Evi almamıza rağmen annemlerle olmaya bir süre devam ettim. Çünkü onlarla kalmak bana daha iyi geliyordu. Ama artık orada olacağım. Adamın o evi satmasına cok sevinmistim. Çok guzel yerdeydi ev. Evlerin arasındaki boşluk bile iyi hissettiriyordu.
Yalnızmışım gibi.. sessiz. Tam istediğim gibi..
Neredeyse bir ay olacak ama hala Shawn'den haber yoktu. Bu iyiydi. Reggie ile aramızda geçen konuşmada gerçekten hastanede olup olmadığına bakmasını istedim. Orada gözüküyordu.
Aslında her ne kadar da bu işleri yapanın bir başkası olma ihtimali varsa da sonuçta onun yönlendirdiği kişiler çıkacaktı. Bu yüzden ondan tekrar şikayetçi olabilirdik. Bununla ben ilgilenmiyordum ve zaten bana yansıtmıyorlardı. Bu arada son bir şey bugün eve tekrar bakmaya gidecektik. Bitmiş olması gerekirdi. Ufak tefek değişiklikler yapıldı. Her şey yerleştirildi.
"Anne eve ne zaman gidiyoruz?" diye seslendim. Cevap vermeyince odasına gittim. Biriyle görüşüyordu. Görünce geri çıkıp odama gittim. Üstümü değiştirdim. Beyaz etek ve lila tişört giydim. Altıma vanslarımı giydim. Saçımı at kuyruğu yaptım ve makyaj yaptım. "İşim bitti kızım. Çıkalım." dedi. Çantasını ve telefon unu aldı. "Anne arabayı ben sürmek istiyorum."
"Lütfen." dedim ve anahtarı aldım. "Tamam kızım." dedi. İlerleyerek evden çıktık. Ama yanımda biri daha geliyordu arabayla. Anneme ne kadar da hastanede şu an desekte haklı kadın. Ama uzun süredir iyiydik dediğim gibi. "Kemerini bağla." dedi annem. Her zamanki gibi. "Takıyorum." dedim ve yola koyulduk.
Yaklaşık 15 dakika sonra varmıştık. Arabayı park ettim. Ve indik. Anahtarımı çıkardım ve kapıyı araladım. Adam kapıda araba ile bekliyordu. Ona da yazık. Neyse çok uzun durmayacaktık zaten.
İçeri geçip odalara baktım. "Baya iyi olmuş bence." dedim. Duvarlar renkli ve bitkilerin saksısı ile uyuyordu. Kütüphane, koltuk ve sehpalar tam istediğim gibi. "Anne, çok beğendim." dedim ve kendimi koltuğa attım. Her şey istediğim gibiydi. Ve ev benimdi. Ev sahibine cidden teşekkür edeceğim. Satmıyordu ama son anda fikri değişmişti.
"Evet, güzel olmuş. Ama bakalım bahçe temizlenmiş mi?" dedi annem ve bahçe kapısına ilerledi. Ev zaten temizdi. Olmazsa bende yaparım canım ne var. "Temizlenmiş." dedi annem.
Odam da çok iyi durumdaydı ama eşyalarımın tamamı burada değildi. Aman neyse. Bunlar halledilebilir şeyler. "Güzel olmuş ya." Annem gelip bana sarıldı.
"Ben artık burada kalsam? Sizinle çok iyi vakit geçirdim zaten. Harikaydı. Hem arabamı da getirmiş oldum. Sende dönersin." dedim. Annem gülümsedi ve başını salladı. "Sorun yok kızım, kal." devam etti. "Hem belki Reggie de gelmek ister." diye daha çok güldü. "Anne, bilmiyorum bakarım. Zaten kimseyle konuşamıyorum buluşamıyorum artık. Herkes aynı şeyi soruyor. Reggie iyi bir dost." dedim. Cidden öyleydi. Kızlarla buluşuyordum eskiden. Şu anda konuştuklarım var iyi olanlar. Ama Reggie.. o fazla iyiydi.
"Anlıyorum tatlım seni." Beni öptü ve sarıldı. "Yorma kendini." dedi. "Yormam. Ama bugün bir kaç kişi çağırabilirim." dedim. Eğlenmek istiyordum artık. "Tamam ama fazla abartmayın. Kapıya birini daha göndericem. Arabayla kendim giderim." dedi. Doğru. Onun burada kalması gerekiyordu. "Tamam anneciğim." Son kez sarıldık ve kapıya uğurladım, gitti.
Hemen Reggi'ye ve birkaç kız arkadaşıma mesaj attım. Buraya gelmeleri için. Bende dışarıdan yiyecek ve içecek sipariş ettim. Çok heyecanlıyım. Bence bunu hak ediyorum. Biraz kafa dağıtmak ve eğlenmek..
Evet şey ben biraz dedim değil mi? Aslında öyle ama farklı giden şeyler de vardı. İlk önce içecekler ve atıştırmalıklar geldi. Geldi ama tek gelmedi. Daha doğrusu Reggie ve kızları bekliyordum ama onlarla bir sürü kişi daha gelmişti. İçkilerle. Ama ben buna hazır değilim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
obsessively : s.m
FanfictionOna yapılan haksızlıktan ibaret olmasına rağmen pes etmedi. Evet, hayatı ve bir çok şey elinden alınmıştı. Ama vazgeçmek kolay olmazmıydı? Lily, her gün eve gelmesini bekliyordu. Ama o, gelse de ne fark edecekti ki? Buna katlanmak gün geçtikçe zor o...