Ona yapılan haksızlıktan ibaret olmasına rağmen pes etmedi. Evet, hayatı ve bir çok şey elinden alınmıştı. Ama vazgeçmek kolay olmazmıydı?
Lily, her gün eve gelmesini bekliyordu. Ama o, gelse de ne fark edecekti ki?
Buna katlanmak gün geçtikçe zor o...
Bugün dersimin olmamasıyla sabah çok geç uyandım. Kendi evimde tektim. Ya ne olacaktı tabii. Ailem burayı alırken sadece komforumu düşündüler. Tek yaşamam onları biraz huzursuz etse de onlarla sürekli iletişim halinde olmam işe yarıyordu. Bugün komple bana aitti. Telefonumu yandan aldım ve kendime kahvaltılık bir şeyler sipariş ettim. Biraz instagramda takıldım. Hatırı sayılır bir takipçim vardı. Bıraktım ve üstüme başıma baktım. Odamda ki banyoya geçip saçımı başımı düzelttim. Tanrım, bu geceliğe aşığım. Bembeyaz bir tülden oluşmuştu. Tam o sırada kapı çalmıştı. Sabahlığımı üstüme giydim ve çıkıp aşağı indim. Kapıyı açtım. "Buyurun efendim." diyerek karton poşetleri uzattı. Çocuğun başı eğikti. Yüzünü neden eğdiğini anlamamıştım. Alıp yere koydum. "Teşekkürler. Buradan alın. Üstü kalsın. " diyerek hızla kapıyı örttüm. Gerçekten acıktım. Ve burnuma enfes kokular geliyordu. Poşetleri alıp masama geçtim. "Siz harikasınız." kendi kendime söyleyerek poşetleri yiyecekleri açtım.
Masaya yiyecekleri dizip bir dizi açıp izlemeye başladım. Bitirince boş olanları çöpe attım. Kalanları da buzdolabına. Bugünün boş geçmesini istemediğimden biraz alışveriş yapabilirim sanırım. Yukarı çıktım ve üstümü giydim. Bu biraz uzun sürmüştü. Ama şimdi biraz daha farklı bir kısma geçicez. Masama oturdum ve makyajıma başladım. Tamam tamam. Zaten çok becerikli sayılmam. Çantamı, paramı ve anahtarımı aldım. Ayakkabılarımı değiştirdim ve dışarı çıktım. Garajdan arabamı alıp çıktım. Yakınlardaki bir avmye sürdüm. Gelince uygun bir yer bulup park ettim. İçeri girdim ve direkt gözüme bir yer kestirdim. Mağazaya girip beğendiklerimi topladım. Bedenlerini istedim. "Bunları paketleyelim mi? Deneyecek misiniz?" diye sordu satış danışmanı. "Evime gönderin. Denemeyeceğim." dedim. Kasaya geçip parasını ödedim. O sırada annem aramıştı.
"Alo?" hemen açtım. "Angelina, nasılsın?" evet ikinci ismimi söyleyen tek insan olabilirdi. "İyiyim. Sen?" "İyi tatlım. Baktım ki evde yoksun. Dışarı çıktın sanırım?" diye sordu. "Aa, söylemedim. Gelsene, yakındaki Avmdeyim." dedim. "Tamam o zaman. Geliyorum 5dkya." dedi ve kapattı. Bende biraz daha bir şeyler bakmak istedim. Aşırı hoşuma giden bir parfüm vardı. Onu bugün unutmayıp alıcaktım. Onunla da günü kapatabilirim. Kasadayken annem aramıştı sanırım gelmişti. Ona yemek için dışarı çıkmasına dair mesaj attım çantamı attım. Poşetimi alıp çıktım. Dışarı çıkıp annemi bekledim. "Angelina." ismimin seslenmesi ile döndüm. "Anne." diyerek ona sarıldım. "Çok güzel olmuşsun." dedi beni süzerek. "Sende. Her zamanki gibi." dedim güldüm.
"Tatlım, cidden çok güzel olmuşsun. Çok beğendim. Çekebilir miyim seni böyle?" kendime bir baktım. "Tamam. "diyerek telefonumu çıkarıp verdim. Caddenin üstündeydik. Bilemiyorum nasıl güzel çıkacaktım. "Poz alayım." bir kaç poz verdim. Cidden fena değildi. "Bunu paylaşabilirim." Gülümsedi. "Teşekkürler." dedim. "Ne demek tatlım." diye yanıt verdi o da. Birlikte sarılıp aşağıya, yemek yemeye indik.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
