"Nedim,ne saçmalıyorsun sen?"
"Burası konuşmak için ne yeri ne de zamanı Ceren.Evde konuşuruz.Hadi gel daha fazla dikkat çekmeden yanlarına gidelim."
Nedim,Ceren'in elini tuttu ve masaya döndüler.
Cemre içten içe yaşıyordu üzüntüsünü.Nedim'in Ceren'i sevmediğini biliyordu.Adı gibi emindi bundan.Kendisi de Cenkle boşanmıştı üstelik.Neden hala Ceren'le evliydi?
"Kusura bakmayın geciktim.Gösteriyi kaçırdığım için üzülüyorum ama başka sefere karımla ben küçük bir dans gösterisi yaparız sizin için."
Şarabından bir yudum aldı Nedim.
Cemre'nin ve Cenk'in kötü bakışları hoşuna gidiyordu.Daha çok çektirecekti onlara.
"Merak etme kuzen.Ben hepsini kaydettim.Sonra izlersin." dedi Damla sevinçle.
Yemeğin geri kalanı oldukça sakin geçti.Tek olay aralarındaki bakışmalardı.
Yemek bitince herkes kalkmaya hazırlanıyordu ki Nedim onları durdurdu.
"Amca,siz gidin.Biz şöyle gençler olarak toplanıp eğlenmeye gidelim diyorum ben."
"Ayy valla çok iyi olur çok iyi düşündün Nedim."
Tabiki bu teklif en çok Damlayı sevindirmişti.
Cenk Nedim'in ne yaptığını anlamaya çalışıyordu.
"İyi gidelim bakalım."
İstanbul'un en gösterişli mekanlarından birine geldiler.
En öndeki masaya oturdular.
"Nasıl beğendiniz mi? Burası yeni açılmış." Sessizliği yine Nedim bozmuştu.
Cenk oldukça huzursuz görünüyordu.
"Eh işte.Çok daha iyilerini gördüm tabi sen bilmezsin."
Cemre Nedim ve Cenk arasındaki bu rekabetten rahatsızlık duyuyordu artık.
"Ben bir lavaboya gideyim."
Cemre kalktı,Ceren'de arkasından gitti.
Cemre,yüzünü yıkadı.
"Abla iyi misin? Çok solgun görünüyorsun da."
"İyiyim Ceren.Sen niye geldin?"
"E sana bakmak için."
"İyi baktın git şimdi."
"Aa abla sakin ol.Neden bu kadar hırçınlaştın sen? Bak ya tüh söylemeyi unuttum.Boşanmışsın kocandan."
Cemre lavaboya dayanıp Ceren'e doğru döndü.
"Öğrendin demek."
"Yani biliyorsun benden bir şey kaçmaz."
"Aman aferin sana.Neden boşandığımızı da biliyor musun peki?"
"Çünkü sen kocama aşıksın."
"Evet öyleyim.Ama sende benim kocamdan hamileydin."
Ceren,ablasının bunu öğrendiğini bilmiyordu ne diyeceğim ben diye düşündü.
"Hadi düşünme kara kara.Biliyorum."
"İyi de sen nasıl öğrendin bunu?"
"Orasını boşver sen.Neden bana söylemedin?"
"Söyledim ablacım.Sana da anneme de defalarca söyledim.İnanmadınız ki bana."
"Cenk'i seviyor musun?"
"Seviyordum.Ama artık hiçbir şeyin önemi yok.Benim oğlum öldü.O bana da sevgime de bebeğimize de inanmadı.O mevzu çoktan kapandı abla."
"Üzgünüm Ceren."
"Üzülme ablacım.Hata sende değil bende.Benim aptal kafamda.Benim şu kahrolası kalbimde."
Cemre daha fazla dayanamadı ve gidip kardeşine sarıldı.
Ceren kendini geri çekti.
"Hadi çıkalım artık buradan bastı burası beni."
İçeri döndüler.
Ceren,sarhoş olma umuduyla içebildiği kadar çok içti.Kim ne düşünüyor kim ne söylüyor umrunda değildi.Başarmıştı da sarhoş olmuştu artık.
~~
Ceren sarhoş olunca Nedim ve Ceren apar topar köşke döndüler.Cemre ve Cenk de onlarla gelmeyi tercih etmişti.
"Nedimm ben çok güzelim değil mi?"
"Güzelsin tabiki."
Ceren güldü.
"Sence ben sevilmeyecek biri miyim peki?"
"Hayır saçmalama Ceren.Hadi bak herkesi ayağa kaldıracaksın.Tutun bana da odamıza gidelim."
Ceren Nedim'in koluna girdi ancak yürüyemeyecek kadar kötüydü.
O sırada Neriman geldi.
"Aman Allahım bu ne hal.Noldu benim torunuma?! Ceren yavrum kızım kendine gel."
"Neriman hanım.Çekilir misiniz önümden? "
"Çekilmem.Karının haline bak.Böyle mi sahip çıkıyorsun karına."
Cenk güldü.Nedim ona dönüp garip garip baktı.
"Neriman hanım lütfen vaktim yok.Çekilin."
"Öyle kolay kolay kaçamazsın benden Nedim efendi.Konuşacağız seninle."
"Ceren'in halini görmüyor musunuz?"
"Görüyorum.Cenk götürür onu."
Cenk birden irkildi.
"Ben mi?"
"Yok başkası.Kaç tane Cenk var burda oğlum tövbe tövbe! Hadi götür torunumu odasına."
Cenk,Nedim'in yanına gitti.
Ceren'i kucağına aldı.
Neriman Cemrenin orda dikildiğini gördü.
"Sen ne bekliyorsun burada? Odana git hadi."
Cemre de yukarı odasına çıktı.
Ceren,kollarını Cenk'in boynuna dolamıştı.
"Oo Cenk efendi.Rolleri mi değiştik?"
"Ne rolü Ceren? Ne saçmalıyorsun?"
"Ben seni taşımıştım ya şimdi de sen beni taşıyorsun."
Ceren gülmeye başladı.
"Neye gülüyorsun?"
"Hiiç.Aklıma bir şey geldi de."
Cenk Ceren'i Nedim'in odasına getirip yatırdı.Ayakkabılarını çıkardı.Yorganla üstünü örttü.
Ceren hemen uyumuştu.Cenk bir süre onu izledi.Melekler gibi uyuyordu.
Cenk birden kalktı.
"Napıyorsun oğlum sen! Kendine gel.Ceren o.Birkaç kez yatıp bir kenara attığın kız.Değer vermediğin kız.Eğlence olarak gördüğün kız.Sen onu sevmedin ki.Sen ona karşı hiçbir şey hissetmedin ki.Hataydı o hata! Sen Cemreye aşıksın."
Cenk odadan çıkıp gitti.
~~
Nedim sinirlenmeye başlamıştı.
"Evet Neriman hanım.Sizi dinliyorum."
"Bak oğlum seni severim bilirsin.Cerenle aranızda sorunlar var biliyorum.Bir babaanne olarak çok üzülüyorum.Lütfen birbirinize sahip çıkın yavrum.Daha yeni evladınızı kaybettiniz.Diyorum ki acaba şirkette falan karına hisse mi versen çalışırsa kafası dağılır daha kolay atlatır acısını."
Nedim karşısındaki kadının kendisiyle alay ettiğini düşündü.
"Neriman hanım.Kendinize gelin.Ceren sizin torununuz olabilir ama benim de karım.Aramızda bir sorun olursa biz hallederiz.Siz lütfen karışmayın.Ayrıca karıma neyin iyi gelip neyin iyi gelmeyeceğini ben bilirim.Lütfen bir daha bana akıl vermeye kalkmayın yoksa bu kadar sakin olmam."
Nedim de içeri girdi.Neriman arkasından söylendi.
"Aman bu da iyi ki ayaklandı.Şu havalara bak."
-Sabah-
Ceren yeni yeni kendine geliyordu.Elini başına yasladı.
"Ahh başım."
"Ceren iyi misin?" diye sordu Nedim.
"Başım zonkluyor."
"Normaldir dün gece bayağı içtin."
"Saçma bir şey yapmadım değil mi?"
"Hayır merak etme."
"Nedim.Boşanmaktan neden vazgeçtin?"
"Vazgeçmedim Ceren.Erteledim.Cemrelerin ardından hemen boşanmamız dikkat çeker.Biraz zaman geçsin hem nasıl kıskandıklarını görmüyor musun? Cemre başından beri kıskanıyordu zaten ama artık Cenkte de bir kıskançlık seziyorum.Bu evcilik oyununu biraz daha sürdürürsek bence ikimizde istediğimize ulaşacağız."
"Öyle diyorsun."
"Aynen öyle hem intikam ortağıyız unuttun mu."
"Hayır unutmadım.Ama o Şeniz cadısını mahvetmek için evli olmamıza gerek yok."
"Biliyorum.Ama Cemre ve Cenki mahvetmek için var."
"Tamam dediğin gibi olsun."
"Anlaştık mı?"
"Anlaştık."
"Güzel.Ben kahvaltıya iniyorum sende hazırlanıp gel."
Ceren başıyla onayladı.
~~
Karaçay ailesi kahvaltıdadır.
Damla yine telefonuna bakıyordur.
"Damlacım.Bırak artık şu telefonu ha ne dersin?"
"İnanmayacaksınız ama abimle Cerenin dansı trend olmuş.Herkes aralarındaki uyumu konuşuyor."
Ceren tıkanır ve öksürmeye başlar.
"İyi misin Ceren?"
"İyiyim Nedim.Birden boğazım şey oldu."
Tam o sırada Ceren'in telefonu çalar.Bilinmeyen numaradır.
"Biri arıyor ama numara bende kayıtlı değil."
"Açsana."
"Alo."
"Merhaba,Ceren Karaçay'la mı görüşüyorum?"
"Evet benim de siz kimsiniz?"
"Ben Ebru.Dernek yemeğindeki konuklardan biriyim.Yeni bir dans kursu açıldı.Dansa çok yeteneklisiniz belli ki.Sahneye de çok yakışıyorsunuz.Ufak tefek gösterilerimiz olacak.Eğer düşünürseniz.."
"Dans mı?"
Ceren önce Nedim'e sonra Cenk'e baktı.
"Olur tabi.Çok sevinirim.Ne zaman başlıyoruz."
"Hemen bugün.Adresi size mesaj olarak atarım."
"Tamam teşekkürler iyi günler."
"İyi günler."
Ceren telefonunu masaya koydu.
"Kimmiş?"
"Ebru diye bir kadın.Dans kursu mu ne varmış.Ufak gösteriler falan.Katılmak ister miyim diye sordular.Ben de olur dedim."
"Çok iyi yapmışsın hayatım."
~~
Ceren verilen adrese gelmiştir.
Ebru hemen Cerenin yanına gelir.
"Ceren hanım.Hoşgeldiniz.Telefonda konuşmuştuk ben Ebru."
"Aa Ebru hanım merhaba.Çok memnun oldum."
"Bende öyle.İsterseniz şöyle geçelim.Birazdan sizi dans hocanızla tanıştıracağım."
"Tabi olur."
İçeriye bekleme salonuna geçerler.
O sırada Cenk de içeriye girer.
"Cenk.Sen ne arıyorsun burada?!"
"Ben de dans kursuna yazıldım."
"Sen ve dans.Hayatta inanmam."
"Niye benim neyim varmış?"
"Hödüksün sen.Senden dansçı falan olmaz.Dans tutku ister."
"Dernekteki dansımız da gayet tutkuluydu bence."
Cenk,Ceren'e göz kırpar.
Tam o sırada Ebru konuşur.
"Hah dans koçunuz da geldi."
İçeriye son derece yakışıklı,genç ve kaslı bir adam girer.
Ceren adamı şöyle bir inceler içinden vay be diye geçirir-Cerenin bakışlarına farkeden Cenk ise deliye döner.
"Bu Akın bey.Dans eğitmeni.Bunlar da Ceren hanım ve Cenk bey.Grubumuza yeni katıldılar."
"Çok memnun oldum Ceren hanım." dedi Akın ve "Cenk bey." diye de ekledi.
Tam Ceren'e elini uzatmıştı ki Cenk araya girdi.
"Bende memnun oldum hoca."
~~
İlk gün ders yoktu sadece neler yapmaları gerektiği anlatılmıştı.Ve diğer dansçıların hareketlerini izlemişlerdi.Şimdi de eve dönüyorlardı.
"Cenk.Adama niye öyle davrandın?"
"Nasıl davrandım?"
"Ne bileyim.Adamın elini öyle bir sıktın ki."
"Gözüm tutmadı o adamı."
"Neden bence gayet de hoş biri."
"Ceren.Gözüm tutmadı dedim işte uzatma."
Ceren içten içe seviniyordu.Çünkü Nedim haklıydı.Cenk gerçekten de onu kıskanıyordu.
Karaçay köşküne geldiler.
Bütün aile masada toplanmıştı.
Agah gayet ciddi bir şekilde konuştu.
"Cenk.Gelin oturun şöyle."
"Baba bir üstümü değiştirip geleyim."
"Otur dedim Cenk."
Önce Cenk ardından da Ceren masaya oturdular.
"Ee anlat bakalım ? İlk dersin nasıl geçti?"
"Ders falan yoktu.Zaten pek içime de sinmedi.Bunu konuşmasak olur mu?"
"Tamam tamam konuşmayalım."
Şeniz boşanma olayı ortaya çıksın diye büyük bir yem atar ortaya.
"Cenkcim bu ara karınla pek ilgilenmiyorsun her şey yolunda mı?"
Cenk annesinin ne yapmak istediğini anlamıştır.
Uzun süre düşünür ve en sonunda o da ortaya çıkmasının daha doğru olduğuna karar verir.
"Evet anne bir sorun var! Biz boşandık.Cemre artık benim karım değil! Oldu mu!"
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutsak(CENCER)
FanfictionZalim İstanbul 22.bölüm ve sonrası için yazılmıştır. (İlerleyen bölümlerde diğer çiftlere de yer verilecek ancak esas çiftimiz Cencer.) #zalimistanbul #Cencer