Giriş

205 8 2
                                    

Bir zamanlar sıradan bir hayatım vardı, ta ki her şey tersine dönene kadar.Neden bu haldeyim? Nasıl bu kadar dibe battım? Ben kimim?

Kafamda o kadar çok soru var ki, bunlar sadece küçük bir bölümü. Ben Alice. Gözlerimin altındaki morluklar ve yüzümdeki izlerle artık tanınmayacak durumdayım. Belki de haber kanallarından birinde görmüşsünüzdür beni. Ama ne ara bu kadar ünlü oldum bilmiyorum. Korkusuz ve azılı bir suçlu olmayı istemedim. Cesaret kelimesi benim ruhumun derinliklerinde kaybolmuştu. Tek istediğim hayatta kalmaktı. Ailemin yaşadığı hazin sonu yaşamamak için tamamen yabancı birisine dönüşmem gerekiyordu.

Hayatımın büyük bir bölümü, evin bahçesinden bile çıkmadan geçti. Ailem, yaşadığımız küçük kasabada sessiz ve huzurlu bir hayat sürmek için ellerinden geleni yapmıştı. Annem, her sabah bahçede çiçeklerle uğraşır, babam ise atölyesinde saatlerce çalışırken ben çocukluğumun masumiyetinde kitapların ve hayallerin içinde kaybolurdum. Ancak bu sakin yaşam, bir gün aniden sona erdi. O gün, kapımıza gelen yabancılar, ailemin kaderini mühürledi. İşte o gün hayatımın tamamen değiştiği nokta oldu.

Onlardan kaçmak için gitmediğim ülke, sığınmadığım şehir kalmadı. Her şeyimi kaybedip köksüz bir göçebeye dönüşmüştüm. Yollar, trenler, eski otel odaları ve yabancı yüzler arasında kaybolmuştum. Ama bütün bunlar olurken, o hep yanımdaydı. Beni kurtardı, bildiğim her şeyi o öğretti. Bana yeni bir kimlik, yeni bir hayat sundu. Hayatta kalmanın yollarını, kimliğimi nasıl saklayacağımı, nasıl kaçacağımı ve saklanacağımı öğretti.

Onunla ilk tanıştığımda, çaresiz ve korku dolu genç bir kızdım. Onun yardımını kabul ettim ama nedenini hiç sormadım, sadece ona güvendim. Her adımda, her yeni şehirde onunla birlikteydim. Ama bu yolculuk sadece benim için değil, onun için de tehlikelerle doluydu. Benim yüzümden hayatını riske attı, benim için savaşmak zorunda kaldı. Ve ben, onu yarı yolda bıraktım.

Ama artık bu duruma son vermenin vakti geldi. Onu kurtarmak için her şeyin başladığı yere dönüp teslim olacağım. Gerekirse kendimi feda edeceğim. Onun hayatını kurtarmak için kendi hayatımı feda etmekten çekinmeyeceğim. Çünkü ona bir borcum var. Bana öğrettikleri, bana verdiği cesaret ve hayatta kalma arzusu, onu kurtarmam için bana güç veriyor.

Korkuyor muyum? Hayır. Çünkü onun bana ilk öğrettiği buydu: korkmamak. "Korkma, eğer korkarsan ölüm sana daha çok yaklaşır," derdi hep. Ve ben, onun bu sözlerini asla unutmadım. Şimdi, bu sözlerle yüzleşmek ve son kez cesur olmak zorundayım. Kendimi bilmediğim bir kimliğe bürünerek oyunun kurallarına uymalıyım, ama hiçbir zaman gerçek Alice olmayacağımı biliyorum.

Suçlu マ応ーHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin