0.4

2.4K 185 72
                                    


Jisoo alarmının sesi üzerine zor da olsa uyanmıştı. Bugün günlerden perşembeydi. Yani Jaehyun gelecekti.

Yataktan kalktıktan sonra banyoya ilerlemiş ve rutin işlerini halletmişti.
Üzerine siyah bir büstiyer altına da siyah bir pantolon giydikten sonra nihayet evden çıkabilmişti. Arabasına doğru ilerlerken telefonu çalmaya başlamıştı.
Jisoo ekrana baktığında kaydedilmeyen bir numara olduğunu gördü. Başta her ne kadar açıp açmamak arasında kalsa da telefonun ısrarla çalması üzerine telefonu açmıştı.

-Alo?

-Jisoo günaydın. Ben Taehyung. Bugün perşembe ve Jaehyun'u sana bırakacağım anlaştığımız gibi. Hatırlıyorsun değil mi?

-Ahh evet hatırlıyorum. Ben de şimdi hastaneye gidiyordum zaten. Jaehyun'u getirebilirsin.

-Tamam görüşürüz

Jisoo telefonu kapattıktan sonra işlerin nasıl bu noktaya geldiğini düşündü.
Taehyung onu 6 yıl öncesine kadar terk etmişti. Ama Jisoo hiç bir şey olmamış gibi şimdi onunla normal bir şekilde konuşuyordu. Tek fark Taehyung, Jisoo için sadece bir yabancıydı artık.

Jisoo hastanenin oto park bölümüne geldiğinde arabasını park etmiş ardından da asansöre binerek odasına çıkmıştı. Bir kaç dakika sonra odasının kapısı tıklatılmış ardından da içeriye Eun woo girmişti.

Eun woo bu hastanede çocuk doktoruydu. Ve en başından beri Jisoo ile çok iyi anlaşıyordu -Her ne kadar Eun woo Jisoo'yu arkadaşı olarak görmese de- onlar çok yakın arkadaştı.

-Günaydın kızıl bomba

Jisoo Eun woo'nun ona taktığı bu takma adı hiç sevmiyordu. Sırf saçları kızıl diye ona böyle diyordu. Ve Jisoo artık çok sıkılmıştı.

-Günaydın Eun woo. Ne zaman bana böyle seslenmeyi bırakacaksın sen acaba?

-Sanırım...hiç bir zaman

Eun woo son dediği şeyden sonra Jisoo'ya göz kırpıp gülmeye başlamıştı. Jisoo ise sadece tip tip Eun woo'ya bakıyordu.

-Tanrı aşkına hiç komik değil Eun woo Gözlerinden yaşlar akacak kadar gülme nedenin ne senin?

-Komikti. Kabul et Jisoo

-Hayır değ-

Jisoo lafını bitirmeden kapı açılmıştı. Gelenler Jaehyun ve Taehyung'du.
Jaehyun Jisoo'yu görür görmez üstüne atlamıştı resmen.

-Meraba Jisoo noona

Jisoo Jaehyun'un ani sarılması üzerine biraz sarsılmıştı ama daha sonra dengesini sağlayarak küçük çocuğa kollarını sarmıştı.

Eun woo bu şirin manzara karşısında yere eğilerek küçük çocukla boyunu eşitlemiş ve konuşmaya başlamıştı.

-Hey ne şirin şeysin sen. Jisoo bu küçük yeni hastan mı daha önce hiç görmemiştim

Eun woo konuşmasını bitirdikten sonra hiç beklemediği bir şey olmuştu. Jaehyun Eun woo'ya vurmaya başlamış ve ardından da Jisoo'ya daha sıkı sarılmıştı.

-Jisoo noona onu sevmedim. Onunla konuşma hatta ondan uzak dur. Ayrıca ben küçük değilim. Ben Jisoo noona ile evlenicem. Ondan uzak dur!

Eun woo küçük çocuğun dediği şeyler üzerine şaşırmış ve ardından aklına randevulu hastaları gelince de odadan çıkmak için hareketlenmişti.

-Pekâlâ sana kolay gelsin kızıl bomba. Benim randevulu hastalarımın yanına gitmem gerek. Seni almaya gelirim

Jisoo Eun woo'nun tekrardan ona takma adıyla seslenmesi üzerine yine tip tip bakmış ve ardından da kapıda çatık kaşları ile onları izleyen Taehyung'u nihayet fark edebilmişti.

Taehyung çatık kaşları ile Jisoo'yu izlemeye devam ederken bu soğuk savaş ortamını Jaehyun bozmuştu.

-Jisoo noona o neden sana kızıl bomba diyor?

Jisoo Jaehyun'un sorduğu bu soru üzerine elini alnına koyarak oflamış ardından da Taehyung'a bakarak konuşmaya başlamıştı.

-Her neyse geldiğine göre artık başlayabiliriz. Baban seni saat 12.00'da alabilir Jaehyun

Ardından Taehyung saat 12.00'da geleceğini söyleyerek sinirli bir şekilde odayı terk etmişti.

***
Saat 12.00 olduğunda Taehyung Jaehyun'u almak için tekrardan hastaneye gelmişti. Asansöre binerek üst kata çıktığında nihayet Jisoo'nun odasının önüne gelebilmişti. Tam içeriye girmek üzereydi ki içeriden gelen gülme sesleri onu durdurmuştu.

-Jisoo noona cidden muhteşemsin. Gerçekten böyle mi yaptın?

Jaehyun'un sorduğu soru karşısında Jisoo küçük çocuğa cevap vermişti.

-Evet aynen böyle yaptım. Ama bence orada ben haklıydım. Sence de öyle değil mi?

Jisoo sorduğu soru üzerine küçük çocuktan bir cevap beklerken içeriye Taehyung girmişti.

Jisoo zor da olsa gülmeyi bırakarak kapıya baktığında gelenin Taehyung olduğunu fark etmişti. Jaehyung da babasını fark ettikten sonra ona doğru koşarak babasına sarılmıştı.

-Jaehyun Jisoo ile baya iyi eğlenmişe benziyorsun. Söyle bakalım babanı unuttun mu yoksa ha? Bugün hiç aramadın beni.

Jaehyung gülmekten akan göz yaşlarını elinin tersiyle sildikten sonra babasına tekrardan sarılarak cevap vermişti.

-Hayır seni asla unutmam. Jisoo noona gerçekten harika ve çok iyi zaman geçirdik. Bu yüzden seni aramayı unuttum

Taehyung anladığını göstermek için mırıltılar çıkardığında Jisoo'ya dönmüştü.

-Bugün için teşekkür ederim. Jaehyun oldukça eğlenmiş

-Rica ederim

Jisoo gülümseyerek cevap verdiğinde kapı aniden açılmış ve içeriye Eun woo girmişti yine.

-Kızıl bomba işin bittiyse çıkalım mı?

Jisoo daha fazla bu saçma olan takma ada dayanamadığı için hızlıca oturduğu sandalyeden kalkmış ve askılıkta asılı olan paltosunu giyerek Jaehyun'un karşısında eğilerek küçük çocuğa kollarını sarmış ve veda etmişti.

-Jaehyun benim gitmem gerek. Haftaya görüşürüz olur mu?

Jaehyun da kollarını Jisoo'ya sardıktan sonra Jisoo odadan Eun woo ile çoktan çıkmıştı. Tabi...arkasında bıraktığı bir adet sinirli Taehyung'dan habersizdi.

MEMORY (VSOO) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin