--2--

85 17 6
                                    


Elindeki kitabı uzatarak gülümsedi
" Bu çok güzel bir kitap bunu mutlaka oku" dedi. Karşısında duran genç oflayarak

"Ama abi bu istediğim kitap değil, bana böyle aksiyon kitabı ver, mafya da olur!"

"O saçma kitapları ne yapacaksın,mafya mı olucaksın?
hem mafya falan uydurma yok öyle şeyler sizi kandırıyorlar oğlum, hem olsalar da oradaki Kahraman polistir mafya olmanız için yapıyorlar bunları " kafasına yediği bir tokatla elini başına götürdü,

"Ne yapıyorsun?"
"Sen niye akıllanmıyorsun, istediği kitabı ver çocuğa" diyerek kızdı çocuk kitabı alıp çıktı

"Miraç"  eliyle başını tutarak

"Efendim" dedi bıkkınca

"inanıyor musun?" Diye sordu başını elindeki kitaptan kaldırıp

"Kime?"

"Mafyalara" deyince gülmeye başladı

"sen inanmıyor musun?" Dedi

"Hayır! bir savcı olarak böyle şeylere inanmam! ama tabiki Zengin insanlar bir şeyleri parayla alabiliyorlar" dedi.

" Bence vardırlar sen onu bırakta şu senin gönül işleri ne durumda Yusuf bey " diye sorunca
Yusuf'un yüzü biraz kızarmıştı

"Bilmem aynı işte, uzaktan uzağa anlaşıyoruz" dedi.

" Daha kıza söylemedin mi?" diyerek şaşkınlığını belirtti

"O kadar kolay mı?" Yusuf

"Sen akıllı mısın? Bir yıl oldu birinin gelip kızla evlenmesini mi bekliyorsun?" dedi.
Yusuf biraz duraksayıp

"haklısın tamam inşallah konuşacağım"

" Ama annemin konuşması daha doğru olur ona söylerim" dedi.
Bir süre orda oyalandiktan sonra
Eve döndüler çoktan Hafize hanım sofrayı hazırlamıştı oturup yemeklerini yerken arada konuşuyorlardı Miraç uzun süredir beynini kemiren şeyi söylemek için kendini toparladı

"Hasan Baba, Hafize anne size bir şey söylemek istiyorum?" dedi. Hasan bey

"söyle bakalım" onun sesini duyunca
Miraç rahatlamıştı biraz.

" küçük yaşımdan beri bana bakıyorsunuz, oğlunuz gibi büyüdüm
Bu güne kadar hiç bir şeyimi eksik etmediniz Allah razı olsun" dedi Hafize hanım

"o ne demek oğlum"

"Ben ayrı bir eve çıkmak istiyorum siz yeteri kadar baktınız bana size minnettarım"

"Ne diyorsun sen oğlum olur mu öyle şey
Sende bu ailedensin hiçbir yere gitmiyorsun! " Ses tonundan da
Üzüldüğü belliydi, Yusuf ayağa kalkıp

"Sen ne dediğinin farkın da mısın? Ben gitmeni istemiyorum"
Hasan bey

" tamam sakin olun sende otur Yusuf! senin burada kalmanı çok isteriz bizim için Yusuf neyse sende öylesin,
İyi düşün sonra vereceğin karara saygı duyarız" dedi.

" Allah razı olsun Hasan Baba"  Bu konuşma Yusuf'u germisti çocukluk arkadaşı dahası kardeşiydi evden ayrılmak istediğini söylemişti yerinden kalkıp çıktı
Arkasından Miraç da çıkmıştı bahçede sandalye ye oturmuş gökyüzünü izliyordu.

______________________
Miraç' tan

Kardeşimi üzmüş olmalıyım haklıydı aslında ilk ona söylemeliydim ama burada olmayı bende çok seviyordum ama gitmeliyim artık sorumluluk almalıydım
Yanına gidip sandalye ye oturdum bir süre sessiz kaldım ne desem kızacaktı ama her zamanki gibi dürüst olmalıydım,

HAZAN YÜREKLİM ( Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin