Yine çalıştığı hastaneden çıkmış eve gidiyordu Kim Jisoo. Günde yaklaşık on saat kadar çalışıyordu.
Eski hatıralar aklına geliyordu yine
Ne çok şey yaşamıştı. Aldatılmıştı, kandırılmıştı. O bunları hak etmemişti.
Derin bir nefes alarak villayı anımsatan büyük evinin süslü kapısını elindeki anahtarla açarak içeriye girmişti. Çok zengindi, çok popülerdi
Ama o bunları değil de eski hayatını istiyordu. Lisedeyken mutlu bir hayatı vardı. Arkadaşları, ailesi ve o. Ama şimdi tek başınaydı. Ailesi ve arkadaşları da eş zamanlı olarak onunla birlikte Jisoo'yu terk edip gitmişlerdi.Karnının guruldaması üzerine mutfağa ilerlemişti. Ama gördüğü manzara pek de hoşuna gitmemişti. Yemek yemek için kapağını açtığı buz dolabında yiyeceği hiç bir şey yoktu. Yani bu da markete gitmesi gerektiğini gösteriyordu. Saat gecenin 10'uydu. Bu yüzden kıyafetleri çok da önemli değildi. Üstündeki sweatin altına giydiği eşofmanla evden çıkarak markete doğru ilerlemeye başladı. Gördüğü ilk markete girerek gerekli şeyleri aldı. Şampuan, hazır ramen, kahve...
Gerekli olan şeyleri aldığında kasaya doğru ilerlemeye başladı. Kasiyer Jisoo'nun aksine çok güler yüzlü ve pozitif birisiydi. Açıkçası Jisoo onun bu haline oldukça imrenmişti. Gerçi eskiden ben de böyleydim diye düşündü Jisoo. Ama artık böyle değildi.
İçine kapanmıştı, etrafindakilerle iletişim kurmaktan çekiniyor ve genelde zor güveniyordu.Jisoo marketten çıktıktan sonra ağlayan bir çocuk fark etmişti. Yanına yaklaşmak için ne kadar tereddüt etse de en sonunda ağlayan bir çocuğu o şekilde bırakıp gidemeyeceğini anlamış ve çocuğa doğru yaklaşmıştı.
-N'oldu küçük neden ağlıyorsun bakalım?
Çocuk ağladığı için önüne eğmiş olduğu kafasını duyduğu ses üzerine kaldırmıştı.
-Kayboldum. Bakıcım az önce buradaydı. Ama şimdi hiç bir yerde yok
-Tamam. İstersen bakıcını bulmana yardım edebilirim
Çocuk son duyduğu şey üzerine kafasını kaldırmış parlayan gözleriyle karşısındaki kadına bakıyordu.
-Gerçekten bunu yapar mısın?
Jisoo çocuğu başını sallayarak onayladıktan sonra elini karşısındaki küçüğe uzatmıştı.
Çocuk da elini tuttuğunda birlikte karakola doğru ilerlemeye başlamışlardı. Karakol buraya çok yakındı ve büyük ihtimalle bakıcısı da oradaydı.Karakola geldiklerinde tam da her şey Jisoo'nun tahmin ettiği gibi olmuştu. Çünkü polis memuru çocuğun bakıcısının da burada olduğunu söylemişti.
-Jaehyun?
Jisoo duyduğu ses üzerine arkasına döndü. Sanırım seslenen kişi küçük çocuğun bakıcısıydı. Jisoo seslenen kadına baktığında kadının çok endişeli göründüğünü fark etti. Ama Jaehyun'un annesi ve babası neredeydi?
-Çok teşekkür ederim. Sanırım Jaehyun'u bulan kişi sizsiniz. Babası çok çalışıyor. Bu yüzden de Jaehyun'a ben bakıyorum. Ama akşam saatlerinde markete uğramam gerekti ve Jaehyun'u bırakacak bir yer de bulamadım. Bu yüzden o da benimle markete geldi ama sonra birden onu kaybettim.
Jisoo yapılan açıklama üzerine her şeyi anlamışa benziyordu. Ardından önemli olmadığını ve daha dikkatli olması gerektiğini söyleyerek oradan ayrılmıştı. Ama bir şey çok kafasını karıştırmıştı. O çocuk neden ona çok benziyordu. Neredeyse gözleri onunkiyle aynıydı. Aslında sadece gözleri değil burnu, dudakları herşeyi onunkine çok benziyordu.
Jisoo bunları düşünürken arkadan ona seslenildiğini fark etmişti. Arkasını döndüğünde ise bunun o bakıcı olduğunu gördü.
-Afedersiniz. Ama Jaehyun'un size söylemek istediği bir şey varmış. Bir kaç dakikalığına onu dinler misiniz?
Jisoo başını tamam anlamında salladıktan sonra önünde duran küçük çocuğa bakmaya başladı.
-Ben teşekkür ederim...ahm şey
-Jisoo
Jisoo adını söyledikten sonra küçük çocuk konuşmasına devam etmişti.
-Teşekkür ederim Jisoo noona. Senden son bir şey daha isteyebilir miyim?
Küçük çocuk Jisoo'nun onaylayan mırıltıları karşısında konuşmaya devam etti.
-Eğer yanlış anlamazsan seni babamla tanıştırmak istiyorum. Annem...
Küçük çocuğun sonlara doğru sesi iyice çatallaşmış ve gözleri dolmuştu.
-Annem iki yıl önce trafik kazası geçirdi ve artık hayatta değil. Bu yüzden seni sadece babamla tanıştırmak istiyorum. Beni bulan kişiyle tanışmak isteyeceğine eminim.
Küçük çocuk Jisoo'ya soran gözlerle bakmaya başladığında Jisoo her ne kadar bu tür teklifleri sevmese de ağlayan bu küçük çocuğu kırmamak için kabul etmişti.
-Pekâlâ küçüğüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MEMORY (VSOO)
FanfictionKim Jisoo + Kim Taehyung "İnan bana, ben değiştim artık Jisoo Ben artık o eski Taehyung değilim. Ukâlalığımdan ve umursamaz halimden eser kalmadı." "Ben de değişmiş olamaz mıyım Taehyung?" "Yanılıyorsun Kim Taehyung. Sen artık benim zayıf noktam d...