Bölüm - 2

23 9 0
                                    

Elveda İçin Zaman Yok.  Vedalaşma Şansı Yok.


Emily Hastahane'den taburcu oldu. Oliver onu evine getirdi. Artık benle kalacağını söyledi ve her zaman gözünün önünde olmasını istediğini söyledi. Emily son zamanlarını Oliver ile geçirmek istediği için bu teklifi kabul etti. Bir iki ay Emily okula gitmeye kendini zorladı. Bu durum onu çok yoruyordu. Her zaman baş ağrısı ve mide bulantıları oluyordu. Oliver onu zorlamak istemiyordu fakat onun yanından ayrılmasından da çok korkuyordu. Emily artık bu acıya dayanamayacak hale gelmişti. Çok fazla acı çekiyordu. Oliver bunun farkındaydı elinden bir şey gelmesi gerektiğini düşünüyordu fakat hiç bir sonuç bulamıyordu. Oliver defalarca Emily'nin doktorunun yanına gitti. Doktor'a yüzlerce kez yalvardı bir çözüm bulması için fakat doktor hiçbir çözümün olmayacağını inatla hep söylüyordu. Oliver doktor'a aşırı öfke ve kin beslemişti. Artık Emily okula gidemez bir hal almıştı. Oliver'ın evinde bir odada yatağa uzanmış şekilde camdan sonbaharda dökülen yaprakları izliyordu. Artık çok sıkılmıştı. Bir gün gene yatarken sonbaharı izliyordu. Bir kuş gördü. Kuş yaprakları bir araya toplamaya çalışıyor ve bir yuva yapmaya çalışıyordu fakat rüzgar her estiğinde yuva bozuluyordu. Kuş yuva yapmakta çok ısrarcıydı. Defalarca denedi yuvayı yapmayı fakat her defasında rüzgar yuvayı paramparça ediyordu. Emily kuşu kendine çok benzetmişti. Emily bu hayat için çok uğraşmıştı. En iyi okullarda okudu. Hep çalıştı ve güzel bir hayat geçirdi. Bu hastalığa neden yakalandığını hiç anlamıyordu ve bunun adaletsizlik olduğunu düşünüyordu. Kuş ne kadar yuvayı yapmaya uğraşsa da hiçbir zaman yapamayacaktı çünkü rüzgar hep yok edicekti. Emily hastalığı ne kadar yenmeye çalışsa da hep ağrıları acıları daha kötüye gidicekti. Emily bunu çok iyi biliyordu. Artık eskisi kadar güçlü değildi. Emily Oliver'ı okuldan gelmesini beklerken artık çok sıkılmaya başlamıştı. Tek başına işlerini yapamaz hale gelmeye başlamıştı. Emily Oliver okuldayken yatağından kalkıp bir koltuğa oturdu. Eline bir kalem ve bir kağıt aldı. Artık gücü kalmamıştı. Oliver için bir intihar mektubu yazacaktı. Kalemi eline aldı ve eli titreye titreye yazmaya başladı.

''Oliver bu mektubu bir gün okuyacağına eminim. Senle çok güzel vakitler geçirdik. İlk karşılaşmamızı hatırlıyor musun? Beni gördüğünde kekelemeye başlamıştın. Çok tatlıydın. O günden beri senden çok hoşlanıyorum. Yaşadığım süre boyunca sana hiç bir zaman aşık olduğumu söyleyemedim. Çok özür dilerim fakat bunu yapmak zorundaydım. Bana umut bağlamanı hiç bir zaman istemedim çünkü ben çok uzun yaşayamam Oliver. Çok acı çekiyorum. Her gün bu lanet olası yatakta kalkmadan seni bekliyorum. Beynimin içindeki fısıltıları kesemiyorum. Aşırı fazla ağrıyor artık dayanılmaz bir hal aldı. Mide bulantısından hiç bir yemeğin tadını alamaz oldum. Kaç aydır dışarı bile çıkamadım. Artık böyle yaşamak istemiyorum. Seni bırakmak asla istemedim bunu biliyorsun. Ama ben kurtuluşa inanıyorum Oliver. Benim artık dayanamıyorum. Sonbaharı izliyorum ne güzel değil mi? O yapraklar teker teker dökülüyor Oliver. Neden biliyor musun? Yenileri canlansın daha güzel bir hayat oluşsun diye oliver. Benimde artık dökülme zamanım geldi. Yapraklarım döküldüğü zaman kurtuluşa ericeğime inanıyorum. Emin ol seni orada bekleyeceğim Oliver. Seni ne kadar sevdiğimi çok iyi biliyorsun. Elveda Oliver.'' yazdı.

Zar zor yürüyerek mutfağa doğru yürüdü. Mutfaktan keskin bir bıçak aldı ve tekrar odasına yürüyerek yatağına uzandı. Kafasını pencereye çevirdi ve sonbaharı izlemeye başladı. İntihar mektubunu kucağına koydu. Göz yaşları mektubun üzerine damlıyordu. Bıçağı sımsıkı tutarak iki bileğini de hızlıca kesti. Çok hızlı kan kaybederken sonbaharı hala izlemeye devam ediyordu. Emily'nin kalbi durduğunda dışardaki yaprakların dökülmesi  bitmiş kuşta soğuktan ölmüştü.



İntihar MevsimiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin