12 Bölüm-Benim Ol

1K 27 0
                                    

"Benim ol"

Toprağın yanına doğru ilerledi ve elini karısının beline koydu.Toprak şaşkınca ona bakarken adam sinsi gülümsemesini yüzüne yerleştirip neşeli sesiyle mırıldandı.

"Balayına gidiyoruz"

Yüzü sinirden allak bullak olmuş kaşlarını müthiş bir öfkeyle çatmıştı İkbal. Bir kendisi gibi şaşırmış olan gelinine bir de yanında neşeyle duran

oğluna bakıyordu.

"Ne balayı oğlum?"

"Hani evli çiftler yalnız kalmak için baş-başa bir yerlere giderler ya anne, o balayından bahsediyorum"

Çınar 'yalnız kalmak için' sözlerini özellikle vurgulamıştı ve bu Toprağı hem utandırmış hem de çok şalırtmıştı.Ne yani; hiç bir şey olmamış gibi onunla balayına gideceğini mi sanmıştı?! Ya da gitse bile aralarında bir şey geçeceğini?!

Toprağın şaşkın suratına bakarak yüzüne sinsi bir gülümseme yerleştirdi İkbal.

"Gelin hanımın haberi yok sanırım?"

"Sürpriz olsun istedim anne.Başka sorun var mı? Uçağımız kalkacak da"

İkbalin amacı kavga çıkarmaktı ama görünen o ki bunu başaramayacaktı.Hayır anlamıyordu;Çınar nasıl affetmişti bu kızı?

Madem Çınar ona inanıyordu, güveniyordu, plan değiştirmenin zamanı gelmişti.Bir şey demeden hızla ayrıldı ikilinin yanından.Bir de cici cici onları kendi elleriyle uğurlayamazdı.

İkbal hanım gidince Toprak bir az geri çekildi ve Çınar indirdi kızın onuzundaki elini.Toprağın ondan uzak kalmasına dayanamıyordu ama onu mecbur etmekte istemiyordu.Bekleyecekti.. Bir gün Toprağın isteyerek ona gelmesini bekleyecekti..

Toprak Zehranın duymaması için parmak uçlarına kalktı ve Çınarın kulağına fısıldadı.

"Gerçekten nereye gidiyoruz?"

Üzüldü Çınar.Toprak gerçekten balayına gitme ihtimalinin olmadığını düşünüyordu.Ailelerine karşı bir oyun olduğunu zannediyordu.Oysaki nasıl söylerdi ona 'sürpriz hazırladım' diye.. 'Gerçekten balayına gidiyoruz' diye.. Nasıl söylerdi sevdiğine 'Seni senden bile çok seviyorum' diye..

Yüzünü Toprağa çevirip üzgünce baktı karısının gözlerine..Ne diyecekti ki şimdi?! Ne diye bilirdi?!

Zehranın onları izlediğini farkettiğinde elini Toprağın omzuna koydu ve ağır ağır kapıya doğru yürümeye başladı Çınar.Yürürken bir yandan da kısık sesle konuşuyordu.

"Bir az uzaklaşalım buralardan, kafa dinleyelim istedim.İkimizin de ihtiyacı var buna."

Kapının yanına vardıklarında durdu Toprak.Bavulları taşıyan görevlilere kaydı gözleri.Sonra tekrar Çınara baktı.

"Keşke bana da söyleseydin"

"Sürpriz olsun istedim.."

Çınarın neşeli sesi Toprağı da gülümsetti.Küçük çocuklar gibiydi.Tatlı, neşeli ve masum..

Masum mu?! Masum değildi, kendisini ağır bir şeyle suçlamıştı!

Yine o olay aklına geldiğinde hiç geçmeyen kırgınlığı gün yüzüne çıkmıştı genç kızın.Kırgın bakışlarını kocasının pırıltılı gözlerine çevirdi.

"Eger bunu kırgınlığım geçsin diye yapıyorsan-"

"Hayır Toprak..İkimize de iyi gelecek uzaklaşmak.Ondan yapıyorum" diye Toprağın sözünü kesti Çınar.

BENİMSİNHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin