14.🌃

231 20 3
                                    

Eve geldik. Ve hepimiz oturduk.

"Neredeydiniz?" dedi Rose.

"Aslında size bazı haberlerimiz var." dedi Jungkook.

"İyi olandan başla." dedi Rose.

"Kötü bir şey olduğunu kim söyledi?" Dedi Jungkook.

"Oha, ben illaki kötü bir şey vardır diye düşündüm, ee ne oldu?"

Jungkook sırıtttı.

"Jisoo küçük bir kaza geçirdi ama şimdi iyi sorun yok öncelikle."

"Oh, gerçekten kötü bir şey yokmuş, iyi misin Jisoo?" dedi Rose.

"İyiyim, sorun yok." dedi Jisoo gülümseyerek.

"Devam ediyorum, biz oraya gittik Lisa ile. Jisoo'ya doğru gidiyorduk ki, Jisoo'nun yanında Namjoon vardı."

"NE?!" diye bağırdı Jimin.

"Sakin sakin. Orada öylece kaldık tabi ki. O da bize bakakaldı. Ama Namjoon Jisoo'yu seviyor. Bize yaklaştı. Ve hiç bir şey yapmadan gitti." dedi sakince Jungkook.

"Anlıyor musunuz? Bize sadece arkadaşınız ile ilgilenin dedi. Hiç bir şey yapmadan yanımızdan geçti." dedim heyecanla.

"Ne?... Aklım almıyor. Nasıl ya?" dedi Rose.

"Jisoo sayesinde. Namjoon Jisoo'ya aşık. Jisoo'da ona."

"H-hayır? Ne alaka aslında ben onu..."

"Jisoo boş yapmayalım." dedi Jungkook ve Jisoo sırıtttı.

"Jisoo yani sevdiği kız önünde bize ne yapabilir ki?" dedi Jungkook.

"Her şey o kadar mantıklı geliyor ki şu anda. Yani eskisi kadar korkmalı mıyız?" dedi Jimin.

"Eskisi kadar değil... Ama yine de hemen rahatlayamayız tabikii." dedim.

Hepsinin yüzü gülüyordu. O kadar hoşuma gidiyordu ki. Uzundur hep beraber ilk kez gülüyorduk. Yaşadığımız bunca şeye rağmen.

"Kimse bana anlatmadı, Namjoon sizin kaçtığınız adam mı yani şimdi?" dedi Jisoo.

"Evet.." dedim

"Onunla ilişkimi keseceğim. Gerçekten özür dilerim. Böyle olduğunu bilmiyordum." dedi Jisoo.

"Hayır Jisoo, kendini suçlu hissetme. Başta öyle oldu ama, şimdi senin sayende bize olan kini azalıyor." dedi Rose.

"O kötü bir adam değil mi?" Dedi Jisoo.

Hepimiz birbirimize baktık. Kötüydü, bana göre kötüydü. Ama Jisoo'ya bunu nasıl derim diye düşündüm. Çünkü o şerefsizi seviyor... Bilmiyorum...

"Bunları sonra konuşuruz." dedi Jimin.

Gece hep beraber yemek yedik. Ve sonrasında zil çaldı. Hepimiz korkuyla birbirimize baktık ve ben açarım diyerek kapıya gittim. Jungkook' da benimle geldi. Kapıyı açtığım da karşımda bir kız vardı. Önce rahatlıkla nefes çektim.

"Lisa sen içeriye git ben geliyorum." dedi Jungkook. Telaşlı gözüküyordu.

"Sorun değil, kimsiniz?" dedim.

"Jungkook'un kız arkadaşıyım." dedi kız. O an öylece durdum ve Jungkook'a baktım.

"Yok öyle bir şey, defol burdan." dedi Jungkook.

"Nasıl yok öyle bir şey? Daha dün konuştuk." dedi kız sırıtarak. İkisini de orada bıraktım. Ve Rose'nin yanına gittim. Bu sefer bitmişti.

Ne zaman güvensem, ne zaman inansam, ne zaman işte oldu desem hemen sırtımdan vuruluyorum. Hayat benim gülmemi, mutlu olmamı istemiyor. Çevremdeki insanlar da istemiyor bunu. Yalana maruz kalıyorum. Ama yine de inanıyorum, yine de affediyorum. Çünkü böyle bir insanım. İyiyim, ama kötü olmam gerekiyor bazen.

O kız kim bilmiyorum ama aklıma direkt o whatsapp'daki "." kişisi geldi. Eğer o kızsa... Jungkook bana onunla daha konuşmadağını söyledi. Ama kız bu gün evimize gelip "Jungkook'un kız arkadaşıyım." diyor ve üstüne üstlük "Daha dün konuştuk."diyor. Gerçekten her şey bu sefer bitti. Benim için bitti. İnancım da kalmadı. Artık ben bir aşka inanmıyorum. Gözümden yaşlar süzülürken kendimi odama attım. Ve yatakta oturdum. Camdan dışarıya bakıyordum. Jungkook hala yanıma gelmedi. Anlaşılan hala kızla konuşuyor. O kız varken neden benim yanıma gelsin ki? Sinirle ağlayarak saçlarıma daldım.

"Lisa uyan artık!" dedi Rose bana bakarak.

Gözümü açtım ve şok içinde Rose'ye baktım.

"Gitti mi o kız?" dedim.

"Ne kızı ya?" dedi Rose.

"Jungkook'un işte.." dedim.

"Sen rüya falan mı gördün?" dedi. Sonra durdum. Bu bir rüyaydı. O kadar kötü hissediyordum ki. Rüya olduğu için de çok mutluydum.

"Aish.. Sanırım rüya görmüşüm. Unut gitsin." dedim Rose'ye.

Sonra bir telefon sesi geldi.

Change | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin