MEMORY (VSOO)

0.8

Yeni bölüm geldi. Umarım beğenirsiniz. Sizi seviyorum. ❤''

SINIR: 7 Vote
---------------------------------------------------------

Jisoo erken saatlerde hastaneye gelmiş, bugün gelecek olan hasatası için gerekli dosyaları asistanı Mina'dan istemişti.

Asistanı Mina'nın dosyaları getirmesini beklerken önündeki kahveden bir yudum almış, olanları düşünüyordu. Dün bütün gece ağlamış ve uyuyamamıştı. Taehyung'un dediklerini hatırlamıştı yine.

Taehyung Jisoo'ya sarıldıktan sonra kulağına eğilerek bir şeyler fısıldamıştı dün

"Özür dilerim."

Jisoo dediği şeyi tekrar tekrar hatırladığında bir anlık da olsa onun değişmiş olabileceğini düşünmüştü.

Ne yani Kim Taehyung, sen değiştin mi?

Jisoo bunları düşünürken kapısı aniden açılmış ve asistanı Mina içeriye girmişti.

-Efendim bugün gelecek olan hastanızın dosyası

-Hastanın bütün bilgileri var değil mi Mina bu dosyada?

Mina Jisoo'yu başını sallayarak onayladıktan sonra odadan çıkmıştı.

Jisoo, hastasını gelmeden önce tanımak için dosyayı açmış ve incelemeye başlamıştı.

Tzu-yu

Jisoo hastanın adını okuduğunda bu isim ona çok tanıdık gelmişti. Bu ismi ne zaman duymuştu ki?

Hatırlamak için biraz düşündüğünde dün Taehyung'un Jaehyun'un annesinin ismini söylediğini hatırladı Jisoo. O kadının adı da Tzuyu'ydu. Bu bir tesadüf olabilir miydi?

Jisoo bunları düşünürken kapı tekrardan açılmıştı. Jisoo dosyayı kapattıktan sonra o tarafa bakmış ve gelenin dün gördüğü kadın olduğunu görmüştü.
Ve evet. Jisoo'nun bu günkü hastası oydu.

-Meraba Jisoo?

Tzuyu alaylı bir şekilde selam verdikten sonra sandalyelerden birine kurulmuştu.

-Sen dün ki kadınsın öyle değil mi?

Jisoo sorduğu soru karşısında cevap beklerken, Tzuyu sadece yüksek bir kahkaha patlamıştı.

"Bu da ne?" diye düşünerek karşısındaki kadını incelemeye başlamıştı Jisoo. Cidden bu kadın normal biri gibi değil de daha çok psikolojik sıkıntıları olan biri gibi davranıyordu.

-Hadi ama güzelim beni hemen unuttun mu yani? Beni bu kadar çabuk unutman açıkçası kalbimi kırdı. Ama sorun değil. Zaten bundan sonra sana daha yakın olacağım. Yani bir daha beni unutmazsın

Jisoo artık dayanamayarak hızlıca oturduğu sandalyeden kalkmıştı.

-Ne diyorsun sen!?

Bağırarak sorduğu soru karşısında Tzuyu şaşırmışa benziyordu. Heralde Jisoo'yu kolay bir lokma olarak görmüştü.

-Kendini güçlü bir kadın gibi göstermeye çalışma Kim Jisoo. Bir şey söyliyim mi dışarıdan oldukça basitsin. Söylesene senin şu an beni parçalaman gerekmiyor mu? Sonuçta sevgilini elinden aldım.

Jisoo duyduğu son cümle karşısında yine titremeye başlamıştı. Geçmişi hiç bir zaman peşini bırakmamıştı. Geçmişi yüzünden hep basit ve ezik biri gibi durmuştu.

-Kim Jisoo ne oldu, neden titriyorsun? Karşımda ağlamamak için kendini bu kadar sıkmana gerek yok. Güçsüz biri olduğunu zaten biliyorum

Jisoo duyduklarıyla daha fazla sinirlenirken masanın üzerinde sessizde olan telefonun ekranından çıkan ışık dikkatini çekmişti. Biri arıyordu.

Fark ettirmeden kimin aradığına baktığında arayanın Taehyung olduğunu gördü. Açmak yerine Tzuyu'nun burada olduğuna dair mesaj atmaya karar verdi. Taehyung gelene kadar da Tzuyu'yu oyalayacaktı.

Fark ettirmeden mesajı yazıp gönderdikten sonra Taehyung'un bir cevap yazıp yazmadığına bakmadan Tzuyu'ya doğru ilerlemişti Jisoo. Bu sefer alaycı gülümsemesini yüzüne takınan oydu.

-Tzuyu. Kendini çok akıllı sanıyorsun değil mi? Beni sinirlendirerek ne yapmayı planlıyordun? Burayı dağıtıp kafayı yememi mi yoksa sana saldıramamı sağlayarak kendini Taehyung'a karşı haklı çıkarmayı mı? Ama unuttuğun küçük bir şey var. Ben senden daha akıllıyım. Ne yapacağını önceden anlayabiliyorum. Ve ayrıca Taehyung artık benim zayıf noktam değil. Beni onunla vurmaya kalkışma.

Jisoo'nun dedikleri üzerine Tzuyu sinirlenmeye başlamıştı. İşin garip tarafı ise Jisoo haklıydı. Artık Taehyung onun zayıf noktası değildi. Onu, onunla vurmaya çalışması çok saçmaydı.