Aşka Tutsak(CENCER)

"Kıskançlık Krizi"

(Videodaki dans şu anda dans kursunda öğrendikleri dans.Ceren ve Akın'ın yaptığı dans.İyi okumalar)
Şeniz sonunda istediğine ulaşmıştı.Yüzüne her zaman ki zafer gülüşünü yerleştirdi.
"Sana söylüyorum anne.Rahatladın mı? Bak herkes öğrendi."
Şeniz gülümsedi.
"Cenk herkes er yada geç öğrenecekti zaten.Daha ne kadar saklayabilirdiniz ki?"
Masada,Damla,Civan ve Neriman hariç herkes biliyordu zaten.
Civan yine sinirlerine hakim olamadı.
"Lan.Siz ne zaman boşandınız lan! Bizim neden haberimiz yok! Eşek başı mıyız biz burada! Hay Allahım! Çıldıracağım ya! Çocuk oyuncağı mı bu lan!"
Civan,Cenk'in üstüne yürüyüp yakasına yapıştı.
"Naptın lan ablama! Naptın da boşadı seni?! Söyle lan!"
Cenk hiçbir şey söylemedi.Hareket bile etmedi.
Cemre daha fazla dayanamadı.
"Civan.Ablacım.Hadi gel sakin ol."
"Sen karışma! Git otur yerine! Bu Cenk ile benim aramda."
"Ablana bir şey yapmadım.O istedi boşanmayı.Nedenini ona sor bana değil."
Cenk,kimsenin daha fazla konuşmasına izin vermeden çıktı evden.Her zaman ki gibi bir bara gidip,içebildiği kadar içti.Ama Karaçay köşküne dönmeyecekti.Kendine ait suitinde kaldı.Biraz nefes almaya ihtiyacı vardı.
~~
Yemek zaten kötü bitmişti.Herkes dağıldı.
Cemre,battaniyesine sarılmış bahçede oturuyordu.
Yorulmuştu artık.
Karaçaylardan da bu bitmek tükenmek bilmeyen intikamdan da yorulmuştu.Tek istediği biraz huzurdu.Tabi bir de Nedimin eski hallerini özlüyordu.Onu iyileştirmek için girdiği bu oyun belki en başından beri yanlıştı.Çünkü Nedim'in şu anki hali Cemre'nin eseriydi.
"Kara kara ne düşünüyorsun böyle?"
Cemre birden irkildi.
"Nedim.Sen napıyorsun burda?"
"Biraz hava almak istedim.Oturabilir miyim?"
"Tabi geçsene."
"Boşanmışsınız."
"Evet.Çok olmadı ama bu şekilde öğrenilmesini istemezdim."
"Ben biliyordum."
"Nasıl?"
"Cenk söylemişti."
Cemre sinirlenmişti.
"Biliyordun ve gelmedin.Konuşmak için gelmedin.Bu kadar mı değersizim ben senin gözünde? Bu kadar mı nefret ediyorsun benden?"
"Hayır Cemre.Senden nefret etmiyorum."
"Ama sevmiyorsun da."
Nedim duraksadı.
"Ben o kadını seviyorum.O güçlü,o korkusuz kadını seviyorum.Kimseye kendini ezdirmeyen,herkese kafa tutan o kadını seviyorum.Ben gerçek Cemre'yi seviyorum.Sen bu değilsin.Sen artık benim sevdiğim o Cemre değilsin."
Nedim daha fazla konuşmak istemiyordu.Masadan kalktı ve odasına gitti.Cemre artık kendini tutmayacaktı ve gözyaşlarının süzülmesine izin verdi.
-Sabah-
Güneş daha yeni doğuyordu.Ama Karaçay köşkünde hayat erken başlamıştı.Şeniz bu sabah oldukça formundaydı.Ve aklında bambaşka planlar vardı.Hemen salona indi.
"Nurten."
Nurten koşa koşa geldi.
"Günaydın Şeniz hanım.Hayır olsun efendim.Baya erkencisiniz bugün."
"Evet öyle oldu.Neyse fazla vaktim yok.Nerimanı çağır bana."
"Tamam efendim."
Nurten,Neriman'ı çağırdı.
"Şeniz hanım.Beni çağırmışsınız.Ne vardı?"
"Güzel haberlerim var.Yeni bir planım var.Ama bak çok dikkatli ol bu defa yüzüne gözüne bulaştırma yoksa seni doğduna pişman ederim."
"Merak etme o iş bende.Anlat bakayım sen şu planı."
"Bak şimdi..."
~~
Kahvaltıda kimse kimseyle konuşmamıştır.Agah ve Nedim şirkete geçer.Cemre de artık evde durmak istemiyordur.Mesleğine devam etmek için iş aramaya karar vermiştir.Damla ve Civan Şeniz'den kaçmayı başarmıştır ve dışarı çıkarlar.Ceren de dans kursuna gitmek için hazırlanıp aşağı iner.
"Ceren.Kursa mı?"
Ceren yine Cenkle karşılaşır.
"Ayy Cenk.Sen beni mi takip ediyorsun?"
"Yok ya ne alakası var."
"Ne bileyim hep karşıma çıkıyorsun."
"Aynı evde yaşıyoruz ya hani.Normal bence."
"Neyse hadi oyalama beni.Geç kalıcam."
"Dur bekle.Beraber gidelim."
Beraber dans kursuna giderler.
~~
Akın,sınıfta bugün çalışacakları figürleri hazırlıyordur.
Tam o esnada Ceren'i fark eder.İçinden ne güzel kız diye geçirir.
"Günaydın Ceren hanım.Hoşgeldiniz."
Ceren'in elini tutup öper.
Cenk öksürür.
"Ha sizde hoşgeldiniz Cem bey."
"Cem değil Cenk!"
Cenk Akın'a iyice gıcık olmuştur.
Akın ellerini çarpar.
"Hadi başlayalım."
Cenk Ebru ile Ceren de Akın ile dans ediyordur.
Ceren gerçekten çok eğleniyordur.Ama Cenk huzursuzdur.Akın'ın Ceren'e olan yakınlığı onu rahatsız ediyordur.
"Tamam şimdi asıl harekete geçiyoruz arkadaşlar.Herkes partnerine ayak uydursun.Bir bütün olarak görmek istiyorum sizi."
Akın,Ceren'i iyice yaklaştırır kendine.Cenk daha fazla dayanamaz ve gidip müziği durdurur.
Akın sinirlenir.
"Noluyor ya? Kim kapattı müziği!"
"Ben kapattım."
"Neden?"
"Ben partnerimi değiştirmek istiyorum."
"Mümkün değil."
"Partnerimi değiştirmek istiyorum dedim.Hemen şimdi."
Akın ve Cenk bayağı bir gerilmişti.
"Size bu mümkün değil dedim.Şimdi ya dansınıza devam edersiniz ya da burayı terkedersiniz."
Cenk sinirden titremeye başlamıştı.Akın'a vurmamak için zor tutuyordu kendini.Ama Ceren'i orada yalnız bırakamazdı.
Müziği açtılar ve kaldıkları yerden devam ettiler.Birkaç dakika bile geçmemişti ki Akın ellerini Ceren'in beline kilitledi.Cenk bu defa Akın'la uğraşmayacak,sorunu kökünden halledecekti.
Ebru'yu bıraktı.
"Özür dilerim."
Ceren'i kolundan tutup dışarı çıkardı.
Akın sinirden gülüyordu.
~~
"Cenk dur artık.Kolumu bırakır mısın? Napıyorsun sen ya?!"
"Ceren sen beni delirtmek mi istiyorsun?"
"Cenk.Abartma.Dansın içine ettin.Şu haline bak.İyi değilsin sen."
"Ya adam sana nasıl bakıyor görmüyor musun?"
"İstediği gibi baksın.Ben ona bakmadığım sürece sorun yok."
"Ya Ceren delirtmesene beni!"
Ceren keyiften dört köşe olmuştu.İşte Cenk artık olması gerektiği gibi davranmaya başlamıştı.Ama bilmediği bir şey vardı.Bu sadece başlangıçtı.
"Tamam.Sen kal burada sakinleş.Ben içeriye dönüyorum."
Ceren gitmeye yeltendi ama Cenk kolunu tuttu.
"Hayır gitmiyorsun."
"Cenk karışma.Çek şu elini."
"Ne dememi istiyorsun lan! Ne diyim! Kıskandım işte! Al kıskandım! Benim olana kimse yan gözle bakamaz anladın mı!"
-Bölüm sonu-