İyi okumalar 🌹
***************
Bir hafta sonra
Yazar'dan
"Eşyaları nasıl almayı düşünüyorsunuz acaba?" Diye soran Yiğit'e çevirdiler bakışlarını
"Onu da siz düşünün bir zahmet" dedi Ayşe
"İşin en zor tarafını bize bırakmışsınız " diyerek Yusuf karısına baktı
"Biz çıkamıyoruz ama çıkan birini bulabiliriz" dedi Sinem yiğit ona dönüp
"Kimmiş o ?"
"Selim bey"dedi yiğit Sinem'e dönüp
"Bu onun koruması yani bütün bilgiler sızar"
"Burada suikast planlamıyoruz!
Sadece Lavinia ablanın doğum gününü kutlayacağız""Keşke suikast olsaydı daha rahat olurdu" Miraç bir tane yiğit'in koluna geçirip
"Allah korusun! Diline hakim ol!" Dedi Yiğit kolunu ovarak
"Haksız mıyım? Fark etmesin diye ormanın içine daldık" dedi etrafına bakarak
"Tamam biz bakalım hallederiz inşallah" dedi Yusuf
"Biz böyle planlıyoruz ama kızmasın?" Dedi Sinem
"Niye kızsın? Çok kötü olaylar atlattı hem belki bu vesileyle onu yumuşatıp bu işlerden uzak durmasını sağlarız" Yusuf gülerek söylediğine inanmamıştı ama umudu vardı,
Miraç hiçbir şekilde memnun kalmayacağını biliyordu ama şansını denemek istiyordu__________________
Lavinia'dan
Bahçede gezinirken etrafıma baktım da kimse ortalıkta yoktu bu bir haftadır birşeyler çeviriyorlardı ama ne olduğunu çözemediğimden seste çıkarmıyordum,
Önümde bulunan kırmızı gülün üstüne eğilip gözlerimi kapatıp kokusunu içime çektim, çok hoş bir kokusu vardı insanın içine huzur veriyordu
"Çok güzel kokuyorlar aynı senin gibi" diyen kişinin kim olduğunu tahmin edebiliyordum onun hafif lavanta kokusu geliyordu burnuma,
Kendimi düzeltip ona döndüm gözleri bana çok farklı bakıyordu hatta bana bakarken farklı bir anlam taşıyordu sanki,"Benim gibi mi kokuyor?" Dedim ben bu güllerden parfüm yapıyordum sadece ne diyeceğini merak ediyorum
Başını önüne eğdi ne diyeceğini düşünüyordu"Güller senin gibi kokuyor olabilir" dedi işte buna gülmüştüm başını kaldırıp bana baktı
Oda gülümsedi, yine ciddiyetime bürünerek"Anladım" diyerek dolanmaya başladım güllerin içinde ne kadar masum güzel ve özel diler bu güller!
Annemin defterinden de bu koku geliyordu ve içinde bu gülleri kurutmuştu
Merakıma yenik düşüp rasgele bir sayfasını açmıştım"Sevgili çiçeğim!
Yüreğim yaralı gönlüm solgun,
Seni kaybetmekten korktuğum kadar hiçbir şeyden korkmadım!
İlk başta ettiğim cahillikten dolayı senden özür dilerim çiçeğim, sen açtığında ben solmuş olacağım ama üzülme!Seni bırakıp gitmek gelmiyor içimden ama ne ben kalabilirim nede sensiz yaşayabilirim, bu yüzden bana kızma olur mu? Ben mutlu olacağımı bildiğim bir karar verdim! Sende bana saygı gösterip beni çok sev Lavinia çiçeğim."
Diyordu benim aksime naif bir kadın bir çiçekti o
"Selim! Selim!" Diye bağıran abimle dikkatimi ona verdim Selim neden buraya gelmişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN YÜREKLİM ( Düzenleniyor)
Aktuelle LiteraturHayat hep karanlık bir çıkmaz sokaktı bana Baksam göremeyeceğim, koşarsam düşeceğim bir karanlık Artık karanlıklar ışığım olunca koşmayı da öğrenmiştim Tamda ay ışığının aydınlattığı bir gecede Güneşin çıkmasıyla önce yolumu sonra kendimi kaybettim...