Bölüm 1: "TERK EDİLİŞ"

260 41 364
                                    

Selam ✨
Yukarıdaki şarkıyı dinleyebilirsiniz, şarkılar bu kurgumda bölümlere belki çok da uymayacak ama yine de tavsiye olsun.

"Sanki sokak çocuğuydum ama sokaklarsızdım."
< Sokrat St >

Bu uydu. :)

Keyifli okumalar!🤍

BÖLÜM 1: "Terk ediliş"

Kahramanlar kurtardıklarını yarı yolda bırakıp gider miydi?

Bölüm 1: "Terk ediliş"

"Senin adın Efsa ve sen 6 yaşındasın."

"Benim adım Efsa ve ben 6 yaşındayım."

Kafamda bu cümleyi kaç kere tekrarlamıştım bilmiyordum. Sanki konuşabildiğim tek kelimeler bunlardan ibaretti. Altı yaşımda anne ve babama sarf ettiğim tüm kelimeler uçup gitmişti zihnimden. Bacaklarımı kendime çekerek soğuk zeminde otururken zihnimde sadece bu yedi kelime vardı. Babam neredeydi? Annem neredeydi? Annemi istiyordum ben, ona sarılmak istiyordum. Babam onun bıraktığı yerde olmadığımı görünce bana çok kızacaktı. Babam kısa bir süre için beni bırakıp gittikten sonra diğer çocukların yanına doğru ilerlemiştim. Onlara ulaşamadan karşımda iri bir adamın bedeni belirdi. Adam bana gülümseyerek baktığında ben de ona gülümsedim.

"Şeker ister misin, küçük kız?"

Adamın sorusu karşısında düşünmeye başladım. Tam evet anlamında başımı sallayacaktım ki annemin bana okula gittiğimde her defasında tembihlediği cümleler geldi aklıma.

"Birisi sana şeker veya başka bir şey vermek isterse sakın alma, kızım olur mu?"

"Yabancı biriyle sakın konuşma, güzel kızım."

Aklıma gelen sözlerle birlikte adama usulca kafamı sağa sola sallayarak diğer çocuklara doğru ilerlemeye başlamıştım. Sonra onların da yanında adamların dikildiğini fark etmiştim. İçimi korku kaplarken, babamın hemen gelmesini dilemiştim. Korkuyla dikildiğim yere sinmiştim ve babamın gelmesini beklemiştim. Babam gelmedi ve ağzıma kapanan kocaman el bilincimi kaybetmemi sağlamıştı. Minicik bedenim adamın büyük ellerinin içinde çaresizce çırpınmıştı ama sonrası karanlıktı.
Bir rüyaya dalmış gibi hissetmiştim bir anda.

Uzun bir rüyadan sonra minik bedenim buz kadar soğuk bir zeminin üstünde aralamıştı gözlerini. Çaresizce kırılgan sesimle anne ve babamın ismini haykırsam bile kimse gelmemişti. Sonrasında bağırmayı bırakarak karanlık ve boş odanın soğuk köşesine sindim. Gözyaşlarım bir bir akarken babamın geleceğine hala inanıyordum. Onu bekliyordum, çünkü o beni bırakıp gitmezdi. Çocuk kalbim onun geleceğini biliyordu. Annemin kucağına koşarak bir daha ayrılmayacaktım yanlarından. Uzun bir süre hiç hareket etmeden ağlamaya devam ettim. Ağzımdan çıkan, hiç durmadan sayıkladığım tek bir cümle vardı.

"Benim adım Efsa ve ben 6 yaşındayım." Başka tek bir kelime çıkmıyordu ağzımdan. Delirmiş gibi bu cümleyi sayıklıyordum kendi kendime.

Kulağıma ilişen ayak sesleriyle ellerim ve ayaklarım titremeye başladı. Korkudan başımı kendime çektiğim dizlerime yasladım ve kollarımı dizlerimin etrafına doladım. O kapıdan anne ve babamın girmesini çok istiyordum ama aslında kimin geleceğini iyi biliyordum. O kötü adamlar tekrar gelecekti. Ne istiyorlardı benden? Babam neredeydi ve beni neden almaya gelmemişti? Çok korkuyordum. Babamın gelmesini bekleyecektim. O beni bırakmazdı burada, beni almaya gelirdi, biliyordum. Babam beni çok severdi, o benim kahramanımdı. O gelirdi, biliyordum. Adım sesleri yaklaştı ve yaklaştı. En sonunda tam önümde durdular. Siyah ayakkabıları görüyordum ama bu adamın yüzüne bakmaya cesaretim yoktu. Kafamı kaldırmadan sadece aynı pozisyonda oturmaya devam ettim.

Kaybolmuş Çocuklukların ÇığlıklarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin