1.2

180 18 8
                                    

Mesajı okuduğumda öylece kaldım.
Ne diyeceğimi bilemeden öylece durdum.

Koşarak odama çıktım.

O kadar tuhaf bir duygu içerisindeydim ki. Ağlasam ağlayamıyorum, gülsem gülemiyordum.

"N-ne?" yazdım ve hemen gördü. Yazıyor... Mesajını okuduğum da yemin ederim kalbim yerinden çıkıyordu.

"Boşver, artık yazma." yazdı. Yazmadım ve uygulamadan çıktım. Telefonu da kapattım. Gece boyunca yine onu düşündüm. Ama mutluydum yani mutlu hissetmiştim.
-
Sabah Rose ile hazırlanıp okulda gittik.

Zil çaldığında Rose ile geziyorduk.

Üstümüze koşarak gelen 2-3 çocuk vardı, ve tam Rose ile kenara çekilirken bana çarptılar. Ayağımı merdivene basmamla yere düştüm. Rose koşarak yanıma geldi.

"Ya önünüze baksanıza!" diye bağırdım.

"Özür dileriz yanlışlıkla oldu." dedi aralarından uzun boylu ve sarışın bir çocuk.

"Tamam sorun değil." dediğimde gittiler ve ayağa kalkmaya çalıştım. Lanet olsun ki ayağımı burkmuştum!

"Ah!" diyerek tekrar yere oturdum. O sırada Rose kolumu çekiştiriyordu ama bana değil kolidora bakıyordu.

"Rose, napıyorsun on saattir?" dedim anlam veremeyerek bakarken.

"Lisaa.. Jungkook sana bakıyor şu an." dedi.

"Ne?!" dedim hafif bağırarak.

"Canın acıyormuş gibi yap." dedi benle ilgileniyormuş gibi yapıyordu.

"Acıyor zaten. Of!" dedim. Ayağa kalktım ve Rose'nin koluna girdim. Tek ayağımın üstüne basmadan zıplayarak yürüyordum. Jungkook'un önünden geçiyorduk. Ve bana bakmıyordu.

Üzüldüm ve önünden çekip gittim.

"Takmıyor bile.." dedim.

"Salak mısın kızım sen! Az önce öyle bakıyordu ki." dedi Rose. Gözlerim açıldı.

"Şimdi bakmıyor ama.." dedim. Rose de sustu. Derse girdik ve yazı yazıyorduk.

Sınıfa nöbetçi öğrencilerden biri girdi.

"Hocam böldüğüm için kusura bakmayın, Lisa adında biri var mı sınıfta?" dediklerin de baktım.

"Benim." dedim anlam veremeyerek bakarken.

"Revire seni çağırıyorlar." dedi. Ne dediğini anlamıyordum.

"Hocam bende onla gidebilir miyim, yürüyemiyorda." dedi Rose.

"Tamam kızım tamam, hemen gidin siz." dedi öğretmen ve Rose'nin koluna girerek ve topallayarak yürüdüm. Revire geldiğimiz de hemşireye baktım.

"Beni çağırmışsınız." dedim.

"Evet, otur bakalım. Ayağını burkmuşsun." dediğinde Rose'ye baktım.

Rose gülümsüyordu.

"Size kim söyledi bunu?" dediğinde hemşire hemen lafa atladı.

"Jungkook'muş adı galiba tam hatırlamıyorum." derken ayağımı sargı beziyle sarıyordu.

Mutluluktan ağlıyordum.

Rose de yanıma otururup elime tutuyordu.

"Biliyordum." dedim. O kadar mutluydum ki. Bundan sonra ne olursa olsun onu asla ama asla bırakmayacaktım.

"Teşekkür ederim." dedim ve revirden çıktık.

"Lisa.. Iyi misin?" dedi Rose.

"Hiç olmadığım kadar iyiyim." dedim.

Gülümsedi.

Okul bitti ve eve gidiyorduk.

"O ses neydi?" dedi Rose.

"Ne sesi?" dedim. Bir ses duymamıştım.

"Sanki biri bağırdı." dedi.

"Olabilir normal işte." dedim ve yürümeye devam ettik. Tabii bu sırada Rose'nin kolundaydım ve zar zor yürüyordum.

Sonra şok içinde biribimize baktık. Karşımda Jungkook ve Suga dövüşüyorlardı.

"DURUN!" diye çığlık attım. Suga bana baktı. Ama Jungkook bakmadı.

Jungkook nefes nefese kalmıştı. Aynı şekilde Suga'da.

Rose'nin koluna tutarak koşmaya çalıştım.

Jungkook yere bakarken Suga yüzüne yumruk indirdi.

"PİÇ! DURSANA!" diyerek hem Rose'ye tutunarak hemde sağlam olan bacağımla Suga'ya tekme attım.

Suga üstüme doğru gelirken Jungkook önüne geçti.

"Hele bir dene. Seni öldürürüm." dedi. O kadar baskılı konuşuyordu ki. Suga bir kaç saniye yüzüne baktı.

"Bu iş burda bitmedi Jungkook. Ve senle de bitmedi!" diyerek eliyle beni gösterdi.

Öylece durdum ve Jungkook yere bakıyordu.

Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Burnu kan akıyordu ama tutamıyordum. Ona hiç bir şey söyleyemiyordum. Ama dayanamıyordum.

Elimi yüzüne getirdim ve" İ-iyi misin? " dedim.

Elimi indirdi. Yüzüne baktım. Ama o ayağıma bakıyordu.

Sonra yürümeye başladı.

" Lisa kızım naptın sen olum o sakat ayakla. " dedi Rose hala Jungkook'un arkasından bakarken.

"Sakat ayağımla mı vurdum sence." dedim ve bende Jungkook'un arkasından bakıyordum.

"Hadi... Eve gidelim.. Konuşacak çok şey var gibi duruyor." dedi ama hala cevap vermeden arkasından bakıyordum.

"Lisa.. Hadi." dediğinde koluna girerek yürüdük. Ama kendimi Rose'ye bırakmıştım. Araba geçse o beni kenara çekiyordu. Öyle yürüyordum ve az önce olanları düşünüyordum.

Oy vermeyi unutmayın! Yeni bölümlerde görüşmek üzere

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oy vermeyi unutmayın!
Yeni bölümlerde görüşmek üzere. ♥️

Change | LiskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin