30.04.2017
2 ay geçmişti. Çoktan Survival Show'un 2.bölümü yayımlanmıştı ve her ay bir bölüm yayımlanıyordu. Biz Stray Kids olarak elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorduk. Grup olarak çok yakınlaşmıştık ve herkes bundan memnundu. Ah, Jisung ve Hyunjin biraz garipti ama. Üyelerin bunu fark ettiğine emindim. Şu an ise 3.bölüm çekimi için Minho hyung ve Felix ile birlikte Han Nehri'ne gelmiştik.
"Şuraya oturalım, şuraya. Gölge güzelmiş." Minho hyungun gösterdiği yere baktım. Gerçekten güzeldi. Önde Minho hyung, yanımda Felix ile oraya gittim. Minho hyung yeşil bir tane çocuk örtüsü gibi bir şey sermişti yere. Gülüp geçmek istediğim dalgamı geçtim.
" Hyung çocuk muyuz biz, ona mı oturacağız? Dark Bin'im ben ona oturmam. Hem konseptimizle de uyumlu değil!"
Felix bana gülerken Minho hyung sinirli sinirli baktı. "Nereye oturacağız peki?"
Elimdeki şişme koltukları (?) onlara uzattım. Sorgulayan bakışlarla açıklama yapma gereği hissettim.
"Rüzgarla şişen koltuk gibi bir şey. Tam adını ben de bilmiyorum. Hadi şişirip bunlara oturalım."
Biraz kovalamaca gibi olan şişirmeden sonra yorulduğumuz için nefes nefese kalmıştık. Rüzgardan uçan koltuğa yeni oturabilmiş Felix'i itip düşmesini gülerek izledim. Felix'in eline süslü bir mikrofon vermişlerdi. O da seve seve almıştı. Eğlenceyi seviyordu.
O sırada Minho hyung mırıldandı. "Konseptimizle çok uyumlu bunlar zaten. Felix'inki pembe pembe!"
Cevap verecektim ki kendini toparlamış olan Felix mikrofona söyledi. "Hyung ben acıktım, siz de acıktınız mı?"
Ben de çok acıkmıştım. Minho hyung da onaylayınca çekim yapan bir görevli bize tavuk siparişi için kağıt verdi.
"Kim sipariş verecek?" Minho hyung sorduğunda ikisiyle de kısa bir bakışma geçirdim.
"Oyunla karar verelim. Kimin attığı ayakkabı en yakına düşerse o sipariş versin." Felix'in önerisi çok mantıklıydı. Ayağa kalkıp bir çizgi belirledik. Önce Felix atmak istedi tabii.
Tam atacakken Minho hyung Felix'in ayağına çarptı ya da bilerek yaptı, orayı kaçırdım ama sonuç olarak Felix'in ayakkabısı başlangıç çizgisine düşmüştü. Açıkça o sipariş verecekti. Gülerek Minho hyunga beşlik çaktım.
"Ya, hyung çok kötüsünüz! Hile ama bu. Bu sayılıyor mu?" Dönüp görevlilere sorarken aldığı olumlu cevapla daha çok gülmüştüm. Bizim nereye attığımız önemli değildi artık o yüzden çok uzağa atmayı umursamayarak attım. Tabii ki Felix'in ayakkabısından daha uzağa düşmüştü. Minho hyung da atınca sevinerek şişme koltuğuma oturdum. Sipariş vermeyi sevmiyordum.
"Hyung ben hiç sipariş vermedim ki Kore'de..." Biraz üzülmüştüm ama öğrenmesi lazımdı.
"Biz yardım ederiz sana,öğrenirsin hem."
Mikrofona bağırdı.
"Hayır!" Ses yankı olarak geri dönünce tekrar bağırdı. "Olamaz!"
Bizi güldürüyordu ama siparişi vermeliydi artık.
Felix üzgün suratıyla telefonunu çıkarıp kağıtta yazan numarayı çevirdi. Bir adam açmıştı.
"Buyrun, xxxx tavukçu."
"Ah, merhaba." Felix'in yanlışlıkla telefon yerine mikrofona konuşması sonraysa bize gülümsemesi çok tatlıydı.
"Alo? Orada mısınız? Sizi duyamıyorum efendim." Adam telefona seslenince de böyle deyince ne olduğunu anlayamamıştı Felix. Telefon yerine mikrofona konuşmayı denedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
firsts are memorable, changlix ✓
FanfictionSeo Changbin debutlarının çok öncesinden grup arkadaşı Lee Felix'i sevmeye başlamıştı. Fakat onlar idoldü ve bırak bir erkeği, bir kızla bile ilişkisi olması yasaktı.