"Jimin, bırak beni!" diye bağıran Rose'ye döndüm.
İkisi de bizi görür görmez şok içinde kaldılar ve bizde hızlıca ayrıldık.
"Jungkook?? Bu ne hız kardeşim." dedi Jimin imalı imalı bakışlar atarak.
"Esas sende ki ne bu hız?" Jungkook ve Rose'yi gösteriyordu.
"Öhm. Her şey çok mantıklı geldi Jungkook. Sana da öyle geldi mi?" dedi Jimin ve Jungkook'a baktım. Oda bana baktı.
"Hiç bir şey o bittiğim iki yılı telafi edemez." diyerek bana bakan Jungkook'a baktım.
"Jungkok yapma ama." dedim. Ve yüzüne uzun uzun baktım. O dudaklara yapışmak istiyordum ama Rose ve Jimin anında eve girmişti. --Her zaman olduğu gibi--
"Tamam tamam." dedi ve burnuma dokundu.
"Artık eskisi gibi olabilir miyiz?" dedi Rose.
"Olabiliriz. Öyleyiz zaten." diyerek bize baktı Jimin.
"Şu piç Suga'yı bir halledebilsem." dedi Jungkok ve yüzüne baktım.
"Neyse." dedi benim baktığımı görünce ve sırıttım.
"Suga mı? O hala bizimle mi uğraşma derdinde?" dedi Jimin.
"Evet. Ama bu aralar çok oluyor. Yakında sikeceğim onu." Jungkook'a anlamsızca baktım.
"Tek başına ne yapabilir ki?" Jimin alayla güldü.
"Hiç bir şey yapamaz, bu yüzden onu sikeceğim dedim ya." dedi Jungkook.
"Sikmeye ne meraklıymışsın Kook." dedi Rose ve suratına şok içinde baktım. Neredeyse yerin dibine giriyordum.
"Öhm. Suga'yı yani. Başka kimi olacak?" dedi Rose yalandan anlamsız bakışlar atıyordu.
"O dediğin kelimeyi hiç yaşamamış gibisin." dedi Jimin ve şeytanca gülüyordu.
Rose suratına konuşmadan bakakaldı.
"Hemen de kızardın be." dedi Rose'ye bakarak Jimin.
"Susar mısınız? Bu neyin konusu." dedi Jungkook ve ikisi de koltuğa oturdu.
"Bu ortamı özlemişim." dedim.
"Bende 2 yıldır seni özlüyorum ama işte." dedi Jungkook bıkkın bir şekilde. Ofladım.
"Her seferinde bunu yüzüme mi vuracaksın?" dedim ciddi bir şekilde.
"Vuracağım tabi ki. Haksız mıyım?" dedi Jungkook ve sinirle yüzüne baktım.
"Haklısın, evet haklısın ama benim de kendimce sebeplerim vardı ve her şeyi az önce anlattım konu kapandı diye düşünmüştüm." dedim ve imalı imalı baktım.
"O iki yılı nasıl hemen unutabilirim?" dedi Jungkook.
"Jungkook seni çok özledim ben." dedim.
"Bir de beni düşün." dedi hala aklı başka konudaydı.
"Ya sus artık." dedim ve bana hayır dercesine gülerek kafa salladı.
"Jimin bende seni çok özlemişim ya." dedi Rose ve onlara gülerek baktım.
"Jungkook, seni istiyorum." dedim ve yüzüne baktım.
"Burdayım ya." dedi. Jungkook'un dediklerimi anlamanasına inanamıyordum. Yada anlamamazlıktan geliyordu.
"Jungkook yeter artık." dedim ciddi bir şekilde.
"Ben o iki yılı unut-" diyecekken dudaklarına yapıştım.
"Oha." dediğini duydum Rose'nin.
"Kız Lisa, iki yılda sana bir şey olmuş, azmışsın sen." dedi Jimin.
"Sussana gerizekalı." dedi Rose Jimin'i çekiştiriyordu.
Jungkook'da beni öpüyordu ve o an onu o kadar çok özlemiştim ki. Onsuz her şey çok zordu. Ama şimdi bundan eser yoktu. Şimdi onun yanındaydım.
Dudakları bile, dudaklarımdaydı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Change | Liskook
Fiksi PenggemarSen beni istemesen de ben her zaman senin olacağım. Çünkü sen bana, ben sana aitim.