GİRİŞ: "Kaybolmuş Çocuklukların Çığlıkları"

547 51 173
                                    

1 Ocak 2020
Yeni kurguma hoş geldiniz, güzellerim.

Hazır mısınız?

KAYBOLMUŞ ÇOCUKLUKLARIN ÇIĞLIKLARI

Giriş

"Senin adın Efsa ve sen 6 yaşındasın."

Küçük kızın defalarca kulağına fısıldanan söz beynine kazınmaya başlıyordu. Soğuk bir rüzgar esintisi vuruyordu kızın minik yüzüne. Küçücük burnu soğuktan kırmızıya bürünmüştü. İnce kazağının, dizleri yırtık kot pantolonun ve eskimekten yırtılmış spor ayakkabılarının içinden sızıyordu kış ayının soğuğu kızın bedenine. Küçük kız terk edileceğinden bihaber gülümsüyordu. Yanındaki kişi onu lunaparka götürecekti. Minicik kız çok mutluydu. Onun çocuk kalbi fakir olmasını ve herkes tarafından kötü bakışlarla izlenmesini önemsemiyordu. Çünkü onun çocuk kalbi masum ve temizdi. Şu an tek önemsediği gideceği lunaparktı.

Kocaman bir binanın önünde durdular. Küçük kız sımsıkı sarılmıştı yanındaki kişinin eline. Kaybolmak istemiyordu. Kız başını kaldırıp kocaman binanın üzerinde gezdirdi gözlerini. Maviye boyanmış, çok camlı bir binanın önünde duruyorlardı. Kocaman bir bahçe vardı binanın önünde. Kızın yaşlarında ve ondan büyük çocuklar birbirlerini kovalıyordu bahçede. Bazıları top oynuyordu, bazıları ip atlıyordu ve bazıları da oturmuş oyuncaklarla oynuyorlardı. Kızın gülümsemesi gördüğü görüntü karşısında büyüdü. Lunaparkı sadece ailesinin anlattığı kadar biliyordu. Bir lunaparka ilk defa giden küçük kız karşısındaki bahçenin lunapark olduğunu düşündü. Halbuki bir çocuk esirgeme yurdunun önünde dikiliyorlardı.

Yanındaki kişiye dönüp şakıdı küçük kız.

"Lunapark çok güzelmiş. Hadi, bizde oynayalım."

"Sen git, kızım. Ben gelene kadar arkadaşlarınla oyna." Yanında duran kişi buruk bir gülümseme sergiledi küçük kızın karşısında. Gözyaşlarını akıtmamak için kendini çok zor tutuyordu.

Küçük kız başını sallayarak diğer çocuklara yaklaşmaya başladı. Bunun bir veda olacağını bilmeden arkasını döndü gitmeden önce ve kocaman gülümseyerek baktı babasına.

"Unutma, kızım. Senin adın Efsa ve sen 6 yaşındasın," diye seslendi babası arkasından.

"Unutmam babacığım." Kız bunu neden unutmaması gerektiğini bilmiyordu ama uysalca babasının dediğini yapacaktı. Çünkü o babasına sevgisinden dolayı onun bir dediğini iki etmezdi.

Kız babasına el salladı.

Babasının yanağından bir damla gözyaşı döküldü.

"Adını ve yaşını unutma ki, bir gün bizi tekrar bulabilesin küçük kızım," diye fısıldadı babası onun duyamayacağı şekilde.

Kızının arkasından son defa baktı yüreği yaslı baba ve bir daha bakmadan oradan hızla uzaklaştı.

Çünkü biliyordu ki tekrar bakarsa onu bırakıp gidemezdi.

O gün orada küçük bir kız çocuğu babası tarafından terk edildi.
Annesi ağladı.
Babası ağladı.
Kız çocuğu ağladı.
Ve tüm gökyüzü kızın yeni sersefil hayatına ağladı.

Yeni bir hayat hiç bu kadar can yakıcı olmamıştı...

Selam güzellerim!

Yeni bir serüvene ayak basıyorum ve aşırı heyecanlıyım! İnanın bana, size heyecanımı anlatacak kelimeler yok. Aslında bu kurgumu yayınlamak için biraz bekleyecektim, bölümleri biriktirecektim. Ama dayanamadım...
Aylardır kafamda kurguladığım yeni hikayemi sizlerle buluşturmak istedim. Umarım hayalimdeki gibi olur ve umarım seversiniz. Kaç kişi okur bilmiyorum ama burada olanlara çok teşekkür ederim.
Kurguma inanıyorum ve güzel olacağını umuyorum.
Yeni bölümlerde görüşmek üzere...

Sizi seviyorum.🖤

Tahminleriniz veya belirtmek istedikleriniz?

Nasıl buldunuz giriş bölümünü?

Kaybolmuş Çocuklukların ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin