(Selam kuzularım.Dün size bölüm atamadım.Doğum günümdü.Kutlama falan derken yazmaya pek vaktim olmadı.Bugün telafi etmek istedim.Size yine ufak bir sürprizim var.Umarım beğenirsiniz.Ha ufak da bir spoi vereyim size.Cencer kavuşmasına az kaldı 😉.Yaşasın diye bağırdığınızı duyar gibiyim.Merak etmeyin yalnız değilsiniz.Neyse lafı fazla uzatmak istemiyorum.İyi okumalar 💜)
Cenk duyduklarına inanamıyordu.Ceren onu hiç beklemediği anda hiç beklemediği şekilde vurmuştu.Üstelik yalnızca bir kez.Oysa Cenk bunu defalarca yapmıştı Cerene.Kendini çok çaresiz ve aptal hissediyordu.
Ceren aslında mutluydu.Uzun zaman sonra ilk defa Cenkin kollarındaydı.Onu çok özlemişti bunu inkar edemezdi.O da biliyordu.Ne kadar nefret de etse kalbi hala Cenke aitti.Ama nefreti aşkından ağır basıyordu.Yine de Cenkin tepkisini çok merak ediyordu.
Cenk birkaç dakika boyunca öylece baktı Cerene.Sadece baktı.Hiç konuşmadı.
Nihayetinde kendine geldi.
"Bravo.Valla bravo.Sırf canımı yakmak için bu kadar ileri gidebileceğini hiç düşünmemiştim."
Tam da Cerenin beklediği gibiydi tepkisi.Kırılmıştı.Artık onun da kalbi acıyacaktı.
"Nasılmış Cenk? Değer verdiğin insanın seni bir paçavra gibi görmesi.Sonra hiç bir şey olmamış gibi davranması.Seni kullanması.Nasıl bir duyguymuş ha! Hoşuna gitti mi!"
"Canımı yakmak istedin.Başardın da.Ama kabul et.Benden ne kadar nefret ettiğini söylesen de gözlerin hala bana olan aşkını haykırıyor.Yaşadıklarımız için pişman değilsin."
Ceren sahte bir gülümseme takındı.
"Pişmanım Cenk.Ama oldu bir kere ne yapalım.Hata işte.Ama merak etme ben hatamı tekrarlamam.Ders alırım."
Cenk sinirlenmişti.Gözlerinden adeta alev fışkırıyordu.Sinirle masayı dağıttı.
"BEN BUGÜNE KADAR KİMSEYE KAHVALTI HAZIRLAMADIM! BEN BUGÜNE KADAR HİÇ BİR KADINA SEVGİLİM DEMEDİM CEREN!"
Ceren Cenki izliyordu.
"Bu kadar sinirleneceğini hiç düşünmemiştim.Hem neden bu kadar kızıyorsun ki Cenk efendi.Erkekler yapınca oluyor da kadınlar yapınca mı olmuyor?"
"Aynı şey değil!"
"Tam olarak aynı şey.Sen beni kullandın.Bende seni kullandım.Bitti ödeştik."
Cenk ceketini aldı.Kapıyı vurup çıktı.
Ceren ise Cenkin arkasından sofrayı toparladı.Üzerini değiştirdi.
~~
Şeniz sabahı zor etmişti.Aklı fikri Cenkteydi.Kalkar kalkmaz ilk işi de Cenkin garsoniyerine gitmek oldu.
~~
Neriman hala çaldırdığı paraları düşünüyordu.Haber gelmemişti.Daha fazla dayanamadı.Karakolu aradı.
"İyi günler."
"Kızım ben Neriman.Neriman Yılmaz.Ceren Karaçay'ın babaannesiyim.Koskoca Agah Karaçayın da dünürü.Param çalındı dedim geldim şikayette bulundum.Hala ne arayan var ne de soran.Siz benimle dalga mı geçiyorsunuz!"
"Hanımefendi.Lütfen sakin olur musunuz? Elimizden geleni yapıyoruz."
"Olamam efendim.Sakin makin olamam ben.O para bulunacak.Yoksa dünyayı size dar ederim! Karaçayların dünürüyüm diyom kızım ben sana.Bırak işini gücünü benim paramı ara."
"Hanımefendi.Eğer söyleyecek ciddi bir şeyiniz yoksa lütfen telefonu kapatıyorum.Hattı boşuna meşgul etmeyin."
Ve telefon Nerimanın yüzüne kapanmıştı.
"Aa yüzüme kapattı.Edepsiz.Ah ah Neriman sen bu hallere düşecek kadın mıydın."
~~
Şeniz kapıyı çaldığında karşısında Cereni görmeyi düşünmüyordu elbette.
"Sen.Ne işin var senin burada?"
Cereni kenara iterek içeri girdi.
Etrafına bakındıktan sonra yine Cerene döndü.
"Burada ne işin var dedim sana?"
"Sence Şeniz hanım.Sence ne yapıyor olabilirim burada?"
Şeniz güldü.
"Sen mi? Ne yapacaksın? Yine oğlumla ilgili saçma hayallere daldın değil mi.Bu defa ne var aklında? Yeni bir bebek falan mı? Zavallısın sen."
Ceren bir an Şenize vurmak istedi ancak son anda bu isteğini bastırdı.Çünkü onun seviyesine düşmek istemiyordu.Şenize yaklaşıp konuştu.
"Ben bu saatten sonra değil senin oğlundan bebek yapmak,şirkette asistanım olarak bile çalıştırmam."
Şeniz güldü.
"O zaman ne arıyorsun burada? Neden gitmedin Antakya'ya?"
"Zaten dönmeyeceğimi biliyor olman gerekirdi.Ha neden burada olduğumu merak ediyorsan onu da o sevgili oğluna sor.O kadar yalvardı ki gitme diye kıyamadım."
Şeniz deli gibi kahkaha atmaya başlamıştı.
"Ne gülüyorsun be!"
"Sen kimi kandırıyorsun? Benim oğlum senin arkandan ağlayacak? Gitme diye yalvaracak? Ah canım benim ya.Sen iyice delirmişsin."
"Oğlun bana aşık oldu Şeniz hanım.Hem de kör kütük."
Şeniz,Cerene inanmıyordu elbette.
"Her neyse.Bilirsin uzatmayı sevmem.Daha fazla uğraştırma beni.Defol git buradan.Hayatımızdan çık!"
Gülme sırası Cerendeydi.
"O istediğin ne yazık ki olmayacak Şeniz hanım.Benden kurtulamayacaksın.Üzgünüm."
~~
Agah odasında telefonla konuşuyordu.Damla da odanın yanından geçerken duydu.
"Bana bak Hamza.Benim sabrım kalmadı artık.Bul şu ikisini.Yoksa.Yoksa ben bulurum.Ama senin için hiç iyi olmaz anladın mı!"
Damla,net bir şekilde duymasa da babasının Ceren ve abisinden bahsettiğini anlamak zor değildi.Derin bir nefes aldı.Sevinmişti ikisinin de gitmemiş olduğuna.Hem de çok sevinmişti.
~~
Mümtaz sürekli bir şeyler kuruyordu kafasında.Şimdi de hiç kimsenin beklemediği bir hamlede bulunacaktı.Köşke taşınacaktı.Böylece hem Şenizi huzursuz edecek hem de köşkte olup bitenleri daha çabuk öğrenip,köşktekileri kontrol edecekti.Her şey hazırdı.Eşyalarını da alıp köşke gitti.
~~
Cemre hastanedeydi.Civan onu almaya gitmişti.
"Nöbet nasıldı?"
"İyiydi.Her zaman ki gibi.Nasıl olsun."
"İyi bakalım."
Cemre Civanla konuşmak istiyordu.
"Civan."
"He."
"Diyorum ki beni biraz yalnız bıraksan hani?"
Civan ters ters baktı Cemreye.
"He bırakayım da git o Nedimle buluş."
"Ya hadi yap ama bir güzellik."
Cemre adeta yalvarıyordu.
"O işi unut sen.Olmaz o iş.Kızım ne çektim ben sizden ya.İyi misiniz siz.Sen Nedim diyon Cenkle evleniyon.Ceren Cenk diyo Nedimle evleniyo.Napıyonuz oğlum siz!"
"Of tamam be.Sevenlere hiç yardımın dokunmasın."
Cemre somurturmuştu.Tam o sırada telefonu çaldı.Arayan Damlaydı.
"Efendim."
"Acil acil acil.Kızım neler öğrendim neler."
"Noldu?"
"Ay o kadar gaz veriyorum.İnsan bir heyecan yapar.Neyse.Abim başarmış.Ceren hala burada."
"Ciddi misin?" diye bağırıverdi Cemre.
Civan "noluyo lan" bakışı attı.
"Nerdeymiş peki?" diye sordu Cemre.
"Bilmiyorum.Ama babam her yerde onları arıyo."
"Bu hiç iyi olmadı."
"Aynen.Agah Karaçay bu.Eliyle koymuş gibi bulur onları.Ay sonrasını düşünmek bile istemiyorum."
"Ee ne yapacağız?"
"Ben diyorum ki abimin garsoniyerine gidelim.Muhtemelen oradalardır."
"İyi fikir."
"Neredesin sen?"
"Nöbetteydim.Civan yanımda.Geliyoruz beraber."
"Tamam tatlım.Acele edin.Ay valla heyecan yaptım."
Telefon kapandıktan sonra Civan meraklı gözlerle bakıyordu Cemreye.
~~
Şeniz köşke dönmüştü.Sakinleşmek için Nurtene rezene çayı yaptırmıştı.Çayını yudumlarken Neriman geldi.
"Ne var Neriman?"
"Param yok."
"Nasıl yok?"
"Çalındı."
Şeniz "gerçekten mi" der gibi baktı Nerimana.
"Ee ben ne yapabilirim?"
"Bana tekrar vereceksin o parayı."
Şeniz ayağa kalktı.Nerimana yaklaştı.
"Bana bak.Ben aptal değilim.Beni kullanmana izin verir miyim sanıyorsun? Ben parayı verdim mi? Verdim.Bundan sonrası beni ilgilendirmez.Parayı çaldırdıysan o senin sorunun."
Neriman tam bir şey diyecekti ki kalı çaldı.
"Git kapıya bak."
Neriman kapıyı açmaya gitti.Gelen Mümtazdı.Hem de valizlerle.
Nerimanın ağzı açık kaldı.
"Size de merhaba Neriman hanım.Beni içeri almayacak mısınız?"
Neriman kendine gelip içeri buyur etti.
"Ben Agah beyi çağırayım."
"Çok iyi olur."
Neriman yukarıya Agahı çağırmaya gitmişti.
Şeniz de Neriman noluyor diye bağırarak salona geldi.
Mümtazı görmeyi beklemiyordu.
"Sen ne arıyorsun burada?"
"Sana da merhaba Şeniz.Beni gördüğüne pek sevindin bakıyorum da."
"Agahla her ne konuşacaksan şirkette konuş.Evime gelmeni istemiyorum."
"Burası senin evin değil Şeniz.Unutma tek bir hareketimle Agah seni kapının önüne koyar."
Şeniz mosmor olmuştu.
"Ne istiyorsun?"
"Hiçbir şey.Sadece ailemin yanında olmak istiyorum.Artık burada sizinle beraber yaşamaya karar verdim."
Şenizin beti benzi atmıştı.
Agah geldi.Abisini görünce çok sevinmişti.
"Abi.Hoşgeldin."
Abisine sarıldı.
"Hoşbuldum Agahçım."
Valizler gözüne çarptı Agahın.
"Hayırdır bir yere mi gidiyorsun?"
"Yok aslan kardeşim.Buraya taşınıyorum.Tabi abin için bir yerin varsa."
Agah çok sevinmişti.
"Benim senin için her zaman yerim var abi.Hoşgeldin."
~~
Nedim ve Damla Cemre ile Civanın gelmesini bekliyordu bahçede.
"Damla neyi bekliyoruz? Anlatacak mısın banada?"
"Ay kuzen sende çok sabırsızsın.Ama özet geçiyim sana.Bizim öfkeli aşıklar sürgün yemişlerdi ya."
"Evet biliyorum."
"Hah işte ikisi de hala buradalarmış.Gitmemişler."
"Ciddi misin?"
"Evet.Ama babamın radarına yakalanmışlar.Her yerde onları arıyor.Anlayacağın bizim onları babamdan önce bulmamız lazım."
Tam o sırada araba yanaştı.
"Oh be sonunda!" diye bağırdı Damla.
"Hadi neyi bekliyonuz atlasanıza!" diye kızdı Civan.
~~
Agah,Şeniz ve Mümtaz karşılıklı oturmuş sohbet ediyorlardı.Agahın mutluluğu yüzünden okunuyordu.Ama Şeniz kaskatı olmuştu.
"Ee abi ne zaman anlatacaksın bu mevzuları.Öldün sandık hani."
"Acele etme oğlum.Daha zamanı var.Ama başka haberim var sana."
"Hayır olsun."
"Nedimle Ceren boşandılar."
"Hadi ya.Oh be.Valla işte şimdi keyfim yerine geldi."
O esnada Agahın telefonu çaldı.
"Agah bey.Efendim.Bulduk.Ceren hanım ve Cenk bey dün geceyi Cenk beyin garsoniyerinde geçirmişler.Ceren hanım hala orada.Cenk bey bir ara dışarı çıkmış ama hala dönmemiş."
"Tamam sağol Hamza."
"Abi.Kusura bakma.Acil bir işim çıktı.Gitmem lazım.Şeniz seninle ilgilenir."
"Tabi aslanım.Sen hallet işlerini.Ben yabancı değilim ya."
Agah hemen yola koyuldu.
~~
Ceren çok sıkılmıştı.Cenki de merak ediyordu.Çıkmıştı ama hala dönmemişti.Acaba yanlış mı yaptım diye düşünüyordu.Eli telefona gitti ama hemen vazgeçti.Arayıp da ne diyecekti ki.
Cemreler en sonunda gelmişti.Ceren ise Cenk gelmiştir ümidiyle koştu kapıya.
"Cenk!"
Karşısında bu dörtlüyü görmeyi beklemiyordu.Damla Cerenin halini görünce güldü.Üzerinde yalnızca Cenkin gömleği vardı çünkü.
Cemre utanmıştı.Nedim ise kafasını çevirdi.
Civan sinirlenmişti.
"Hay Allahım ya.Kızım bu ne hal.Hiç akıllanmayacak mısın sen! Git giyin hemen."
Damla ve Cemre hemen içeriye girdiler.Cereni odaya soktular.
"Oh sonunda be.Barıştınız yani.Valla rahatladım ya."
Damla çocuk gibi sevinmişti.
"Barışmadık Damla."
Damlanın birden yüzü düştü.
"Ama ben seni öyle görünce sandım ki.."
Ceren olan biteni anlattı.
"Ay inanmıyorum.Sende az değilsin ha."
~~
Agah da gelmişti.Hemen asansöre bindi.Cenkin dairesine çıktı.Kapıyı deli gibi vuruyordu.
"AÇ LAN ŞU KAPIYI!"
Kapıyı Nedim açmıştı.
"Amca."
"Nedim."
"Sen ne arıyorsun burada?"
"Ben mi şey ya biz gelmiştik.Damlayla Cenke bakalım diye.Ama yokmuş burada.Biz de tam gidiyorduk."
"Nasıl yok?!"
"Yok işte amca.Gitmiş."
"O kız burada mı?"
"Kim?"
"Kim olacak? Ceren işte."
"Yok amca onun ne işi var burada.Kız gitti ya Antakya'ya."
"Öyle mi diyorsun?"
"Tabi amcacım.Hadi gel gidelim biz."
"Öyle olsun bakalım."
Nedim Agahı ikna etmeyi başarmıştı.Damlaya mesaj attı.
"Amcam bende.Merak etme.Ama sizde gelin hemen."
~~
Cenk,Cerenle kavga ettiğinden beri kendinde değildi.Sahilde bir bankta oturuyordu.Öylece bakıyordu.Gözünden yaşlar gelmişti.İki çocuk geçiyordu.
"Abi.Versene bir beşlik."
Cenk duymamıştı.
"Abi şş sana dedim."
Cenk kendine gelmişti.
"Yok beşlik falan.Gidin başımdan."
"Hop hop yavaş gel.Zengin bebesisin diye bize posta mı koyacağını sanıyorsun."
"Koyuyorum lan var mı diyeceğin!"
Cenk inatlaşıyordu.
Çocuklar Cenke vurmaya başladılar.Aslında oldukça çelimsizlerdi.Cenk istese rahatça haklarından gelirdi.Ama onlara karşılık vermek yerine dayak yemeyi seçti.
~~
Taksiden güçlükle inmişti Cenk.Taksici onu dairesine kadar getirip kapıyı çaldı.Cerenin kapıyı açmasıyla Cenk'in yere yığılması bir oldu.
Yüzü gözü dağılmıştı.Her yeri kan içindeydi.Ceren çok korkmuştu.Hemen içeriye aldı onu.
Usulca koltuğa yatırdı onu.
"Cenk! Cenk iyi misin? Duyuyor musun beni?"
Eli ayağı titriyordu korkudan.
Cenk ise yarı baygın haldeydi.
"Napıcam ben Allah'ım napıcam?"
İlk yardım çantasını arıyordu sonunda buldu da.Cenkin yaralarını temizliyordu yavaş yavaş.Mümkün olduğunca acıtmamaya çalışarak.
Cenk kendine gelir gibi oldu.
"Cenk!"
"Seni seviyorum Ceren.Affet beni artık."
"Şş tamam.Yorma kendini.Sen iyileş konuşuruz bunları."
-1 hafta sonra-
Cenk bir haftadır yatıyordu.Ceren onu hiç yalnız bırakmamıştı.İlk geceki haline göre çok çok daha iyiydi ama hala tam olarak kendinde değildi iyileşmemişti.Cerenin de ara sıra mide bulantıları oluyordu.
Cemre ara sıra Cenki kontrole geliyordu.
Bugün yine gelecekti.
Agah o gün Nedimle dönmüştü.Ama hala içinde bir şüphe vardı.
Cemre ve Nedimi evden çıkarken gördü.Şöförüne onları takip etmesini söyledi.
"Abla hoşgeldin."
Sarıldı ablasına.
"Nasıl durumu?"
"Daha iyi.Daha iyi ama çok ateşi var.Ne yaptıysam düşmedi."
"Tamam Ceren sakin ol.Ben şimdi ilgilenicem onunla iyi olacak.Tamam mı?"
"Hıhı." Kafasını salladı Ceren.
O kadar telaşın arasında kapıyı kapatmayı unutmuşlardı.
Agah da gelmişti.Kapıyı açık görünce hemen içeriye girdi.Gördüğü manzara onu şaşırtmamıştı.
"Siz."
Herkes sesin geldiği yöne doğru baktı.
"YİNE ARKAMDAN İŞ ÇEVİRDİNİZ HA! OĞLUM SİZ HİÇ AKILLANMAYACAK MISINIZ!"
Nedime döndü.
"HADİ BU ZİBİDİYİ ANLADIM! SENDE Mİ BE OĞLUM SENDE Mİ!"
Cenkin halini farketti.
"Buna noldu?"
"Çok fena dövmüşler amca."
"Yine ne haltlar yediyse."
Agahın gözleri Cereni buldu.Genç kadının yanına gitti.
"SANA GELİNCE KÜÇÜK HANIM.ARTIK BENİM GELİNİM DEĞİLSİN.BU SAATTEN SONRA SENİ NE KÖŞKTE NE DE BURADA GÖRMEK İSTEMİYORUM.ANTAKYAYA GİTMEMİŞSİN.NEREYE GİDERSİN BEN BİLMEM.AMA AİLEMDEN UZAKTA OL!"
Cemre hemen müdahale etti.
"AGAH BEY! KARDEŞİMLE DÜZGÜN KONUŞUN!"
Agah parmağını salladı.
"Sen karışma hemşire hanım!"
Agah cebinden bir zarf çıkarıp Cerene uzattı.
"Aç!"
Ceren sadece bakıyordu.
"Aç dedim!"
Ceren elleri titreye titreye açtı zarfı.
Bir tomar para vardı içinde.
"B-bu ne?"
"Oğlumun peşini bırakıp,İstanbuldan gitmen için.Ha yetmez diyorsan dahasını da veririz sıkıntı yok."
Ceren ilk defa kendini bu kadar öfkeli hissediyordu.
"Beni paranızla satın alamazsınız Agah bey!"
Agah küçümseyerek baktı.
"Seni mi? Güldürme beni."
Ceren paraları yırtıp hepsini yere attı.
"Sizin hakaretlerinize göz yumacak değilim! Paranızı da istemiyorum!"
Agah alkışladı kızı.
"Valla şaşırttın beni bak.Senden beklemezdim bu hareketi.Para için yatmadın mı oğlumun altına!"
Ceren daha fazla dayanamamıştı.Oracıkta bayılıverdi.
"Ceren! Ceren! Ablacım hadi kalk!"
Agah da şaşırmıştı.
"Noldu ki buna?"
"Elinizin körü oldu! Bakacak mısınız öyle! Yardım etsenize!"
Agah Cereni kucakladı.
"Nedim.Sen burada kal.Cenk yalnız kalmasın."
Agahlar hemen hastaneye gittiler.
Cemre çok sinirliydi.
"Dua edin kardeşime bir şey olmasın! Yoksa benden çekeceğiniz var!"
Agah bile korkmuştu aslında.
Birkaç dakika sonra doktor geldi.Cemre hemen koştu.
"Kardeşim.Kardeşim nasıl?"
"Gayet iyi.Bu aralar fazla strese maruz kalmış.Ama bu dönemlerde stresten uzak durması daha iyi olur."
Cemre anlamamıştı.
"Bu dönemlerde derken?"
"Ha.Kardeşiniz hamile.Tebrikler."
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutsak(CENCER)
FanfictionZalim İstanbul 22.bölüm ve sonrası için yazılmıştır. (İlerleyen bölümlerde diğer çiftlere de yer verilecek ancak esas çiftimiz Cencer.) #zalimistanbul #Cencer