"Geçmişten Gelen"

1.3K 43 25
                                    

Şeniz ayakta durmakta dahi güçlük çekiyordu.Bir koluna Agah diğer koluna Nurten girmişti.
"Ne diyorsunuz siz memur bey? Ne cesedi?"
"Kızınızın yaşlarında bir kadın cesedi bulduk.Üzerinden kimlik çıkmadı.Ama her ihtimale karşı teşhis etmeniz gerekiyor."
Neriman arkadan bakıyordu.Tek üzülmeyen oydu bu duruma.Zira Şeniz'in bu hallerini görmek ona bir hayli zevk veriyordu.
Şeniz kendini toparlamaya çalışıyordu.
"Benim kızım ölmedi! Benim kızım ölmüş olamaz!"
"Hanımefendi lütfen sakin olun.Bizim işimizi de zorlaştırmayın.Teşhis için kim gelecek?"
Herkes birbirine bakıyordu.Cenk öne çıktı.
"Ben.Ben gelicem."
"Siz nesi oluyorsunuz?"
"Damla'nın abisiyim ben."
Cenkin gözleri bile donuk bakıyordu.
Ceren de arkalarından yetişti.
"Ben de sizinle geleceğim."
Cenke baktı Ceren.
"Yalnız gitme."
Agah da onayladı.Zaten Şeniz bunu kaldıramazdı.Agah da karısını yalnız bırakmak istemiyordu.
Ceren,gitmeden Şeniz'e yaklaştı.
"Bak Şeniz hanım.Ne demişler.İnsan yaşattığını yaşamadan ölmezmiş.Gör bakalım sende evlat acısı nasıl oluyormuş.Senin de yüreğin cayır cayır yansın ama sesini kimse duymasın.İşte ancak o zaman beni anlarsın.Ancak o zaman."
~~
Damla hala nerede olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Ona seslenen adamı bulmaya çalıştı. Ama yoktu.Kimse yoktu.Yalnızdı.Arabası bozulduktan sonra koşarken düşmüş ve uçurumdan yuvarlanmıştı.Şanslıydı ki ufak tefek sıyrıklar ve ayağındaki kırık dışında ciddi bir şeyi yoktu.
Telefonu muhtemelen arabada kalmıştı.Ki yanında olsa bile o adam elinden çoktan alırdı.O adamın kim olduğunu merak ediyordu Damla.Belli ki ailesinin bir düşmanı vardı.
~~
Ceren ve Cenk hastaneye gelmişti.Asansöre bineceklerken Cerenin telefonu çaldı.Arayan Nedim'di.
"Alo Nedim."
"Ceren.Neredesin? Arıyorum açmıyorsun.Şirkete gelecektin hani."
"Ha gelecektim tabi kocacım.Ama işler karıştı biraz."
"Nasıl yani?"
"Polisler geldi.Bir ceset bulmuşlar.Damla mı değil mi diye teşhis etmemizi istediler.Cenk geldi bende onunla beraber geldim."
"Ne sen ciddi misin? Geliyorum bende hemen.Hangi hastane?"
"Ben tam adresi yazıcam sana ama şimdi kapatmam lazım."
Ceren telefonu kapatır ve hemen konum atar Nedime.
Asansörle aşağı kata inerler.
Morg görevlisi,Cenk ve Ceren'i cesedin yanına götürür.
"Cenk emin misin bunu yapabileceğinden?"
"Eminim Ceren."
Görevli örtüyü açar.
~~
Gizemli adam elinde poşetlerle içeriye girer ama artık kendisini saklamayacaktır.Zaten Damla onu tanımıyordur.
Poşetleri mutfağa bırakıp Damla'nın yanına gelir.
"Kimsin sen? Ne istiyorsun benden?"
"Sakin ol küçük hanım."
"Küçük hanım falan deme bana."
Adam güler.
"Tıpkı annen gibisin."
Damla kaşlarını çatar.
"Sen benim annemi nereden tanıyorsun?"
"Uzun mesele.Ama merak etme vakti geldiğinde öğreneceksin."
"Beni burada zorla tutamazsın.Eve dönmek istiyorum.Bırak beni gidiyim.Eğer istediğin paraysa hemen hallederim."
"Hayır Damla.İstediğim para değil.İntikam.Annen yaptıklarının bedelini ödeyecek.Torununu öldürdü o.Masum bir bebeğin canına kıydı.Genç bir anneye evlat acısı yaşattı.Şimdi o da evladını kaybetme korkusunu tadacak."
Damla korkmaya başlamıştı.Karşısındaki adam her kimse ailesini özellikle de annesini çok iyi tanıyordu ve onun bile yeni öğrendi şeyleri biliyordu.
~~
Ceren ve Cenk hastanedeki kafeye oturdular.
"Çok korktum Ceren.Orada yatan kız Damla çıkacak diye çok korktum."
"Bence Damla iyi.Ona bir şey olmadı."
"Nereden biliyorsun?"
"Hissediyorum Cenk.Kadınlar hisseder."
Nedim ve Cemre geliyordu.
"Aa Cenk bak kocamla eski karın geliyor.Bu ikisi de hep denk geliyor şansa bak."
"Ceren."
"Kocacım.Hoşgeldin."
Ceren,Nedim'e sarıldı.
Cemre gözleriyle Ceren'e öfkesini kusuyordu.O da gidip Cenke sarıldı.
"Otursanıza." dedi Ceren.
"Damla değilmiş.Çok sevindim." dedi Nedim.
"Evet aşkım şansımız varmış.Ee siz ablamla nasıl buluştunuz?"
"Ben bu hastanede çalışıyorum Ceren.Geçen gün demiştim ya görüşmem var diye.Nedimle karşılaştık koridorda.Durumdan bahsedince bana işimi gücümü bırakıp geldim."
Cenk tebessüm etti.
Daha sonra Cemre'nin elini sıktı.
"Sağol Cemre.Desteğine çok ihtiyacım vardı."
Cemre sessiz kalmayı tercih etti.Nedimle bakışıyorlardı.
~~
Cemre annesi Seher'i arayıp haberi vermişti.
Köşkte bir an da olsa herkes sevindi.Şeniz'in üstünden koca bir yük kalkmıştı.
"Bak Şeniz.Gördün mü? Kızımız ölmemiş.Hala yaşıyor.En kısa zamanda bulucaz onu."
Agah Şeniz'e sarıldı.
~~
Ceren ve Nedim şirkete geçecekti.
"Cenk sen istersen bugün gelme.Eve git dinlen.Bu halde çalışamazsın." dedi Nedim.
Cenk kafasını salladı tam kalkıyordu ki Ceren onu durdurdu.
"Nedim.Cenk benim asistanım hayatım.İstersen benim adıma karar verme.Şirkette bir asistana ihtiyacım var ve çalışmak kafasını dağıtmasına yardımcı olur.O yüzden biz şirkete geçelim.Değil mi Cenk?"
Cenk,Ceren'in bu hallerine alışamıyordu ama garipsemiyordu da kıza yaptığı onca şeyden sonra ondan merhamet dilenemezdi.
Ceren,Cemre'nin yanına gitti.
"Hadi ablacım.Sana kolay gelsin.Biz kaçalım artık."
El salladı ablasına ve çıktı hastaneden.
-Şirkette-
"Ceren.Tamam anlıyorum intikam için buradayız ama bu defa ağır olmadı mı? Yani çocuk ceset teşhisine gitti o kız Damla da olabilirdi."
"Benim yufka yürekli kocam.Anlıyorum ben seni.Ama aşır olmadı.Sana neler yaptığını unuttun mu? Senin çocukluğunu gençliğini çaldı elinden.Sen o sandalyeye mahkumken o Amerika'larda mankenlerle gününü gün etti.Tek bir gün bile vicdan azabı çekmeden hem de.Yıllarca sustu.Annesinin sana eziyet etmesine göz yumdu.Yetmedi sevdiğin kadını aldı elinden.Hiç umrunda olmayan şirkete bile sırf sana kalmasın diye uğrar oldu.Peki ya ben? Beni kullandı.Bir paçavraymışım gibi davrandı.Kendi bebeğini istemedi o.Annesi beni tehdit ederek seninle evlendirdi.O sustu.Her zaman ki gibi sustu.Bebeğim öldü benim.Onun oğlu öldü Nedim.Hem de annesi öldürdü.O buna da sustu.Sakın ona üzülme.O başına gelen her şeyi hak etti."
"Ama Ceren.Sen bu adama aşıksın."
"Sende Cemre'ye aşıksın Nedim.Ama aşktan daha önemli şeyler de var.Gördüğün gibi.Eğer öyle olmasaydı biz şu an hala evli olmazdık."
Nedim,diyecek bir şey bulamıyordu çünkü Ceren sonuna kadar haklıydı.
~~
Civan,gündüz olmasına aldırış etmeden meyhanede içiyordu.Cesedin Damla'ya ait olmadığını o da biliyordu ama bir türlü rahatlamıyordu içi-onu sağsalim görünceye dek de rahatlamayacaktı.
~~
Ceren odasında oturmuş,bilgisayardan bir rapor yazıyordu.
Kapı çaldı.
"Gel."
Gelen Cenkti.
Ceren kafasını bile kaldırmadan sordu.
"Evet Cenk.Ne vardı?"
Cenk sinirle soludu.
"Yüzüme bile bakmayacak mısın Ceren?"
"Ceren hanım.Bunu konuşmuştuk unuttun mu?"
"Unutmadım.Ama merak ediyorum.Ne zaman bu oyuna son vereceksin?"
"Ne oyunu?"
Ceren kafasını kaldırıp Cenke bakmıştı.
"Nedimle olan evcilik oyunun.Bu şirketteki patronculuk oyunun.Ya da kısacası intikam oyunun."
"Oyun falan yok Cenk."
"Ben aptal değilim Ceren her şeyin farkındayım."
"İyi ne güzel o zaman sormana da gerek yok cevabını biliyor olman lazım."
"Hayır bilmiyorum! Kahretsin ki bilmiyorum!"Cenk sinirle elini masaya vurdu.
"Kendine gel Cenk! Karşında patronun var senin! Çabuk çık dışarı!"
Cenk şaşkın şaşkın bakıyordu.
Ceren masasından kalktı.Gidip kapıyı açtı.
"Hadi.Dışarı dedim."
Cenk çıktı ve kapıyı çarptı.
"Bu oyun ne zaman bitecek Cenk biliyor musun? İçim soğuduğunda.Senin gözlerinde acıyı ve pişmanlığı gördüğümde.Senin içinin de en az benimki kadar yandığından emin olduğumda.Bu oyun ancak o zaman bitecek Cenk." diye geçirdi içinden Ceren.
~~
"Hazırlan küçük hanım."
"Anlamadım.Neden?"
"Seni o meşhur Karaçay köşküne götürüyorum."
"İyi de neden yapıyorsun bunu?"
"Çünkü zamanı geldi."
"Neyin zamanı?"
"Yüzleşmenin."
Damla ve gizemli adam köşke doğru yola çıkmıştı.İşte şimdi her şey değişecekti.Yer yerinden oynayacaktı.
-Birkaç saat sonra-
Artık akşam olmuştu.
Karaçaylar yine sofradaydı.Ama ne yemek yiyen ne de konuşan vardı.
Herkes kendi düşüncelerinde boğuluyordu.
Cemre,Nedim'e kızmıştı.İntikam için bile olsa Nedim'in Cerenle bu kadar yakın olmasına dayanamıyordu.
Nedim ise Ceren'in söylediklerini düşünüyordu.Zaman zaman yumuşayacak gibi oluyordu ama biliyordu.Cenk başına gelenleri hak ediyordu.
Ceren zaman zaman kendisine kızıyor hatta intikam alacak gücü bulamıyordu ama aklına o minicik masum bebeği geliyordu.Onunla ilgili kurduğu hayalleri.Ve işte o zaman doğru yolda olduğunu anlıyordu.
Cenk ise Ceren'in söyledikleri altında eziliyordu.Ama kendini savunmaya bile hakkı yoktu.
Tam o sırada kapı çaldı.
Nurten kapıya bakmaya gitti.
"DAMLA HANIM!" diye bağırdı sevinçle.
Herkes kapıya koştu.
Damla sapasağlam karşılarında duruyordu.Ufak tefek yaralarını ve bacağındaki alçıyı saymazsak.
Şeniz sevinç gözyaşları döküyordu.Herkes çok mutluydu.
Şeniz kızına koştu.Ona sarılacaktı ama Damla onu itti.
"Damla kızım.Canım.İyisin dimi bitanem.Noldu? Neden sarılmıyorsun annene?"
Damla Şeniz'e boş boş bakıyordu.
En sonunda Şeniz'i arkasında bırakarak Ceren'e doğru yürüdü.Herkes şaşkın şaşkın ona bakıyordu.
Damla,Ceren'e sarıldı.
"Özür dilerim.Bugüne dek sana söylediğim ve yaptığım her şey için özür dilerim.Bundan sonra daima yanındayım.Unutma olur mu?"
Agah şoktan çıkıp sordu.
"Kızım nasıl geldin buraya?"
Ve gizemli adam geldi.
"Ben getirdim Agah."
~~
"Biz geçmişi unutabiliriz.Ama geçmiş bizi asla unutmaz."(Magnolia)
-Bölüm sonu

Aşka Tutsak(CENCER)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin