eleven; again

4.5K 353 354
                                    


NEVER LET YOU GO

NEVER LET YOU GO

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


i'm with you- avril lavigne


Dakikalardır hiç kimseden ses çıkmıyordu. Jennie, Rosé ve Jisoo savaş alanına dönmüş salondaki üçlü koltuklardan birinde otururken onun karşısındaki koltukta Taehyung, dirseklerini dizlerine dayayarak birleştirdiği elini çenesine dayamış, gözünü sabitlediği noktadan ayırmayarak oturuyordu. Onun hemen yanındaki koltuğun ucuna, ona en yakın kısma oturan ben, Taehyung'dan bir şeyler duymak için ağzının içine bakıyordum.

Hiçbir şey söylemiyordu, yalnızca derin düşüncelere dalmış bir şekilde yere bakıyordu.

Birkaç dakika daha geçerken göz ucuyla boğazında kıpkırmızı parmak izleri bulunan Jennie'ye baktım, göz göze geldiğimizde dudakları titredi. Bencilliğin anlamı yoktu, benim için birçok şey yapmıştı hayat boyunca ve ağzından kaçırdıklarının işleri bu raddeye getireceğini bilemezdi. O, yalnızca yardım etmek istemişti.

"Bu bir yalan mı Lalisa?"

Taehyung etrafı kızarmış kahverengi irislerini beklentiyle gözlerime dikerken titreyerek konuştuğunda gülümsedim.

"Hayır Taehyung, yalan değil. 5 haftalık hamileyim."

Taehyung'un gözleri yüzümü tararken doğru söylediğimden emin olduğunda gülümsedi, fakat bir yandan da ağlıyor gibi sesler de çıkarıyordu. 

"Ben, baba mı oluyorum?"

İnanamıyor gibi konuştuğunda başımı salladım, bu sırada Jennie acı içinde öksürdüğünde ona baktım. Öksürürken boğazını sıvazlıyor ve yüzünü buruşturuyordu. Taehyung, onun canını yakmıştı, belki de öldürecekti.

Fakat tüm vücudum şu anda öfkeyi bile hissedemeyecek kadar uyuşmuş ve yorgundu. Evet, deli gibi yorgundum ve tek istediğim biraz huzurla uykuydu. Ama öncesinde netleştirmemiz gereken bazı şeyler vardı.

Şimdi ne olacaktı?

Taehyung gülümsemeye devam ederken yüzü bir anda aydınlanmış gibiydi, heyecanla gözlerini bana çevirdiğinde hevesle konuşmaya başladı.

"Evimize gidelim Lalisa, yorgun olmalısın."

Sırtım yay gibi gerilirken bakışlarım direkt olarak kızları bulmuştu. Artık boşanma davasının olması söz konusu bile değildi, foyamızın tamamen ortaya çıkmış olmasının yanında bir de hamile olduğumu öğrenmişti Taehyung. Her şeyden öte, benim artık karnımda taşıdığım bir can vardı.

Nasıl devam edeceğimi bilemiyordum. Ama ne şekilde devam edeceksem edeyim, artık yalnız olmadığımın farkında olmalıydım. Taehyung'tan kurtuluşumun olmadığını korkunç bir şekilde anlamıştım  ve bir daha herhangi bir yolla denemeye niyetim hiç yoktu. Bir nevi teslim oluyordum, kendimden çok karnımdaki bebek için.

never let you goHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin