Abime sıkıca sarılmıştım Gökhan herşeyi anlatmış olacakki banansoru sormuyordu herzamankş gibiydim"eee arkadaşınla tanıştırmayacakmısın bizi Gökçe" dudağımı ısırıp "şey sizi Gökhan tanıştırsın ben odaya çıkmalıyım küçük bir işim varda" Abim kafasıyla onaylayınca gitmiştim odama girdiğimde özlemle yatağıma sarıldım sonra bu yatağa sarılma işi saçma geldi ve yüzümde hafif bir sırıtış oldu sonra ayağı kalktım ve dolabın yanına gittim elime kitabı almamla sıkıca sarılmam bir oldu şimdi eğer aşağı inersem elimde herşekilde kitabı görüceklerdi etrafa baktıktan sonra pencereye yöneldim aşağıyı süzdüm etrafı taradım ve pencerenin çıkıntısına ayağımı koyarak indim yerle az bir mesafe kala atladım aşıldığını kitabı kontrol ettim. Bazen gereksiz yere macera istediğimi düşünüyordum hızla arabaya bindim "Patronuna söyle iyiliğini unutmam." Kafasıyla onayladı. Ve gaza bastı bir iki saat sonra Alinin evine gelmiştik Ali'nin evi diyorum çünkü araştırmama göre burada kalıyordu arabadan indim ve adama gitmesi için işaret verdim. Evin Demir kapısını elimle itip bahçeye girdim
Kapı zilini çaldım ve bekledim. 1-2dk sonra bir adam kapıyı açtı üstünde siyah beyaz takımla ben buranın hizmetlisiyim diye bağırıyordu. beni tuhaf bir şekilde süzdü ve bir şeyler homurdanıp konuştu "Buyrun kime bakmıştınız?" Dedi az önceki bakışından farklı bir şekilde "Ben Ali beye bakmıştım" dedim ciddi olmak ister gibi. Beni tekrar süzdü ve "Şey görevim icabı üzerinizi kontrol etmeliyim" dedi ne görevi be! Garip bir bakış atarak belimdeki iki silahı ona uzattım silahları tek eliyle tutup hepsini ver der gibi baktı oflayarak hırkamın iç cebinden 4 boçağıda çıkardım onlarına kemerine takıp bana döndü ona yeter der gibi bakıp sacımın altındaki bana özel yapım olan toka tarzı bıçağı çıkardım bıçağıda eline koyup gözlerine bakmadan botlarımın içindeki çakıyı silahı ve bazı kesici aletleri çıkardım ne var yani ben her zaman böyle dolaşıyorum kendimi korumam gerek. Adam artık savunmasız olduğumdan emin olmuşki eliyle buyur etti bende göz devirerek içeri girdim.içerisi o kadar karanlıktaki nasıl ilerleyeceğimi bilemedim bir kıcırdama ve sert kapanma sesiyle arkamı döndüm ama karanlıktan kimseyi göremiyordum "ilerleyin lütfen.Gökçe hanım" dedi az önceki hizmetli görmesem de sesinden tanımıştım hem ismimi söylememiştim "Şey etraf çok karanlık birşey göremiyorum" dedim Işık'ları yakar diye "Burası karanlık olmak zorunda karanlığa alışkın olmalısınız sonuçta siz bir hayaletsiniz" "evet yollar boyu karanlıkta durmak ve karanlıkta etrafı görmek için eğitim aldım ve gayet başarılıyım ama Işık'ların açılmasını istiyorum." "Üzgünüm burda Emirler'i sizden almıyoruz" "Peki ne tarafa gidiyoruz." "Sağa ardından sola ve tekrar sağa sonra iki koridor geçip tekrar sağa ve sola dönüyoruz ve karşınızdaki kapıya müsade isteyerek giriyorsunuz bilirsiniz nezaket kuralları tıklayarak girin." O görmese bile göz devirdim adama bak ya benimle dalga geçiyor resmen!!!nezaketmiş!! Hıh...dediğini yapıp ilerlerken ellerimle etrafı kolluyordum bu adam her yerden çıkabilirdi.sonunda kapıya gelmemle derin bir nefes aldım ammada uzunmuş be derin bir nefes alıp kapıya vuracaklarmış içerde bir kırılma sesi beni durdurdu "Lanet olsun!!!"
Dedi tanıdık ve buğulu ses Ali. Noluyordu orda?? "Ah lanet olsun onu öldürmek istiyorum. Kanını akıtmak istiyorum o okulu başına yıkmak istiyorum" "Sakinleşirmisiniz Ali bey yaptığınız tam bir aptallık deli gibi davranıyorsunuz?" "Delirdim lan delirttiniz!!" Kapıya daha da yaklaştım "A-Ali bey" şimdide kızın boğazına mı yapışmıştı? "Ali bey miş hıh ne büyük onur ama Ali Bey!" "Kendine gel az önce beni öldürüyordun ya biri senin gibi birini görse. Ne der kendine gel Ali!" "Ali ?" Bir kahkaha koptu ve konuştu "Ali beye noldu acba?" Daha fazla dayanamayıp kapıya vurdum bir sessizlik sonrası ciddi ve yorgun bir ses duyuldu "gir" kapıyı yavaşça açıp içeriye göz gezdirdim bu odada beklenmedik bir şekilde kırmızıyla aydınlanıyordu Ali bana şok olmuş gibi bakarken kadın beni dikkatle süzdü aynı şekilde bende aliyi süzdüm elleri sargılıydı yüzündeki kabuk bağlamış yaralar kavga ettiğinin habercisiydi ve boynunda daha önce görmediğim bir dövme vardı kırık kalp yapılmış ve sanki yanlış yapılmış gibi üstüne sonsuzluk dövmesi yapılmıştı oda yetmemiş gibi üzerine Demir parmaklıklar çizilmişti buda oranın kızarmasına sebebiyet vermişti. Ayrıca gömleğindedir bol miktarda kan vardı bir an korktum ama biran için kadına döndüğümde gayet bakımlıydı koşa olan elbisesini biraz daha kusaltmıştı kısaltıldığı fark edilmeyecek gibi değildi saçları açıktı ve yüzündeki makyajla tüm kadınlara taş çıkarırdı kıskanmadım değil yani kadın kaşlarını çattı ve "ne işin var senin burda!" Dedi sinirle boğazımı temizledim ve elimdeki kitabı sıkıca tutup Aliye doğru ilerledim. "Ben geri vermek için gelmiştim"dedim sert çıkarmaya çalıştığım sesimle kız saçını geri atıp "bana ver ve çık!" Dedi kitabı almak İÇİN uzanırken kitabı kendime çektim "Sana vermek istediğimi kim söyledi?" Dedim tek kaşımı kaldırarak "Uzatmada bana ver" dedi yüzüme gülmeseydin bir tavır yakınıp "belkide uzatmak istiyorum ne dersin?!@ dedim derin bir nefes verip "bak Ali senin gibi aptal bir kodla uğraşamaz buraya kadar kaybolmadan gelmen bile büyük cesaret hem senin gibiler karanlıktan çok korkar bence sende karanlıktan korksan iyi edersin" "Çık!" "Ne?!" Krizin kolunu tutup kapıya sürükledim." "Anlamıyomusun çık! Konuşmalarımızı merak edersen kapıdan dinlersin" dedim yüzümde bir gülümsetmişler ve kapıyı kapattım kapıyı kitledim ve içeri girdiğimden. beri susan Aliye döndüm yanına yaklaştığımda hiç beklenmedik bir şey oldu Ali bana sarıldı öyle kalırken bana daha sıkı sarıldı "seni özledim" dedi yutkundum bu neydi şimdi kendimi aleve atılmiş gibi hissettim. Bendenayrıldığında gözlerimi yere dikerek konuştum "naptın kendine?" "Bir iki kavga ya giriştim o kadar yani belki fazladan beş kişi gelmeseydi sana karşı olan karizmam şuan çizilmezdi." Gülümsedim "seni karizman ben ölürken bitti zaten Yani olmayan bir karizma nasıl çizilsinki?" Güzün ama umutlu bir gülümsemeyle bana baktı bense masay kitabı koyup "emanetine iyi baktım şimdide geri veriyorum" tam gidecektim kolumdan tuttu "sorumun cevabını almadım?" "Napmalısın??? Olmayacak birşeyi düşünmemelisin unutmalısın hatta yakmalısın." Kapıyı açtığımda karanlığın içine kendimi bıraktım geldiğin yolları geri gittiğimde arkamda biri olduğu hissi beynime sinyal veriyordu ve ensemde bir nefes hissettim ve duvara yapışmamlangözlerim kocaman açıldı düşüncelerimi arka plana atıp bana sarılan ellere odaklandım kadın elleriydi az önceki kız olabilirdi Yani "ne istiyorsun?" "Ali benim ve sen ondan uzak duracaksın" aliyi ondan çalacağımı falalnmı düşünüyor bu bu saçmalık! "Beni rahat bırak Ali yide isteyen yok ayrıca onunla konuşmuyoruzda sadece çok önceden kalma bir kitabı ona geri verdim onla çoook uzaktan arkadaşız o beni ilgilendirmiyor" kız rahatlamış olacakki yakalarımı tutan elleri gevşedi. "Hı iyi ayanı denk al ona yaklaştığını görmeyim"dedi ve yüzüne yapmacık bir gülümseme aldı tam gidecekken saçından tutup kendime çektim "Ben kimim biliyormusun?" Dedim kulağına "Saçım saçımı bırak." "Ben kimim!" Dişlerimin arasından sinirle sesim çıktı" "B-bilmiyorum" saçını biraz daha çekip "o zaman tanımadığın kişilere artistlik taşlamayacaksın helede bana anladın mı?" "Saçımı rahat bırak" eliyle elimi itmeye çalışırken ellerimi saçlarına sardım "anladın mı?" Dedim tek kaşımı kaldırarak acıyla kafasını salladı onu duvara doğru bıraktım "iyi" saçlarımı düzelttim ve karanlıkta yol aldım kapıya geldiğimde kapının kolunu bulmamla dışarı çıktım yolda ilerlerken yanıma yanaşan motorla adama döndüm motoru durdurdu ve ben ilerlerken kaskını çıkarıp konuştu "Hey dur" kolumu tutmasıyla çektim "Ne var!" Sırıttı ve "Sakin ol dostum sadece bir soru sorucam" göz devirerek devam et der gibi baktım cebinden bir adres çıkarıp "ben buraya gitmek istiyorumda İstanbul'a yeni taşındım pek buraları bilmiyorum sen biliyorsan eğer beni götürürmüsün diyecektim hem senide bırakırız ne dersin?" Adrese baktım ve "Müziğe ilgin çar galiba?" Adam anlamsızca bana bakarken bir anda gözleri parladı "Benim değilde gideceğim arkadaşın müziğe ilgisi var ben daha çok resime ilgiliyim." "Neye ilgin olduğunu sormamıştım hatırlarsan" başını iki yana sallayıp "Neden benimtersleyip duruyorsun Yani başka kız olsa şuan benim ilgimi üzerine çekmek için herşeyi yapardı" üzgünüm tipim değilsin." "Vay be bir kızdan bunudamı duyacaktık tüm karizmam bitti be!" Motora atladığında bende arkasına bindim. "Gidelim." Kafasıyla onaylayıp motoru çalıştırdı.
1-2saat sonra onu adrese bırakmış bende sonra taksiyle eve gelmiştim. Abim in meraklı sorgusunu umursamayıp yatağıma geçip elime leptobu alıp bazı şeyleri kontrol ettim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAĞMUR
ChickLit"Benim kimsem yok artık ve hepte öyle kalıcak!" "Ben varım..." dedi gözlerime bakarken bunu ona yapamazdım o-o çok iyi ve ben asla onun kadar iyi bir insan olamadım çünkü geçmişim,yaşamım buna engeldi.