11 Bölüm-Pişmanlık

781 24 0
                                    

"Pişmanlık"

Sessizdi her kes.Kimse bir şey söylemiyordu.Toprakla İncinin suskunluğu şaşkınlıktan Çınarınkıysa pişmanlıktandı..Pişmandı. Toprağı suçladığı için.Onu üzdüğü için,kırdığı için.Aptallığının farkına varmıştı az önce.Aptaldı. Toprak gibi eşsiz birine sahipti ve kıskançlık gözünü kör etmiş dinlemeden suçlamıştı onu.Mantığı nasıl kör olmuştu?! Nasıl düşünmeden yargılamıştı onu..Toprakla arasında bir şey geçmemişti.Murat bunu öğrenmiş olsaydı eger saklamazdı.Aksine, her kese duyururdu! Nasıl Toprakla Muratın arasında bir şey geçtiğini düşünmüştü bilmiyordu.Hiç mi tanımamıştı onu? Toprakla konuşmak için odaya geldiğinde duydukları haklı olduğunu kanıtlamıştı.Şimdi sıra kendini affettirmekti.

"Ben çıkayım artık pastaneyi de boş bıraktım, sonra görüşürüz"

Toprakla vedalaştı ve Çınara gülümseyerek odadan çıktı İnci.

Kapının kapanmasının ardından yatağa bir iki adım yaklaştı ve Toprağın önünde diz çöktü Çınar. Sağ elini kızın kurumuş gözyaşlarında gezdirdi.Onu ağlatanları boğazlamak isterken kendisi yapmıştı bunu.Hayret etti kendine.

Ama telafi edecekti..

Kız ağzını açtı bir şey demek için, ama izin vermedi genç adam.Parmaklarını kızın dudaklarına değdirdi ve susturdu onu.Ardından sert ve damarlı elleriyle kızın narin bileğini kavrayıp ellerini avuçları arasına aldı.Ve sabitledi pişmanca bakan gözlerini kızın yaşlı gözlerine.

"Kendimi haklı çıkarmak değil niyetim ama seni öyle görünce aklım durdu.Ne yapacağımı bilemedim..Hiç yaşamadığım garip bir duygu sardı sarmaladı tüm vücudumu.Kıskançlık değildi; çok daha fazlasıydı..

Sana nasıl vurdum anlamıyorum Toprak.Her şey bir anda gelişti.Eger son anda kendimi durduramasaydım, çok üzecektim seni.Ve seni o kadar üzdüğüm için kendimi affetmeyecektim.. Ben sana inanıyorum ve hep inanacağım.Bana olan güvenini yeniden kazanmak için de elimden geleni yapacağım.. Ama ne olur kırgın bakmasın gözlerin..Bu beni çok üzüyor inan"

Ellerini kocasının avuçları arasından yavaşca geri çekti genç kız ve kırgın sesiyle mırıldandı.

"Hatırlıyor musun; o gün pastanede bana 'bundan sonra asla ağlamayacaksın,mutluluktan bile olsa' demiştin?"

Başını salladı genç adam ve pişman bir ses tonuyla "hatırlıyorum" dedi.

"Sözünü tutamadın Çınar.Daha geldiğim 1 hafta bile olmadı oysaki.Mutluluktan bile olsa ağlamana izin vermeyeceğim seni üzenleri üzeceğim demiştin ama;beni en çok sen üzdün, sen ağlattın..

Sana kızmaya tavır yapmaya hakkım yok belki ama kırgınlığım geçmeyecek bunu bil"

Elini kızın elleri üzerine koydu ve "Kırgınlığının geçmesi için elimden geleni yapacağım, sen de bunu bil!" dedikten sonra ayağa kalkıp çıktı odadan genç adam.

Çınar çıkar çıkmaz oflayarak yatağa uzandı Toprak.Telefonu açıp İnciyi aradı.Onla konuşmak iyi gelecekti.

---

Akşam yemeğe İnciyi de davet etmişti Çınar.Ondan yardım istemişti, Toprağın gönlünü almak için ona en iyi o yardım ede bilirdi.Etmişti de.Bir de Zehra teyzesine anlatmıştı her şeyi, onun nasihatlerini dinleyecekti.

İnci Toprağın anlattıklarından sonra Murata kızgın kızgın bakıyordu.Murat da bunu farketmemiş değildi.Münasip bir zamanda sebebini soracaktı.

Her kesle vedalaşdıktan sonra kapıdan çıktı İnci.Murat da arkasından gitti ve kolundan tutup kendine çevirdi kızı.

"Bana neden öldürecekmişsin gibi bakıyorsun?"

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin