Kocaman bir evin önünde durmuştu taksi.
"Wooah!" demekle yetinip taksiciye parasını verdim.Arabadan inip lüks "malikhaneye" birazdaha bakıp "Yoksa burda tek başına mı yaşıyor?" deyip kendi kendime biraz konuştuktan sonra zile bastım.
Bir kaç saniye sonra kapı açıldı.
Ve yüzünde o gereğinden fazla düz olan ifadesiyle bana bakan bir Jungkook ile karşılaştım.Uzun bir süre baktıktan sonra..
"İçeri geç." demeyi akıl edebilmişti çok şükür.
"Tamam" deyip içeriye doğru adımımı attım.
Ve attığım gibi evi süzmeye başladım cidden çok büyüktü bayaa büyüktü."Çok beğendin heralde istersen senin olsun?" dedi alaycı gülüşü ile..
"Ha! Ha! Senin tanıyamadığım ne çok yönün varmış ya şimdide komiksin?
Kişilik bozukluğu mu var acaba?"
dedim o sahte gülüşüm ile..Yanlız nasıl laf soktum be kendimle gurur duyuyorum.
"Herneyse. Odama geçelim" dedi. Ne yapacağımı bilemeyerekten onu takip ettim.
"Evde sadece sen mi kalıyorsun?" diye sordum Ikınarak konuşacak bir şeyler bulmaya çalışırken.
"Bazenleri benimle bir arkadaşım kalıyor ama genelde yanlızım." dediğinde istemsizce ağzımı açarak kafamı aşağı yukarı sallamıştım.
Odasına geldiğimizde..
Nasıl anlatsam..
Aşık oldum galiba?Odanın üstü camdandı. Bir duvarında nerf koleksiyonu vardı diğer duvarda işte yüzlerce polaroid vardı..
Odası gereğinden fazla düzenliydi."Senin olması konusunda ciddiydim! Ama odamı veremem?" diyen Jungkook'a döndüm duvara yaslanmış beni izliyordu.
"Senden odanı vermeni isteyen kim?
"Çok alıcı gözü ile baktın ondan dedim" diyerek gülüşünü bahsetmişti bana.
İstemsiz bir şekilde de olsa dudaklarım yukarı kırılmıştı.
Biraz sessizlik olduktan sonra.
"Ee hadi ne yapıyorsak yapalım." diyen sese dönmüştü yüzüm.
Evet şimdi başlıyorduk işte..
□
□
Uzun bölüm yazdım kabul edin aslında devamı gelicekti de napıyorum ben deyip kendime geldim..Ne kadar da güzel bir Jungkook
Bu arada..Nerf koleksiyonu :))
Çoksel dimi.Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen♡