2004
"Ne oldu Aden?"
Diye sordu çocuk, kendini odanın bir köşesine çekmiş büyük camdan yıldızları izliyordu, küçük kız çocuğa bakıp
"Babam nerede?" Diye sordu usulca
Çocuk küçük hanımın niye üzüldüğünü anlamıştı,
" İsmini doğru söylemedim bana kızmayacak mısın? Hıı!"
"Biliyorum benim yüzümden gelmiyor"
"Hayır! İşi uzamış geç gelecek sen uyu yarın gelir"
"Yalan söylüyorsun dünde öyle dedin, ondan önceki gün de, hep böyle diyorsun, sana inanmıyorum!" Dedi."Ama ben nasıl geleceğini biliyorum" gülerek
" Nasıl ?" Diye sordu çocuk
Yerinden kalkıp elini uzattı
" Benimle gel Ömer hadi" elini tutup kalktı
Kız onu arkasından çekiştirerek merdivenlerden indiler sonra mutfağa yöneldi ikisi
" Ne yapacaksın?"
"Adeen!" Cevap vermeden girdiler mutfağa
Kimse yoktu durup çocuğa döndü
" Annen nerede?"
" Evdedir neden?" Gülümsedi yine
"Aden korkutuyorsun beni hadi gidelim"
"Hayır! Babam gelmeyecek biliyorum"
" Sen git anneni çağır buraya" dedi
" Aden!"
"Lütfen babamın gelmesi için bana yardım et!" Gözlerine bakınca yine dayanamadı ve kabul etti.
" Ama uslu dur tamam mı?"
" Tamam git!" Çocuk kızın elini bırakıp villadan çıktı 20 metre uzaktaki eve doğru koştu annesiyle babası çay içiyorlardı
"Annee! Anne Aden seni çağırıyor gel çabuk"
"Ne oldu? niye çağırıyor oğlum"
" Babasını eve nasıl getireceğini bulduğunu söyledi"
"Nerede?"
"Mutfakta"
" Niye yalnız bıraktın orda, kendine zarar verecek koş" deyince çocuğun aklı başına gelmiş ve koşmaya başladı onlarda arkasından koştular. Mutfağa girince
gördükleri manzara ile çığlığı bastı kadın...
*****************
5 saat sonra...Kız gözlerini açınca babasını yanında otururken gördü gülümseyip
"Geleceğini biliyordum baba"
" Ne yaptın sen! hep bir sorun çıkartmak zorunda mısın?" Kız üzülerek
"Gelmiyordun"
"Bir daha böyle yapma! Yapsan da gelmem.
Artık seni görmek istemiyorum! niye anlamıyorsun beni, kendini bıçaklayarak öldürecek miydin? annen senin gibi kötü bir çocuk için mi öldü? Sakın bir daha yapma bunu, onu nedensizce sevdim nedensiz kaybetmeyi beklemiyordum, kendine iyi bak! iyi bak ki onun ölümünün bir sebebi olsun" Diyerek çıktı "baba gitme lütfen!" Diyerek ağlamaya başladı
Adam çıkınca doktorla karşılaştı
" Mert bey kızınız hakkında konuşmamız gerekiyor"
"Dadısıyla konuşun" diyerek geçti yanından
"Mert bey böyle yaptığınız için kızınız bu halde" adam durup doktora döndü
"Annesi yok sizde onunla ilgilenmeyince dikkat çekmek için kendine zarar veriyor"
Adam sinirle bağırıp
" Sen ne biliyorsun da konuşuyorsun?
Annesi onun yüzünden öldü! O doğmamış olsaydı karım ölmeyecekti!" Diye bağırdı
Küçük kız duyduklarıyla daha çok ağlamaya başladı...
***********************************
2020 bugünÇay bardağımı elime aldım, yorulmuştum
Sonunda projeyi bitirdim ve rahatladım.
Artık huzuru bulmuştum ve bundan vazgeçmeye pek niyetim yoktu
Beni rahatlatan tek şey kadere inanmaktı.
Belki de içim rahat etsin diye bulduğum bir kaçış yoluydu, bilemiyorum...
O kadar acıdan sonra yaşama hevesimi yitirmiştim.
Yeraltından yeryüzüne çıkartıp güneşin, hayatıma ışık vermesine neden oldu arkadaşım
Hayatıma siyahtan başka renklerde girmişti
Ve bu beni mutlu ediyordu.
Ama bir gülün beyaz olması gölgesinin de beyaz olacağı anlamına gelmezdi tabiki
Ama yıllar sonra ilk defa bir arkadaşım olmuştu, benim yüzümden onu bir kaç kere kaçırmışlardı ve bu beni rahatsız ediyordu, yerimden kalkıp proje nin bittiğini haber vermek için
Mustafa Bey'in odasına yöneldim
Kendisi benden sonra en büyük hak sahibiydi burda, aynı zamanda babamın en yakın arkadaşı, odasnın önüne gelince
İçerden gelen seslerle durdum.
" Nasıl söylemezsiniz Bakın bu hafife alınacak bir şey değil Ona söylemeseniz daha kötü olur" Neyden bahsediyordular Selim beyin sesiydi bu
Şirketin avukatıydı
" Ona söylersem bizide onları da sağ bırakmaz, bunu mu istiyorsunuz?"
"Daha sonra öğrense daha mı iyi olur?
Size bir şey yapmaz, onu koruyabilecek tek kişi o" Kimden bahsediyorlardı
"Onu büyüten kişide onu koruyabilir"
"Yaşlı bir adam nasıl onu korusun! Başına bir şey gelse ve sonra öğrense abisi olduğunu işte o zaman korkun! çünkü artık babasının arkadaşı olmanız hiçbir şey ifade etmeyecek! daha başlamadan sizi uyarayım da sonra pişman olmayın!"benim bir abim mi vardı? nasıl olur o öldü!
Odama geri döndüm, böyle bir şey olamazdı
Yanlış anlamışımdır bunu çözmeliyim
Selim beyi aradım "odama gel" diyerek kapattım bir süre sonra gelmişti
" Oturun" dedim geçip oturdu
karşısına geçip "benim kim olduğumu biliyor musun?" diye sordum biraz şaşırdı
"Bu şirketin sahibisiniz?"
"Başka"
"Bilmem ne duymak istiyorsunuz?" dedi
" Seni öldürmem 3 saniyemi alır, bu yüzden bana sakın yalan söyleme! "
"Biliyorum"
" Az önce konuştuklarınızı duydum, bir abim mi var?" şaşırdığını yüzünden anlayabiliyordum biraz duraksayıp
"Doğru" dedi. Kalbim yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu yani bir abim mi vardı?
Hayat hiçbir zaman gulumsememisti yüzüme,
Belki artık gülüşü bile acı veriyordu bana
Bu yüzden anlayamıyordum
Şimdi abim olduğunu duydum,
Mutlu mu olmalıydım?
Yoksa bu kadar canım yanarken onun varlığı benim yokluğum olduğu için üzülmelimiydim?
"Nerede? Niye öldü dediler?" diye sordum
" Öldü! Ama iki abiniz vardı biri öldü! diğeri ölmesin diye koruyordular "
"Neden? bana söylemediniz? NEDEN!!" diyerek bağırdım. Ayağa kalktım sinirlenmistim bunca yıl yalnızdım ama bir abim vardı, belki acımı dindirecek tek kişiydi, bana bakıp
"babanız böyle olmasını istedi, sizin de ona zarar vereceğinizi düşünmüş olmalı" "Benimde"
Anlamsızca
"sizin içinde olduğunuz karanlık
Bir abinizi çekip aldı ikincisini babanız veremezdi onu korumak için birine verdi""Kim?"
"Bilmiyoruz bizde arıyoruz"
"Niye öldürmek istiyorlar?"
"Babanız da eskiden sizin gibiydi sonra düzelse de onlar onu geri döndürmek için çok uğraştılar,"
Çanta mı alıp çıktım, kimmiş bakalım bu karanlık göreceğiz, demek yine bir kötülük
Yaptın baba beni yine düşünmedin
Canımı ne yakıyor biliyor musun?
Benim yüzümden ölmüş olman, işte bu canımı çok yakıyor bu benim tek vicdan azabım ve tek gerçeğim
Abimi koruyacaktım korumak zorundayım
Yeni bir yara acmamaliyim kalbimde
Arabama binip karanlık tarafıma yolculuk ettim geldiğim mekana girdim beni tanıdıkları için sorun çıkmadan kolay giriyordum, bütün adamlar bana bakıp yolu açıyorlardı karşıma çıkan siyah kapıdan girdim yanında iki kadın ortalarında bir adam oturmuştu bu duruma bir son verdi ve kızları kovdu yanından, üstünü düzeltip yanıma geldi bir yumruğumu yapıştırdım yere düştü hakettiği bir yumruktu
Üstüne eğilip"ben böyle adamlardan nefret ederim biliyorsun değil mi?"
"Özür dilerim bir daha olmaz"
"Birini bulmanı istiyorum, babamın yakın arkadaşını"
"Tamam"
"3 saatin var bulamazsan öldür kendini beni pis leşinle uğraştırma!"
Diyerek çıktım,
Evime geldim villa desek daha doğru olur
Alt katına indim spor salonuydu aynı zamanda benim gizli kasam
Askıdan babamın bana hediye ettiği kolyeyi
Alıp duvardaki yerine koyunca gizli kapı açıldı önümde bu sefer zırhlı kapı çıktı karşıma yüz analizini yaptıktan sonra"Hoş geldiniz lavinia hanım lütfen şifrenizi giriniz"
"Dostum, bir tutam mutluluk ver, karanlığıma ışık saçsın." dediğimde kapı açıldı ve içine girdim, sade düşenmişti
Ortada bir masa vardı sandalye ye oturdum"Nasılsınız?" diye sordu bir ses yapay zekâ ile yapılmış özel bir kasaydı ve için de yeraltı dünyasının gizli sırları vardı bu yüzden onlara hakimdim bunun için de beni öldürmek istiyorlardı ne yazık ki beni öldürmeyi bir türlü beceremediler
"Nasıl olmalıyım? bak bakalım onunla ilgili bir şey bulabilecek misin"
Bir süre aradı bir şey bulamadı
Çok iyi gizlemişler demek ki
"o yıllarda babamla ilgili bir sorun var mı bir bak"
"O yıllarda babanıza dava açılmış
Hasan doğan 24 yaşında yeraltında adı "Azrail" bir katil ""niçin dava açmış"
"Şirketini batırdığı için "
" bu çok saçma"
"Babanız suçu kabul edip 100 milyon tazminat ödedi" deyince güldüm
"kimin için çalışmış" diye sordum
" sezgin sarı"dedi.
"Belli ki düşmanım pekte uzak değil bana"_____________________________
İyi okumalar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN YÜREKLİM ( Düzenleniyor)
General FictionHayat hep karanlık bir çıkmaz sokaktı bana Baksam göremeyeceğim, koşarsam düşeceğim bir karanlık Artık karanlıklar ışığım olunca koşmayı da öğrenmiştim Tamda ay ışığının aydınlattığı bir gecede Güneşin çıkmasıyla önce yolumu sonra kendimi kaybettim...