Üstün bir zekaya sahip olmanın getirdiği korkutucu algısıyla adeta bir Tanrı gibi her şeyi bilen veyahut tahmin edebilen Kim Taehyung, kendisinin delirmesine neden olabilecek kadar büyük bir aşka sahiptir. Eşi Lalisa Manoban ise kendisinden kurtulm...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
stairway to heaven- led zeppelin
Jennie elindeki pizza kutusunu orta sehpanın üzerine bıraktığı an, Jisoo kutuya doğru atıldı. Gerçekten acıkmış olmalıydı ki saniyeler içerisinde kutuyu açıp çoktan bir dilimden ısırık almıştı bile. Jennie karşımdaki koltuğa, Jisoo'nun hemen yanına otururken Rosé benim için aldığı dilimi bana uzattı, gülümseyerek alırken teşekkür ettim.
"Fazla zamanım yok Jennie, planı hemen anlatmalısın. Taehyung 10'da beni alacağını söyledi ve bilirsin, o her zaman vaktinden önce gelir."
Jennie oflayarak küçük bir küfür savururken elindeki dilimi kutuya tekrar bıraktı, yağlı parmaklarının saçlarına değmemesine özen göstererek saçlarını geriye savurdu ve boğazını temizledi. Hepimiz pür dikkat ağzından çıkacak cümleleri bekliyorduk.
"Plan basit, kesin çözümlü ama birazcık da riskli."
Masadaki kola dolu bardağına uzanıp ondan büyükçe bir yudum alırken heyecanın vücudumda kol gezdiğini hissedebiliyordum. Yıllar önce böyle bir deneyimimiz olmuştu, savsakça ve üstünkörü bir şekilde hazırlanmış planla düğünümüzden bir önceki gün Jennie ortalığı ayağa kaldırmıştı ve ortaya yalnızca bir kaos çıkmıştı. O zamandan beri hiçbir şeyin değişmeyeceğine ve bu şekilde yaşamak zorunda olduğuma kendimi inandırmış, kabullenmiştim fakat şimdi işler değişmişti. Kendimi hiç olmadığım kadar güçlü hissediyordum.
"Taehyung sana şiddet uyguluyor, değil mi Lalisa?"
Jennie öfkeyle cevabını bildiği soruyu sorduğunda Jisoo elindeki dilimi keyifsizce kutuya tekrar bıraktı. Pizza diliminin kenarıyla oynarken yutkundum.
"Çok fazla öfkelendiğinde kolumu sıkıyor veya itiyor. Bir keresinde saçlarımı çekmişti, ona ondan nefret ettiğimi söylediğim için."
Rosé, aramızda en hassas olanımızdı ve belki de yaşadığım hayattan en çok etkilenen de oydu. Gözle görülür bir şekilde telaşlandı ve hüzünlendi, dudaklarımı seri bir şekilde yaladım.
"Piç kurusu." diye tısladı Jisoo.
"Sinir hastası aptal piç. Ah, keşke, keşke sadece bir defalığına ona vurabilme şansım olsaydı.."
Jennie daha çok kendi kendine konuşuyor gibiydi, birkaç saniye içinde kendini toparladı ve tekrar bana döndü.
"Şiddet boşanma sürecinde belki de en geçerli kanıttır Lalisa, ve istediği kadar öfke kontrol problemi olan bir eşin olsun, yine de bu sana uyguladığı ufacık bir şiddeti bile masum yapmıyor. Sana şiddet uygulandığını kanıtlamalıyız."
