-11-

421 34 33
                                    

En son yaşadığımız saçma olaydan sonra pek konuşmamıştık, açıkçası pek de umrumda değildi çünkü onu her gördüğümde deve kuşu gibi başımı saklamaktan başka bir şey yaptığım yoktu.

"Günaydın kankam!"

"Günaydın!" Diye karşılık verdim Jungkook'a. Kantine inerken karşılaşmıştık.

"Bana bir tane kaşarlı,"
"Hanımefendiye de sütlü kahve"

Siparişlerimizi kısa sürede almış, yerimize oturmuştuk.

"Ee, bugün ameliyata girecek misin?" Diye sordu tostunu yemeye hazırlanırken,

"Evet, yaklaşık iki hafta önce dünyaya gelmiş ikiz bebekler" dememe kalmadan Jungkook sözümü kesmişti,

"Ne var bunda?"

"Yha bir dinle!" Koluna hafifçe vurduktan sonra devam ettim,

"Kafaları birleşik doğmuşlar, onları ayıracağız" dedim ve kahvemi yudumladım. Zor bir ameliyattı, bu yüzden aynı zamanda kalp ve beyin cerrahlarının da girmesi gerekiyordu.

Bu iş için de Hoseok ve Yoongi seçilmişti, ah tabii bir de ben.

Böylesine önemli bir ameliyatı Namjoon'a vermeleri saçmalık olurdu zaten.

"Ben de ameliyata girmeyi çok isterdim" dedi Jungkook.

"Sahi, neden seni kadroya almadılar?" Diye sorduğumda gayet ciddiydim.

"Geçen günlerde kalp bölümü için önemli bir ameliyatı ben yaptım çünkü, bu yüzden Hoseok'u seçmişlerdir" dedi.

Gülümsedim ve kafamla onayladım.

"Bak ne diyeceğim?"

Meraklı gözlerimle bir kez daha ona baktığımda sözüne devam etti,

"Ameliyat güzel geçerse kutlama için sizi yemeğe götüreceğim"

Gözlerim sonuna kadar açılmıştı, beleş yemek, kim sevmez ki?

"Bana uyar" ardından devam ettim, "Nereye gideceğiz Kook?"

"Sen seç"

"Tamamdır, bu akşam görüşürüz o zaman!" Diye bağırdım masadan kalkıp odama giderken, bir an önce pahalı bir restoran ayarlamalıydım!

*************
"Neşter!"

Bebeklerin organ durumlarını kontrol ederken yanımdaki asistanım Dawoon başımın etini yiyordu,

"Hocam organları çok küçük dayanabilecekler mi?"

"Merak etme Dawoon, bu ameliyat ilk defa uygulanmıyor"

"Ama hocam ya organları iflas ederse?"

"Etmeyecek" diye araya girdi Yoongi. "Biz buradayken etmeyecek..."

Ameliyatta bizim dışımızda birkaç asistan vardı. -Dawoon bu ameliyata zorla girmek istemişti-

Ameliyathanenin üzerindeki cam ekrana baktığımda bütün dostlarımın güç verici bakışlarını gördüm. Hepsi elleri önlüklerinin cebinde gülümsüyorlardı. En önde Namjoon'un durmasının tesadüf olmadığını da biliyordum.

Dikkatimi toplayıp ameliyat masasına geri döndüm,

"Başlıyoruz!"

Dikkatli hareketlerle kafa derilerini kestim, şimdi kafatasları görünüyordu.

Yerimi Yoongi'ye verdim. Kafatasını matkapla delmeye başladı.

İkizlerin organlarında bir terslik çıkması en son isteyeceğim şeylerden biriydi. Ve tahmin edin ne oldu?

Evet aynen öyle organlar teker teker iflas etmeye başladı!

"Organlar!" Diye bağırdım.

"Organları teker teker iflas ediyor!"

Hoseok hemen yanıma geldiğinde artık daha rahattım.

"Hoseok, Danbi siz organları kontrol altında tutun, ben burayı hallederim."

İkimizde aynı anda onaylayıp organlarla ilgilenmeye başlamıştık.

İkizlerin kalp dışındaki bütün organlarıyla ben ilgileniyordum ve fazlasıyla zorlanıyordum. Organları çok küçüktü ve her ne kadar profesyonel de olsam bu beni tedirgin ediyordu.

Doğal olarak sıramı Dawoon'a veremedim. Beni bile tedirgin eden bir ameliyatı asistana vermek çok sakıncalı olurdu.
***************
"Durumları stabil" dedim iki saat sonra. Bundan daha uzun ameliyatlara da girmiştim ama nedense gözlerim kamaşmaya başlamıştı.

"Yoongi, başlayabilirsin"
Hoseok'da konuştuktan sonra Yoongi işine devam etti.

Koronal suturdan ayırdığında artık beyin görünüyordu. Beynin katmanlarını aradan çektikten sonra iki beyni birbirine bağlayan damarı gördük -Yoongi ameliyatı yaparken bir çeşit kamera da kullanıyordu, biz de oradan seyrediyorduk-

Ne kadar zorlandığını tahmin bile edemezdim sanırım.

Damara klemp taktıktan sonra kesti ve kalan kısmını dikti. Beyni tekrar aynı haline getirdikten sonra kafataslarını onarıp hastayı kapattı,

Evet! Ameliyat başarılıydı! Yemeğe gidebilecektik!
*************
Ameliyathaneden çıktığımızda giysilerimizi geri giydik, Hoseok ve Yoongi'yle ameliyat hakkında konuşurken Jungkook'un sözünü hatırlattım. Konuşurken Namjoon arkamdan geldi, beni kolumdan tutup kendine çekti,

"Tebrik ederim çok iyiydin"

Dudağıma küçük bir buse kondurduktan sonra göz kırpıp ellerini ceplerine sokup yürümeye başladı.

Hoseok'un o sesli kahkahasıyla kendime geldim, Yoongi ağzı açık bir şekilde bana bakıyordu, birbirimize bakmaya devam edip gülmeye başladık...

Doctor |KNJ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin