seventeen; complexity

3.9K 332 172
                                    


NEVER LET YOU GO

NEVER LET YOU GO

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


stay- rihanna


Dünyanın tüm acılarını omuzlarımda taşıyormuş gibi hissederken gücümün tükendiğini biliyor, yükümün altında bin parçaya ayrılıyordum. Karmakarışıktım, bir an umutla doluyken bir an gri bir kasvetin ortasında oturmuş saçlarımı yolarak ağlıyordum. Güneş tepemdeyken yalnızca aydınlatmıyor, aynı zamanda tenimi yakıyordu ve hemen sonrasında sağanak yağan yağmurun suyunda boğuluyordum. Karnımdaki parçam beni hayata bağlayan incecik bir ip gibiyken, tüm umudum bu ince ipin üzerinde her an düşüp yok olma tehlikesiyle yürüyordu.

Hamilelik yüzünden gittikçe daha çok hassaslaşan ben, tüm bu duygu karmaşasının ortasında nefessiz kalarak can çekişiyordum. Dile getiremediğim yüzlerce düşünce zihnimi tırmalıyor, bana acı çektiriyordu. Kendime tutunacak hiçbir dal, beni çıkışa götürecek hiçbir yol bulamazken ayakta durmak için çabalıyordum ve sanki Tanrı, gökten yeryüzüne elini uzatarak her defasında beni itiyor ve yüzüstü yere kapaklanmamı sağlıyordu. 

"Bayan Kim?"

Yumduğum gözlerimi Bayan Park'ın ince sesini duymamla aniden açarken derin bir nefes verdim ve nerede olduğumu birkaç saniye algılayamadım. Kahverenginin hakim olduğu lüks eşyalarla döşenmiş ferah odada kısa bir süre göz gezdirip Bayan Park'ın gözlük camlarının ardındaki kırışmış göz kapaklarının altındaki gözlerini gördüğümde dikleştirdiğim sırtımı rahat bıraktım ve sandalyeye yaslandım. Tek kelime etmeden Taehyung ile geçirdiğimiz araba yolculuğunda düşündüğüm tonlarca şeyin ardından saatlerce onu odanın dışındaki o rahatsız edici sandalyede oturarak beklemiştim. Buraya neden geldiğimi bilmiyordum fakat sanki konuşmaya ihtiyacım var gibiydi, Taehyung'tan çok kendim için gelmiştim.

"İyi misiniz?"

Başımı hafifçe sallayarak onu onayladığımda Bayan Park derin bir nefes verdi ve ellerini önünde birleştirdi. Gözlerimiz bir süre öylece birbirine takılı kalırken, karnıma baktı ve ansızın gülümsedi.

"Henüz küçücük fakat tüm dengenizi alt üst etti, değil mi?"

Gülümseyerek konuştuğunda elimi karnıma koydum ve hafifçe okşadım. Gerçekten de tüm ruh halimi değiştiriyordu, hamileliğin duygusal gel gitlerini bu kadar çabuk yaşayacağımı hiç düşünmemiştim.

"Düşündüğümden daha çabuk ve daha çok."

Anlayışla gülümseyerek başını salladıktan sonra boğazını temizledi. Taehyung'un ona neler anlattığını, onun durumunun nasıl olduğunu deli gibi merak etsem de sormaya çekiniyordum biraz açıkçası. Anlatması gereken zamanda Bayan Park'ın zaten anlatacağını düşünüyordum.

never let you goHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin