Uyuşmuş kolumun ağrısıyla gözlerimi yavaşça aralayıp etrafa baktım. Dün 2020'ye girmiştik bu yüzden çok hızlı bir gece yaşamıştık. Arkadaşlarımızla evde verdiğimiz eğlenceden sonra yine biz bize kalmıştık büyük ihtimal. Hiçbir yerden ses gelmiyordu.
Jungkook'un daha rahat yatması için üstünden yavaşça doğrulup kendimi yere attım. Gece kanepenin üstünde sızıp kalmıştık bu yüzden en az 10 kemiğim tutulmuş, yerinden çıkıyorcasına ağrıyordu.
Jungkook'u düşünemiyordum bile, umarım uyandığında fazla kızmazdı.
Yerden yavaş hareketlerle kalkıp odamıza doğru adımladım.
Odaya girdiğimde direkt olarak banyoya yönelip üstümü çıkardım ve sıcak suyu açıp küvetin dolmasını bekledim. Küvet dolunca içine girip gözlerimi kapattım.
*
"Güzelim? Hey."
Gelen boğuk seslerle gözlerimi zorla açtım. Karşımda üstü çıplak altında eşofmanla beni uyandırmaya çalışan yeni uyanmış Jungkook'u gördüğüm anda keyfim yerine geldi ve kaç saattir burda olduğumu her yerimin buruşmuş olmasını umursamadan kollarımı boynuna doladım.
"Özledin mi sevgilini bebeğim." demesiyle üstünün sırılsıklam olmasını umursamadan daha sıkı sarıldım. Sessiz banyoya kısa bir kahkaha bırakıp.
"Yer aç geliyorum." deyip kollarımı açtı ve ayağa kalktı. Üstündekileri çıkarmasıyla arkama oturması bir oldu. Sıkıca sarıldı ve boynumu öpmeye başladı. Küçük mırıltılar çıkarmaya başlamamla daha da hevesli öpmeye başladı.
:)
:)
(Ben smut severim ama siz rahatsız olursunuz diye yazmadım. Eh birde bu kitabı yazarken shipper olmamam ve şuan jiminle shiplemem buna engel oldu :))
İki küçük krep hamuru yapıp birisini tavaya döktüm. Dün geceden beri hiçbir şey yemiyorduk ve şuan karnım iflas etmek üzereydi.
Kahve makinasında ki kahvenin hazır olmasıyla öten alarmla oraya uzandım ve kahveleri bardaklarımıza koydum. Mutfağa iner inmez iki tane ağrı kesiciyi peş peşe mideme yollamıştım çünkü dün geceden sonra üstüne birde sabahın eklenmesiyle ağrılarım geçecek gibi değildi.
Pişen krebi tavadan alıp telefonuyla oynayan Jungkook'un önüne koyup. Kendiminkini yapmaya koyuldum.
Pişer pişmez tabağıma alıp karşısına oturdum ve hızlı hızlı yemeye başladım. Krebi en başta tek atıp sonra bir kaşık nutellayı ağzıma atmak çok zevk vericiydi. Bu yüzden tüm krep bitene kadar bunu yapıp arkasından bol sütlü kahvemi yudumlamıştım.
Kafamı kaldırdığımda Jungkook'un şaşkın yüzüyle karşılaşmam ve kaşlarımı kaldırmam bir olmuştu.
"Boğulcaksın."
"Napıyım akşamdan beri bir şey yemiyorum ki!"
"Ne yedin ya, yuh!"
"Lokmalarımı mı sayıyorsun Jungkook?"
"Valla saymayı 15 dakika önce bıraktım. Yetişemedim artık maşallah."
Çatalı elimden hızlıca bırakıp ağzımdaki lokmayı çiğnemeye devam ettim. Öküz sabah sabah sinirlendirmişti.
"N'oldu?" diye imayla sormasından sonra kaşlarımı çatıp.
"Benim iştahım kaçtı." diye cevap verdim.
"Ya saçmalama ya. Ye hadi."
"Yemicem."
Kendi krebinden koparıp reçele batırıp uzattı. "Bak arkandan ağlar ama."
Ağzıma uzatmaya devam edip "Açaçaçaçça" yapıp ağzıma tıktı.
"Yarasın tosunuma."
"Üstüne ÇIKARIRIM HA"
"Ayh aman aman diyim." deyip suratını bozuşturdu.
Aniden masadan kalkmamla birlikte o'da kalktı ben gitmeden yakaladı ve öpmeye başladı. "Yapma, ya öpme ya" ellerini karnımda gezdirmesiyle çığlık atmam ve gülme krizizine girmem bir oldu.
Sakinleşmemle daha sıkı sarılıp "Seni seviyorum." diye mırıldandı.
Bende onu seviyordum hemde çok çok çok kalbimin alabileceğinden de çok.
Bizim hikayemiz bu kadardı. Hayatımıza dahil olduğunuz için teşekkürler.
Ha bu arada;
Sonsuza kadar mutlu yaşadık :)
*
EEE ÖZEL BÖLÜMÜN VAKTİ GELMİŞTİ BEKLEYENİNİZ VARDIR UNUTANINIZ VARDIR HATIIRLAMAYANINIZ VARDIR BİLEMEYECEĞİM.
ŞİMDİYE KADAR GÖSTERDİĞİNİZ İLGİDEN DOLAYI ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM İLK VE SON ÖZEL BÖLÜMDÜ, ÇOK UZUN ZAMANDIR HİÇBİR KİTABIMA YAZMIYORUM VE BAYA PASLANMIŞIM, FİKİR OLARAK DA, O YÜZDEN EN FAZLA BU KADAR OLDU.
OKUDUĞUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
2020 HEPİNİZ İÇİN MUHTEŞEM BİR YIL OLSUN.
SONSUZA DEK MUTLU YAŞAMANIZ DİLEĞİYLE.
SEVGİLER,
CEREN...