Herkesin eli ayağı birbirine dolanmıştı.Şaşkınlıkla izliyorlardı olanları.
Ceren kanlar içinde yere yığılmıştı.
"Senin için" demişti Cenke.Gözlerini kapatmadan önce söylediği tek sözdü bu.
Cenk kahrolmuştu.
Sevdiği kadın kollarında yatıyordu.
"Ceren! Ceren! Uyan nolur! Kalk hadi.Kalk yine kavga edelim.Bağır çağır bana ama kalk.Sana böyle yatmak hiç yakışmıyor."
Cenk,Ceren'in üzerine kapanmış ağlıyordu.Hayat adeta durmuştu.Kimse ne yapacağını bilmiyordu.
Cemre kendine geldi.Yere eğilip Cerenin nabzına baktı.
"Nabzı atıyor.Ama çok kan kaybediyor.Hemen hastaneye gitmemiz lazım.Hadi biriniz ambulansı arayın bir şey yapın.Ne bakıyorsunuz öyle! Hadi!"
Damla elleri titreye titreye telefonunu çıkardı.112yi aramıştı.
Çok geçmeden ambulans gelmişti.
"Nesi var?"
"Silahla yaralandı.Bilinci kapalı ama nabzı hala atıyor.Tansiyonu da normal."
Görevli şöyle bir baktı Cemreye.
"Siz?"
"Ablasıyım ben.Hem de hemşireyim."
"Çok güzel.Ne kadar oldu vurulalı?"
"Yarım saat bile olmamıştır."
"Tamam."
Cereni sedyeyle ambulansa bindirdiler.Cemre de yanına bindi.Ambulans yol alırken Cenk öylece bakıyordu arkalarından.
"Hepsi benim suçum."
Damla abisine sarıldı.
"Abicim.Nolur kendini suçlama.Bunu kim yaptı bilmiyorum ama babam mutlaka bulup cezasını verir.Hadi gel.Ceren'in yanına gidelim.Onun sana ihtiyacı var."
Damla ve Cenk arabaya bindiler.Elbette arabayı Civan kullanıyordu.
Agah ise bir köşede hala adamlarını azarlıyordu.
"Lan ben sizin yapacağınız işin! Size boşuna mı para ödüyorum ben! Kim nasıl girdi benim evime!"
Seher daha fazla dayanamadı.Neriman engel olmaya çalıştı ama nafile.
"Agah bey!"
"Seher hanım."
"Sizin düşmanınız mı var?!"
"Ne düşmanı Seher hanım.Lafınızı bilin de konuşun!"
"Açıklayın bana bunu.Kim kıydı benim kızıma?! Ha kim?!"
"Ee nereden bileyim ben be kadın! Kıyan da senin kızına mı kıydı! Benim oğluma kıydı! Kızın oğlumun önüne atladı."
Neriman lafa atladı.
"Ay dert ettiğiniz şeye bakın! Benim torunum vuruldu.Torunum! Hadi hastaneye!"
Neriman haklıydı.Arabaya atlayıp hastaneye gittiler.
~~
Şeniz,Mümtazın yanından çıktıktan sonra çok sevdiği köşküne gelmişti.Kapıda kimseyi görememişti.Ne bir güvenlik ne de Agah'ın adamları.Bu durum onu bayağı bir şaşırttı.Bahçeye girdiğinde de tam merdivenlerin orada yerdeki kanı farketti.
Koşarak içeriye girdi.Nurten girişteki koltukta oturmuş ağlıyordu.
"Nurten!"
"Şeniz hanım."
"Ne bu halin? Herkes nerede?"
"Şeniz hanım.Çok kötü şeyler oldu efendim."
"Noldu Nurten! Söylesene delirtme insanı!"
"Agah bey gazetelerde yazanları görmüş.Büyük olay çıktı evde.Cenk beyle kavga ediyorlardı.Ceren hanım vuruldu."
"Ceren mi? O kızın ne işi var hala burada?"
"Gidiyormuş.Eşyalarını alıp annesiyle vedalaşmaya gelmiş."
"Kim vurur ki onu?"
"Aslında Cenk bey vurulacaktı efendim.Ceren Cenk beyin önüne atladı."
Şeniz bir an Cerenin bunu yaptığına inanamaz gibi oldu ama sonra Cenke olan aşkı geldi aklına.
"Neredeler peki?"
"Herkes hastanede."
Şeniz de doğru hastaneye gitti.
~~
Cenkler de hastaneye varmıştı.
Cenk hemen resepsiyona gitti.
"Ceren Karaçay.Iı şey Ceren Yılmaz.Ceren Yılmaz nerede?!"
"Bir dakika beyfendi hemen bakalım."
"Çabuk! Çabuk bakın!"
"Abi tamam sakin ol.Bırak kız işini yapsın."
"Sakin falan olamam Damla.Olamam.Görmedin mi halini nasıl önüme atladığını."
"Gördüm.Hem de çok iyi gördüm.Bu kız hala sana deliler gibi aşık.Çok şanslısın abi.Bu devirde böyle seveni bulmak zor.Kız bir iyileşsin de gerekirse ağzında kuş tut ama affettir artık yani kendini.Yazık valla.Hem sana.Hem o kıza.Hem de minicik yeğenime yazık."
"Haklısın.Bu defa asla bırakmam onu.Kovsa da gitmem.Senden nefret ediyorum dese de gitmem.Ama ya ona bir şey olursa? O zaman ne yaparım ben Damla!"
"Sakin ol.Kötü düşünme.Ceren güçlü kız.Eminim bunu da atlatacaktır."
Cenk tam resepsiyondaki kıza dönmüştü ki Cemreyi gördü.
Cemre'ye doğru yürüdü.
"Ceren,Ceren nerede?"
"Ameliyata aldılar."
"Durumu nasıl?"
"Bilmiyorum Cenk.Bende bilmiyorum."
Cenk sinirden deliye dönmüştü.
Elini duvara vurdu.
"Ya kızım ne demek bilmiyorum! Sen hemşire değil misin!"
"Cenk sakin ol.Ameliyatta olan benim kardeşim.Keşke elimden bir şey gelse.Ama gelmiyor.Beklemekten başka çaremiz yok."
Seher,Agah,Neriman ve Şeniz de gelmişti.
"Kızım kızım nerede?"
"Ameliyatta annecim."
Seher Cemreye sarılmış ağlıyordu.
Nedim de Civanın omzuna dokundu.Onu teselli ediyordu.Kardeşinin ne kadar inatçı bir kız olduğundan bahsediyordu.
"Şeniz."
"Agah."
"Senin ne işin var burada?"
"Duydum ki tüm ailem burada toplanmış.Bende geldim."
"Karakolda değil miydin sen?"
"Ufak bir yanlış anlaşılma canım.Büyütülecek bir şey yok.Hem olsa ilk senin haberin olurdu."
"Kesin öyledir.Neyse bunu sonra konuşuruz."
Aradan saatler geçmişti.Herkes yorgun ve uykusuzdu.Saatler geçiyordu aslında ama beklemek onlara bir ömür gibi gelmişti.
Cemre soğukkanlılığını korumaya çalışıyordu.Annesini,babaannesini ve Civanı korkutmak istemiyordu.Aslında kardeşinin durumu onu çok endişelendiriyordu.Sadece kardeşinin değil bebeğin durumu da kritikti.Bir kez daha bebeğini kaybederse Ceren asla dayanamazdı.Hiç kimse onu toparlayamazdı.
Cenk yere çökmüş sırtını da duvara yaslamıştı.Artık ağlamıyordu.Ama gözleri kıpkırmızıydı.Korku içinde bekliyordu.
Nihayetinde doktor çıktı.
Cenk ayağa kalktı.Herkes doktorun başına toplandı.
Cemre hemen sordu.
"Kardeşim.Kardeşim nasıl?"
"Durumu iyi.Kurşun sıyırmış.Çok şanslınız."
Cemre bebeği de çok merak ediyordu.Damla da öyle.Ama kimse sormaya cesaret edemiyordu haliyle.
Cenk hayatında belki de ilk defa bu kadar korkusuzca davrandı.
"Peki ya bebek?"
"Bebeğin durumu da gayet iyi.Ancak annenin de bebeğin de çok dikkatli olması lazım.Tekrar geçmiş olsun."
Cemre ve Nedimin şaşkınlığı gözlerinden okunuyordu.
Damla sanki "helal olsun benim abime" der gibi bakıyordu.
Civan ne olduğunu kestirememişti.
Herkes ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
Agah sessizliği bozdu.
"Ne bebeği? Bu kız daha yeni evladını kaybetmedi mi? Ne saçmalıyor bu doktor?"
Cenk babasına döndü.
"Kaybetti baba.Ceren oğlumuzu kaybetti.Ama az önce de duyduğunuz gibi hamile.Yeniden.Yine benim bebeğime."
Agahın sinirden damarları kasılmıştı.
Seher ve Şeniz bayıldı.
Civan yine Cenke saldırmaya yeltelendi ama Damla onu bahçeye çıkardı.
~~
"Lan senin bu abinden bıktım ben he."
"Aşkım ayıp ediyorsun ama."
"Ne ayıbı lan.Ayıbı senin abin yapıyor.Bu ne şimdi.Dalga geçer gibi.Kızım bunlar ne ara?! Ama var ya hepsi benim salak ablam yüzünden.Nasıl güvendi yine o şerefsize."
"Civan görmüyor musun? Onlar birbirlerine aşık.Ne kadar hata da yapmış olsalar ne kadar kendilerini başka ellerde avutmuş da olsalar.Onların kalbi birbirleri için atıyor.Bunu görmemek için kör olmak lazım."
~~
Seher kızının bir daha asla Cenke güvenmeyeceğini düşünüyordu.
Şeniz ise oğlunun bir daha Cerenin yüzüne bile bakmayacağını.Ama ikiside yanılmıştı.
"Seher hanım.Size kızınızı oğlumdan uzak tutun demiştim ne bu şimdi.Şaka mısınız siz? Kamera şakası falan.Nasıl insanlarsınız siz.Nasıl bir ailesiniz.İlk bebek gitti ama ikincisini yaparız yeter ki Karaçay serveti bizim olsun.Ne yani bu mu plan?"
Seher Şenizin söylediği lafları elbetteki yutmayacaktı.
"Bana bak Şeniz hanım.Açtırma benim ağzımı.Ben konuşursam senin gibi konuşmam.Öyle bir konuşurum ki adamın ciğerini söker alırım.Yüreğini dağlarım.Evet kızım hata yapmış.Bilsem ne yapar ne eder engel olurdum.Ama sen benim kızıma laf edeceğine önce o şımarık oğluna bak."
~~
Agah eliyle Cenke işaret etti.Beraber dışarı çıktılar.
"Ulan ben yoruldum.Sen yorulmadın mı? Bitmeyecek dimi bu haytalık.Daha ne kadar arkanı toplayacağım ben senin?"
"Baba bu haytalık falan değil."
"Ne o zaman ulan.Madem bu kızda gözün vardı ne diye gidip ablasıyla evlendin? Bu ne saçma iş?"
"Orası biraz karışık aslında.Ya ben başta Cereni de öyle sandım.Ama değilmiş.Baba o çok farklı.Ben ilk defa ilk defa bir kızda kendimi buluyorum.Kıza bir sürü kötü söz söyledim,hep kötü davrandım.Gittim ablasıyla evlendim.Kendi bebeğime bile sahip çıkmadım.Ama bak o benim hayatımı kurtardı."
Agah,Cenk'in omzuna elini koydu.
"Oğlum.O kız zaten aşık sana.Sen farketmemiş olabilirsin ama inan bana o kadar belli ki."
"Baba ben ne yapacağım."
"Unutacaksın aslanım."
"A-anlamadım."
"Her ne olursa olsun.O kız senin kuzeninin karısıydı Cenk.O kızla imkanı yok evlenemezsin.Ama madem ki baba olmaya bu kadar heveslisin.Evladına sahip çık."
Agah son sözünü de söyledikten sonra gitmişti.
~~
Cenk,Agah'la konuştuktan sonra Cereni görmeye gitmişti.Ceren yeni yeni kendine geliyordu.Eli hemen karnına gitti.
"Bebeğim."
Cenk hemen Ceren'in yanına koşup elini tuttu.
"Ceren sakin.Sakin ol güzelim.Bebeğimiz iyi.Bebeğimiz çok iyi."
Ceren gülümsemişti.
"Ceren.Ben çok üzgünüm."
"Ne için Cenk?"
"Benim yüzümden ne hale geldin.Ya sana bir şey olsaydı."
"Üzülme Cenk.Alıştım ben senin yüzünden yanmaya."
"Benim için kendinden hatta bebeğimizden vazgeçtin."
"Evet doğru.Hatırlıyor musun? Bir keresinde sana senin için ölümü bile göze alabilecek kadar çok seviyorum seni demiştim."
"E-evet hatırlıyorum."
O anlar ikisinin de gözünde canlanmıştı.
"Artık ikna olmuşsundur."
-1 hafta sonra-
Ceren'in son kontrolleri yapılmıştı.Artık hastaneden taburcu olacaktı.Bir haftadır annesi de ablası da yanından ayrılmıyordu.Damla ise pek ortalarda görünmüyordu.
"Abla.Damla nerede? Pek bir göremedim bu ara?"
"Bilmiyorum ki bende.İşi varmış.Bitince uğrarım dedi."
Cemre yalan söylemeyi hiç beceremiyordu.
"Yalan söylemeyi de hiç beceremiyorsun ama hadi neyse."
~~
"Damla hadi! Geç kalıcaz!"
Cenk sabırsızlanıyordu.Ceren için harika bir sürprizi vardı.
"Tamam sabırsız aşık.Geldim bak.Hadi gidelim.Gidelim de kavuşun artık."
Cenk bir haftadır Damlayla beraber Ceren için bir sürpriz hazırlıyordu.Cemre,Nedim ve Civan da bu sürprizden haberdardı hatta onlar da yardım etmişlerdi.Civan hariç.O hala Cenki sevmiyordu ve bu konuda da kesin kararlıydı.
Nihayet hastaneye gelmişlerdi.Cenk odaya gelmişti.Seher'in kötü bakışlarına maruz kalıyordu ve tabi Şenizinde.Cenk sürprizi için herkesi odada toplamıştı.
"Cenk."
"Ceren.Harika görünüyorsun."
Seher öksürdü.
"Şey sağol.Sen de pek bir şıksın.Hayırdır kutlama falan mı var?"
"Yok ama olacak."
Damla ve Cemre sırıtmıştı.Tabi Ceren ne olduğunu anlamamıştı.
"Yanıma gelsene."
Cenk elini uzattı Cerene.
Ceren kararsızdı.Ama tuttu elini.
Cenk camın önüne götürdü Cereni.
Perdeyi açtı.
"Cenk ne yapıyoruz cam kenarında?"
"Şş.Soru yok.Sadece izle."
Ceren kafasını çevirip dışarıya bakmaya başladı.
Birden rengarenk yüzlerce hatta belki de binlerce balon yükseldi.
Ceren bir çocuk gibi sevinmişti.
"Cenk.Bu..bu çok güzel."
Ceren koşarak aşağıya indi.Hepsini yakından görmek istiyordu.
Başta Cenk olmak üzere herkes de arkasından gitti.
"Teşekkür ederim.Çok güzel."
Cenk birden dizlerinin üzerine çöktü.
"Cenk.Kalksana."
"Hayır Ceren.Bu defa kalkmayacağım bu defa değil."
Ceren etrafına baktı.Herkes onları izliyordu.Şenizin sinirden mosmor olmuş suratını görmek onu keyiflendirmişti.
"Ceren.Benimle sonsuzluğa var mısın?"
Damla "hadi Ceren.Evet de artık!" diye bağırıyordu.
Ceren bir süre düşündü.En sonunda kalbinin sesini dinlemeyi tercih etti.
"Varım Cenk."
-Bölüm sonu-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka Tutsak(CENCER)
FanfictionZalim İstanbul 22.bölüm ve sonrası için yazılmıştır. (İlerleyen bölümlerde diğer çiftlere de yer verilecek ancak esas çiftimiz Cencer.) #zalimistanbul #Cencer