19 Bölüm-Savunmasız

551 21 10
                                    


"Savunmasız"

Yorgun göz kapaklarını kırpıştırarak açtı ve boş bakışlarla etrafa bakmaya başladı genç kadın.Nerde olduğunu kavrayamadı önce. Başucunda oturmuş Zehra hanıma baktı boş boş.Bakışları donmuş gibiydi.Bakıyordu ama görmüyordu sanki.

Gözlerini kırpıştırdıktan sonra odaya dikkatle baktı ve anladı bir hastane odasında olduğunu.
Ama neden burda olduğunu idrak edemiyordu; sanki beyni uyuşmuştu. Tek istediği bir yudum suydu şu anda. Kurumuş dudaklarını oynatarak fısıltı gibi bir sesle soludu.

"Su.."

Kucağındaki çantasını oturduğu yere bırakıp ayaklandı yaşlı kadın.Ona oğlunun emaneti olan güzel kadın nihayet uyanmıştı.. Sakinleştiricinin etkisinde olduğu belliydi çünkü; uyumazdan önce 'Çınar' diye haykıran oyken uyandıktan sonra sormamıştı kocasını.

Yaşlı kadın odanın diger ucunda makineden plastik bardağa su doldururken neden burda olduğunu hatırladı Toprak. Aklına Çınarın acildeki baygın hali geldiğinde ne zaman dolduğunu anlamadığı gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı yanaklarına.Elleriyle yataktan destek alıp kalkmaya yeltendiğinde serumun iğnesi damarına battı ve genç kadın gözlerini acıyla yumdu. Sımsıkı yumduğu gözlerinden yaşlar durmaksızın akarken aciz bir hıçkırık koptu boğazından. Acizdi. Canından çok sevdiği adam şu an iyi değildi ve onun elinden hiç bir şey gelmiyordu.. Onun yanında olamak, ona destek olmak yerine bu hastane odasında uyutulmuştu..

Yaşlı kadın elindeki suyla beraber kızın yanına geldi ve saçlarını şevkatle okşayarak plastik bardağı ona uzattı.
"Hadi güzel kızım, bir yudum su iç, sakinleşirsin.."

Eliyle suyu geri itti kız ağlayak.Şu an hiç bir şey istemiyordu..İstediği tek şey Çınarı görmek, onun sıcaklığını hissetmekti..

Gözyaşları sicim gibi akarken dudaklarını büzerek annesinden şeker isteyen bir çocuk edasıyla mırıldandı yalvarırcasına.

"Çınarı istiyorum.."

Kızın bu haline içi burkuldu ve onu sinesine çekerek başını okşamaya başladı yaşlı kadın. Bir anne gibi.. şevkatle..
"Çınar uyutuluyor kızım.. Görmemize izin vermiyorlar zaten"

Umursamazca omuz silkti genç kadın.
"Ben görücem.."

"Sen de iyi değilsin kızım, sakinleştirici verdiler.Bir az dinlen sonra görürsün"

Kadının sinesinden ayrıldı ve elinin tersiyle gözyaşlarını kuruladı genç kadın.
"Lütfen, onu görmeye ihtiyacım var. Beni ona götürün"

"Tamam kızım, serumun bitsin gideriz"

"Olmaz, bekleyemem..Çınarı şu an görmeye ihtiyacım var, lütfen.. İyiyim ben çıkarsınlar şunu, az kaldı bitmesine zaten. Lütfen yalvarırım Çınarı göreyim.."

Kızın perişan haline daha fazla dayanamadı yaşlı kadın. Başını olumlu anlamda salladı ve hemşireyi çağırmak için dışarı çıktı.

---

Kalın camların arkasından bakıyordu kocasına genç kadın.Her şey bir anda nasıl da gelişmişti.. Nasıl yerle bir olmuştu.. Kocasının kablolar bağlı olan geniş göğsüne kaydı gözleri. Dün gece huzurla uyuduğu yere..
Dokunmak istedi yüzüne..Kirli sakallarını okşamak istedi. Teninin teniyle temas etmesini, sıcaklığını hissetmeyi.. Uzansa dokunacakmış gibi cama yasladı ellerini garip bir dürtüyle..

"Burdayım Çınar.. Yanında.. Gel ne olur.." dedi çatallaşmış sesiyle.. Bu kadardı. Bunları söyleye bilmişti sadece.. Oysaki o kadar şey vardı ki söyleyeceği kitaplara sığmazdı.. Duygularını anlatmak istiyordu ama tarif edecek kelime bulamıyordu.. Boğazındaki soğuk yumru git gide büyüyüp canını yakıyordu.. Ağlamamak için dudaklarını bir-birine bastırdı ve kirpiklerini kırpıştırıp beyaz tavana çevirdi gözlerini. Ağlamak istemiyordu, aksine onun yanında güçlü durmak istiyordu, ona destek olmak.. Çünkü biliyordu, hissediyordu kocası onun varlığını..

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin