NEVER LET YOU GO
i'm that guy- agar agar
"Lalisa, ben korkuyorum."
Jennie, hıçkırıklarının arasında zorlukla konuştuğunda kulağım ve omzum arasına sıkıştırdığım telefonu elime aldım ve aynaya bakarak saçlarımı düzeltmeyi bıraktım. Başımdaki felaket derecedeki şiddetli ağrı adeta tüm vücuduma elektrik verilmiş gibi etki yayarken, sıkıntıyla derin bir nefes verdim.
"Korkmanı gerektirecek bir şey yok Jennie, kontrolüm altında tutmaya çalışacak ve ağzını arayacağım. Bir şey öğrendiğini sanmıyor-"
"Korkmamı gerektirecek bir şey yok mu? Tanrı aşkına çıldırdın mı sen?! Taehyung'tan bahsediyoruz Lalisa, her şeyi öğrenmiş olma ihtimali olan bir manyaktan bahsediyoruz. Sana ve bana neler yapabilir öğrendikleriyle hiç düşündün mü?"
Jennie boğazını yırtarcasına telefonu kulağımdan biraz uzaklaştırdım ve gözlerimi yumdum. Sesinden akan korku, telefon hoparlöründen sızarak benimkine karışıyordu fakat sakin olmalıydım. En az onun kadar korkuyor olmama rağmen sakin kalmaya çalışıyor ve onu da sakinleştirmek için uğraşıyordum fakat o bu şekilde celallenmişken, bu pek de mümkün olmuyordu.
"Öğrenseydi mutlaka anlardım Jennie, Taehyung bunu bir şekilde söylerdi. Kabul, bu ismi öylesine bir yerden duymuş olması mümkün değil, bakışlarından bile aklını çelen bir şeyler olduğu belli ama hiçbir şey bilmediğinden eminim. Öğrenmemesini sağlamak da bizim elimizde, lütfen artık sakinleş."
Yatağın kenarına oturduğuma sol elimi kasılan karnımın üzerine koydum ve yavaşça masaj yaparken derin bir nefes verdim. Stresliydim, korkuyordum ve bunlar bebeğim için iyi değildi.
"Bilemiyorum Lalisa, çıldıracağım hiçbir bok bilmiyorum!"
Telefonun diğer ucundan bir şeyler yere düşme sesi geldiğinde bacaklarımı sarkıttığım yatağa gövdemi bıraktım ve yeni şekil verdiğim saçlarımın bozulacak olmasını umursamadan uzandım.
"Hiçbir şey öğrenmemiş olabilir, fakat Lalisa... İsmi nereden biliyor? Kimse bilmez Lalisa, bizden başka kimse bunu bilmez. O nasıl biliyor?"
Dişlerimi alt dudağımı geçirirken yatakta sol tarafıma döndüm, çarşaftan yükselen Taehyung'a ait koku burnuma dolarken gözlerimi kapattım. Anlamadığım kısım da buydu, bu ismi nereden biliyor olabileceğini aklım almıyordu. Gerek restorandaki bakışları gerek de önceki günkü mutfaktaki ifadesi, bu ismi öylesine bir yerden duymadığını gösteriyordu.
Taehyung, her şeyi bilmiyor olsa da bir şeylerden şüpheleniyordu.
"Bilmiyorum Jennie, hiçbir fikrim yok."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
never let you go
أدب الهواةÜstün bir zekaya sahip olmanın getirdiği korkutucu algısıyla adeta bir Tanrı gibi her şeyi bilen veyahut tahmin edebilen Kim Taehyung, kendisinin delirmesine neden olabilecek kadar büyük bir aşka sahiptir. Eşi Lalisa Manoban ise kendisinden kurtulm...