduğu yerde bana bakıyordu. VE KIZI TANIDIM. ÖYLE BİR TANIDIM Kİ.
Ne yapacağımı bilmiyordum. Jisoo'ya baktım. Sonra kızın yanına bir erkek geldi. Erkeğin yüzü git gide yaklaşıyordu.

Kız erkeğe gelme işareti yapıyordu ama erkek geliyordu. Gelen kişi git gite tanıdık geliyordu.

"JUNGKOOK?!" diye bağırdım. O an her şey durdu. Her şey.

"Namjoon? Tanışıyor musunuz?" dedi Jisoo. Sevdiğim kızın önünde, ve kız acı çekerken. Önüme en büyük hedeflerim gelmişti. Onlara o an kin beslemedim. Onlar orada öylece durdular.

"Jungkook, Lisa? Araba çarptı ya bana. Gelseniz diyorum?" dedi Jisoo.

LİSA'DAN

Arkadaşım orada acı çekiyordu. Ama yanında bizi öldürmek isteyen o adam vardı. Jisoo için çok endişeli çıktım evden. Nasıl çıktığımı hatırlamıyorum bile. Çok korktum. Ama korkum ikiye katlandı. Jungkook ile orada kas katı kesildik. Sonra Namjoon bize doğru yürümeye başladı.

Jungkook o yürüdükçe elimi daha çok sıkıyordu. Namjoon yürümeye devam etti. Biz de küçük adımlarla geri geri gidiyorduk. Ne olacaksa şimdi olacaktı. Her şey şimdi bitecekti. Bunca yol bunca hayat şimdi bitecekti. Tek bir silah sesi ile bitecekti. Ama geçmişi bu kadar basit silmek... Tek bir kurşuna silmek. Zordu. Gözümden yaşlar akmaya başladı.

"Arkadaşınızla ilgilenin." dedi Namjoon.

"N-ne?" dedi Jungkook. Ve yürüyerek yanımızdan gitti. Ağlayarak yere oturdum. Titriyordum.

"Lisa nolur yapma güzelim ne olur bak hiç bir şey olmadı. Anasını sikeyim bu adama ne oldu?"
diyerek beni kucağına aldı ve Jisoo'nun yanındaki sandalyeye oturttu.

"Jungkook, hiç bir şey yapmadı değil mi? Hayal görmüyorum değil mi?"

"Yapmadı güzelim. Hiç bir şey olmadı. Bence artık bize o kadar kin beslemiyor. Sebebide Jisoo."

"Neyin sebebi benim? Neler oluyor ya." dedi Jisoo.

"Lisa her şeyi anlıyorum." dedi Jungkook.

"Ne oldu?" dedim.

"Namjoon Jisoo'yu seviyor. Zaten Jisoo kaç gündür onunla buluşuyor. Jisoo'nun arkadaşı olduğumuzu öğrenince Jisoo onu sevmez falan diye bize bir şey yapmadı." dedi. Her şey o kadar anlaşılır hale geliyordu ki.

"Ama yine de bizi bir kalemde unutmaz." dedim.

"Doğru. Ama bir şey de yapmaz." dedi.

Jungkook'a sarıldım. Oda bana sarıldı.

"Seni seviyorum. Seni seviyorum. Seni seviyorum." dedim.

"Bende seni çok ama çok seviyorum." dedi.

"ÖHM." dedi Jisoo.

"Aish, özür dilerim iyi misin?" dedim Jisoo'ya.

"İyiyim. Sorun yok. Namjoon ve siz ne alaka ben hiç bir şey anlamıyorum." dedi.

"Evde konuşuruz." dedim ve arabaya indik.

--