Liskook 12💅

212 19 9
                                    

Namjoon'dan-

"Suga çekil." diyerek yola çıktım.

Yolda yürürken bir şey dikkatimi çekti.
Bir kız yerde oturmuş öylece duruyordu. Böyle şeyler genelde umrumda olmaz ama o an sanki bir şey oldu. O kız beni çekiyormuş gibi hissettim. Tam ona doğru giderken telefonum çaldı. Arayan Suga'ydı.

"Ne var?" dedim.

"Abi Jungkook'la kaçan sarışın kızın babası geldi buraya."

dediğinde şok içinde kaldım. Telefonu kapattım hiç bir şey demeden. Tam giderken aklıma kız geldi. Ne yapacağımı bilemeden olduğum yerde durdum. Sonra kıza baktım. İçim onu burada bırakıp gitmeme izin vermedi. Yanına yaklaştım.

"Bir sorun mu var?" dedim. Başını yerden ağır ağır kaldırıp soruyu soran kişiye yani bana baktı. Bana baktığı an öylece kaldım. Hayatımda bu kadar güzel insan görmemiştim. Uzun uzun baktım. Hala bakıyordum.

"Hayır yok." dedi ve kafasını tekrar yere eğdi.
Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Ama sohbetin burada bitmesini istemiyordum.

"Neden burada tek başına oturuyorsun?" dedim.

"Çok mu merak ettin? " dedi.

"Ben.. Hayır... Sadece sokakta tek başına oturan bir kız varsa, o kız iyi değildir diye düşünmüştüm hep."

"Doğru düşünmüşsün." dedi.

"Paylaşmak istersen..." dedim. Elim kolum dilim tutulmuştu. O kadar güzeldi ki.

"Sonra şimdi gitmem gerek."dedi.

"Bir daha nasıl karşılaşacağız? " dedim. Kıza yapışmış gibiydim.

"Telefonumu kaydet. Bu arada adım Jisoo." dedi.

Ve numarasını kaydettim. Hayatımda ilk kez bu kadar hızlı biriyle tanışmıştım.

LİSA'DAN-

Hepimiz dışarıda öylece dururken birden telefonum çaldı. Arayan en yakın arkadaşlarımdan Jisoo'ydu.

"Lisa... Çok yalnızım. Neredesin?"

"Nerede olduğumu bilmiyorum. Bir sorun mu var?"

"Nasıl bilmiyorsun?"

"Evim yok Jisoo."

"Benim evime gel."

"CİDDEN Mİ?!" Bir kaç arkadaşımda var ama onlar da gelse sorun olur mu? "

"Yoo olmaz. Zaten çok sıkılıyorum. Konum atıyorum. Bekliyorum. Bay"

"bay."

"Jisoo diye bir arkadaşım bizi evine çağırıyor. Hadi gidiyoruz." dedim.

Hepsi gülümsedi ve yarım saate geldik. İçeriye girdik. Jisoo hepimizi sevgiyle karşıladı.

"Anlatsana ya, evin yok ve bir sürü arkadaşın var. Onlarında mı evi yok?" dedi Jisoo.

"Evleri var. Ama artık oraya gidemeyiz."

"Şunu doğru düzgün anlat Lisa."

"Peşimizde bir adam var. Bizi öldürmek istiyor. Kaçıyoruz Jisoo. Bu kadarı yeter detaya gerek yok."

"NE?! Sizi öldürmek mi istiyor?! Ne yapacaksınız??" dedi endişeli görünüyordu.

"Burada saklanacağız." dedim.

O sırada Jisoo'nun telefonu çaldı.

"Numara... Bakayım." dedi. Açtı ve konuşmaya başladı.

"Alo?"

"Merhaba. Ben.. yolda karşılaşmıştık ya. İsmimi söyleme fırsatım olmamıştı. Namjoon ben."

"Aish.. Hatırladım. Sonra konuşsak olur mu? Şimdi misafirim var."

"O-olur... Görüşürüz."

"Görüşürüz."

Jisoo sonra telefonu kapattı.

"Kimdi?" dedim.

"Buraya gelmeden önce tanıştığım biri. Boşver." dedi.

Akşam--

Hep beraber yemek yedik. Ve uyuduk.
Sabah olduğunda herkes uyuyordu ve ben uyandım. Kalkıp salona gittim. Jisoo hiç bir yer de yoktu. Mutfağa gittim. Masa da bir not gördüm ve okudum.

"Ben dün bahsettiğim, hani sokakta tanıştım dediğim çocuk ile buluşmaya gittim. Dolapta her şey var. Kendi eviniz gibi davranın :) - Jisoo"
yazılı bir kağıt buldum ve gülümsedim.

NAMJOON'DAN-

Masaya oturdum ve onun gelmesini bekledim. 10 15 dakikaya geldi. O kadar güzeldi ki. Hayatımda ilk kez bu kadar aşık olduğumu, evet aşık oldum, farkediyordum.

Yanıma doğru gelirken birden durdu. Yandaki masaya tutundu. Sandalyeyi düşürerek kalktım ve koştum.

"Hoop! İyi misin?" dedim. Onu tutuyordum.

"Başım dönd-" derken bayıldı.

"JISOO! SİKTİR!" kucağıma alıp koşarak arabaya doğru gittim.

Jisoo'yu arka koltuğa yatırdım ve hemen hastaneye gittim.

Yarım saat sonra, Jisoo uyandı ve serumu bitmek üzereydi.

"Nerdeyiz...?" dedi.

"Bayıldın. Hastanedeyiz."
bunları derken bir anda nefesim kesilir gibi oldu. Onu o şekilde görmek hayatımda görmek isteyeceğim son şey olabilirdi. Daha dün tanıştık ama ben 15 yıldır tanışıyoruz gibi hissediyordum. O an bayıldığı an tüm dünyayı yıkmak istedim hatta. Canımdan can gitti. Neden böyle oluyor anlamıyordum.

"Ama bir sorun yok merak etme. Doktor heyecan ve stresten uzak durman gerektiğini söyledi." dedim.

"Anladım.. Benimle ilgilendiğin için teşekkür ederim. Namjoon? Namjoon'du değil mi?" dedi.

"Evet. Namjoon." dedim gülümseyerek.

Yarım saat sonra LİSA'DAN-

Hepimiz koltukta oturmuş TV izliyorduk. Jungkook'un bana baktığını fark ettim.

"Bir şey mi oldu?" dedim suratına bakarak.

"Çok güzelsin." dedi. O kadar sakin söyledi ki. Tek sorun buymuş gibi.

Sonra yanağımdan öptü. Bende öptüm. O sırada zil çaldı.
Kapıyı açtım ve Jisoo gelmişti.

"Neler yaptınız?" dedi.

"Esas sen neler yaptın?" dedim sırıtarak.

"Geç otur anlatıyorum." oturduk ve anlatmaya başladı.

"Kızm ben aşık oldum. Gerçekten aşık oldum."

"Vayy! Kime?" dedim.

"Ya tanımazsın bak dinle, buluşmaya gittik ve bayılmışım. Beni alıp hastaneye getirmiş. Serumum bitene kadar beni beklemiş." dedi.

"BAYILDIN  MI?!" dedim.

"Ya önemli bir şey değil, heyecandan falan olmuş dedi. Ama o kadar karizma ve iyi kalpli ki. Ondan kimseye zarar gelmeyeceğini gözlerinden anlıyorsun." dedi.

"Daha dün tanıştın ne ara anladın bunları?" dedim.

"Anladım işte.. Bir gün onu evime davet edeceğim, sizde tanışın." dedi.

"Olabilir." dedim.

--devam edeceğim 💛 OLAYLAR KARIŞTI

Change | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin