『First Gratefulness』

2.9K 316 85
                                    

02.06.2017

"Müteşekkir olduğunuz herhangi biri var mı?" Chan hyung sorduğunda yine Survival Show çekimindeydik. Fakat bu sefer pratik vesaire yapmıyor, eğleniyorduk. Hepimiz yarım daire şeklinde sandalyelere oturmuştuk.

Chan hyungun sorusunu derinlemesine düşününce, elbette ki vardı. Fakat bunu onlara söyleyecek değildim.

Yanımdaki Felix bir şey söylemek için kulağıma eğildiğinde ben de ona yaklaştım. "Hyung müteşekkir ne demek?"

"Yani teşekkür etmek istediğiniz biri var mı diye soruyor Chan hyung." Açıklamamı dinleyince anladığına dair bir ses çıkardı ve elini kaldırdı. Demek teşekkür etmek istediği biri vardı.

"Aslında, benim özellikle teşekkür etmek istediğim bir kişi var. Hepiniz bana yardım ettiniz ve ediyorsunuz tabii ki, Avustralya'dan geldiğim için Kore'ye alışmama ve dilini öğrenmeme çok yardımcı oldunuz. Müzik konusunda da aynı şekilde. Siz olmasanız her şey daha zor olacaktı. Ama özellikle, Changbin hyung." İsmimi duyunca şaşırdım. Chan hyung demesini bekliyordum. Mutlu da olmuştum." Changbin hyung, gerek rap konusunda gerek diğer konularda gerçekten benimle çok uğraştın, sana çok teşekkür ederim."

"Changbin mi? Changbin mi sana yardım etti? Vay, şaşırdım.." Chan hyung alkışlarken kaşlarımı çattım. Şaka yaptığını biliyordum ama niye demişti öyle şimdi? Gülerek arkama yaslandım.

"Ya, hyung ne demek istiyorsun?" Gruptakiler soruma gülerken Chan hyung bana baktı.

"Changbin, senin müteşekkir olduğun biri var mı?"

Sorusuyla tekrar önüme eğildim ve dirseklerimi dizime, ellerimi de çeneme yasladım.

"Hmm, aslında.." Bana beklentiye bakan üyelerde gezdirdim gözlerimi. "Aslında gerçekten teşekkür etmek istediğim birisi yok."

"Ah, demek öyle..." Chan hyungun tepkisi beni güldürmüştü.

"Ama sanırım hem teşekkür etmek hem de özür dilemek istediğim birisi var." Chan hyunga bakmak istemedim o an. "Chan hyung. 3Racha olarak çalışırken sözünü dinlemediğim ve seni kızdırdığım için özür dilerim. Ama bunu tek başıma yapmıyordum. Ve teşekkür ederim, abartısız her şey için." Özür dilerken yere baktığım için bana gülüyorlardı. Gerçek arkadaşların aslında böyle olması kalp kırıcı...

"Benim de teşekkür etmek istediğim biri var." Jisung?! Jisung mu? Sahiden mi? Kimdi o kişi, gerçekten meraklandım.

"Changbin hyunga teşekkür etmek istiyorum."

Kaşlarımı kaldırdım, şaşırmıştım. "Sen? Bana? Neden?"

"Rap yaparken nasıl olmamam gerektiğini gösterdiğin için çok teşekkür ederim." Gülerek söylediği şeye benim dışımda herkes gülmüştü. Tamam, ben de gülmüştüm. Birazcık.

§§§§§§

"Ne yapıyorsun?" Salonda yanıma gelen Jeongin ile saçma bir dizi gösteren televizyondan bakışlarımı çektim. Jeongin'in burnunu iki parmağımın arasına alıp salladım.

"Çen hyungunun ne yaptığını mı meyak ediyoyçun? Çeni yeyim ben, yey." Jeongin'in tatlılığı beni öldürüyordu, gelmeseymiş yanıma rahatsız oluyorsa. Bana ne.

"Ya hyung ne yapıyorsun ya!? Ben diğerlerinden kurtulmak için geliyorum, başka bir tanesi salonda bana karışıyor ya!" O ağlayacak gibi bir yüz ifadesi yapıp yanımdan kalkarken ben kahkaha atıyordum.

Tam televizyonu kapatacaktım ki mutfağa giden Felix'i gördüm. Bir süre buzdolabına baktıktan sonra dolabın kapağını kapatıp mutfaktan çıktı. Göz göze geldiğimizde bana doğru yürümeye başladı ama yanıma oturmadı.

firsts are memorable, changlix ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin