-12-

389 34 11
                                    

Jungkook sözünü tutmuş, bizi kaliteli bir restorana getirmişti fakat bu anın keyfini çıkarmayan tek kişi bendim.

"Danbi, iyi misin?"

"Yine şu numara" dedim kaşlarımı çatarken.

Telefonumu elimden aldı ve gelen mesaja baktı,
"Restoranın otoparkına gel"

Jungkook yerinden hızla kalkarken homurdanıyordu,
"Şu piç kimmiş görelim bakalım"

Hoseok'a kafamla işaret verdiğimde ikimiz de Jungkook'un peşine düşmüştük.

Otoparka geldiğimizde hiçbir şey göremiyordum. Zifiri karanlıktı.

"Aa Jungkook?" dediğimde cevap gelmemişti,
"Jungkook?" bu sefer Hoseok adını tekrarlamıştı.
"Jungkook-ah!" sesim daha endişeli çıkmıştı, neredeydi bu çocuk?

Ayak sesleri gelmişti, oraya doğru koşmaya başlamıştım, arkamdan beni durdurmaya çalışan Hoseok'un sesini duyamayıncaya kadar koştum.

Biraz sonra soluklanmak için durduğumda boynumun arkasından bir el uzanıp elini ağzıma kapattı, kurtulmak için çırpınırken kulağıma tanıdığım ses geldi,
"Danbi, benim sakin ol"

Elini gevşettiğinde arkama döndüm,

"Namjoon?"
Bana bakıp gülümsedi, rahatlamış bir şekilde nefes verdiğimde arkamdan Jungkook çıktı,
"Tam yakalayacaktım, elimden kaçtı!"

Öyle sıkı sarılmıştım ki ona, bıraktığımda öksürmeye başlamıştı.

"Tamam ben iyiyim, sanırım" dedi boğazını tutarken.
Kaşlarını çatıp "Namjoon, burada ne işin var?" dedi.

"Ben doğa yürüyüşü yapmaya çıkmıştım, gecenin bu saatinde çok güzel oluyor, tavsiye ederim"

Gülümsemesi... anlatılamayacak kadar güzeldi, ya o gamzesi? Yüzüne tam oturmuş şirin bir ayrıntıydı...

"Danbi, sen iyi misin?"

Namjoon'un bana meraklı gözlerle baktığını gördüğümde daldığımı fark ettim.

"Ah, şey özür dilerim. Yani Jungkook için, gece yürüyüşler de güzel oluyordur şimdi, ee her neyse iyi geceler" dedim ve geldiğim yönün tersine doğru hızlı hızlı yürümeye başladım.

Jungkook önce afallasa da peşimden gelmeye başladı ve kısa süre sonra bana yetişti.

"Hey, neden bu kadar hızlı hareket ediyorsun?"

Cevap vermediğimi görünce kafasını bana çevirdi ve kıkırdadı,

"Bu arada çok güzel saçmaladın tebrik ederim"

Gözlerim sonuna kadar açıldı, kafamı Jungkook'a çevirip ağlamaklı suratımla sordum,
"Çok mu saçmaladım? Belli oldu mu?"

Kahkaha attığında önüme geri döndüm ve daha hızlı yürümeye başladım.

"Ondan çok hoşlanıyorsun değil mi?"

Bunu bana bakarak söylememişti, dağılmış saçlarıyla önüne bakarken söylemişti, gülümsüyordu...

"Hey, Jungkook-ah biz sadece arkadaşız tamam mı?"

"Ahh, sen bilirsin ama bu kadar belli etme"

Durdu ve kolumu tuttu,
"Sakın peşinde koşuyormuş gibi gözükme Danbi"

"Hey hey hey! Neler oluyor küçük bey? Bizim aramızda öyle bir şey yok!"

"Tabii" dediğinde Hoseok'un yanına geri dönmüştük.

"Aish, neredeydiniz?"
Gözlerimi kapatmamla topu Jungkook'a attım, arabaya bindim ve benimkileri bekledim.

****************
"Eve bıraktığın için teşekkür ederim Jungkook-ah, kendinize dikkat edin, yarın görüşürüz"

İkisi de gülümseyerek karşılık verdiğinde arabadan ayrılıp evime girdim.

Kapımı kapatıp çantamı yere bıraktıktan sonra yatak odama ilerledim.

"Yeonha, ben geldim!"

Sırtında çantasıyla gülümseyerek bakan Yeonha'ya aynı şekilde karşılık verdim,

"Nereye?"

"Ahh, bugün Hoseok'da kalacağım"

"Nasıl yani? Daha demin benim-"
Pencereden baktığımda Hoseok arabasına yaslanmış bekliyordu.

"A-ama bu-"

Yeonha yanağıma öpücük kondurarak sözümü kesmişti.
"Görüşürüz ablacım"

Ağzım açık bir şekilde evden çıkmasını izledim.
Çok takmamaya çalışarak pijamalarımı giydim ve dişlerimi fırçaladım, tam lavabodan çıkacakken penceremden ses gelmişti,
lavabonun kapısını sessizce açtım ve pencereye baktım. Hiçbir şey yoktu.

Perdeyi kapatarak yatağıma yattım.
Bildirimlerimi kontrol ettikten sonra yorganı üzerime çekip pencereye yüzümü dönerek yattım.

Dal kırılması gibi bir ses gelince
gözlerimi ışık hızıyla açıp pencerenin yanına gittim, bir şey yoktu. Arkamı dönmemle dilimi yutacak gibi olmam bir oldu...

Doctor |KNJ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin