Miraç kapıyı açmış bana bakıyordu
Şaşkınlıkla gözlerime bakıp gözlerini kırptı sonra kaşları çatıldı ve kapıyı hızla suratıma çarptı, bu neydi şimdi
Ah beni özlediğini söyleyen adam böyleyse diğerlerini düşünemiyorum,
Yine zile basıp bekledim ve yine kapıyı açtı tam konuşacakken kapı yeniden kapandı!
Ne yaptığını sanıyordu bu?
Sinirlenmeye başlamıştım artık bu sefer zili çalmak yerine kapıya elimi vurdum
Umarım bu sefer kapatmaz aksi halde onu döverdim, yine kapı açıldı yine geldi kapıyı kapatacakken durdurdum"SAKIN! Sakın kapıyı kapatma!" Dediğimde
Abimde gelip arkasında yer almış şaşkınca bana bakıyordu
Miraç anı bir kahkaha atarak abime dönüp"Kimse yok değil mi kapıda? Yine aklım benimle oynuyor, onu şuan karşımda görüyorum Yusuf" diyerek kapıyı kapatacakken abim tuttu
"Bende görüyorum" diyen abime gözlerini şaşkınlıkla açıp baktı gözlerini bir bana bir ona çeviriyordu
"Sende mi hasta oldun? Ateşin mi var yoksa?" Sonra içeri dönüp bağırdı
"Yenge! Yusuf iyi değil galiba bir bakar mısın?" Ayşe gülerek gelip elini abimin alnına koyarak
"Ateşi yok nereden çıkardın? Gayet iyi"
"Ama benim gördüğümü oda görüyor" diyen Miraç'a baktı
"Ne görüyor ki?" Bana dönüp
"Karımı görüyor" dedi karım mı dedi o inanılmaz derecede kafayı yemişler
Ayşe önce bana bakıp gülümsedi sonra çığlık atıp abime sarıldı"Yusuf ben Miraç abi gibi oldum galiba!
Lavinia'yı şuan kapının önünde durmuş bize baktığını görüyorum" dedi gülmek istiyordum ama gülemiyordum
Ayşe'nin attığı çığlıkla hepsi kapının önüne gelmiş bana bakıyordu,
İçlerinde en sağlamı yiğit olmalıydı şuan ağzı kulaklarında gülüyordu________________________________
Ben oturmuştum onlarda karşıma geçip bir saattir bana bakıyordular
Bu sessizliği abim bozdu"Sen ölmemişsin?" Dedi sorarcasına
"Nasıl kurtuldun?" Dedi Ayşe
"Bunca zaman neden gelmedin?" Diye soran sinem den sonra Miraç'a döndüm oda bir şey sorar diye ama sormadı öylece gülümseyerek yüzüme bakıyordu
"Madem herkes bir şey sordu bende sorayım
Neden şimdi geldin?" Yiğit'ten daha farklı bir soru beklemiyordum zaten
Abime bakarak"Gördüğün gibi ölmedim! Yaşıyorum" Ayşe'ye döndüm
"Kurtulmama gerek yoktu çünkü o oynadığımız bir oyundu" dedim sonra Sinem'e baktım
"Buda planın bir parçasıydı" dedim abim
"Oyun öylemi! Herşey oyun muydu!?
Sen istediğine ulaştın mı bari? Sırf o adamı bulmak için hepimizi salak yerine koymak güzel miydi!? Senin cenazeni ağlayarak kaldırırken bizi izleyip güldün mü!?
Sen hepimizi perişan ettin bu senin hoşuna gitti mi? ŞİMDİDE GELİP BİZİMLE DALGA MI GEÇİYORSUN!!!?" Diye bağırdı son cümlesinde hepsi beklemediği bu hareketle
Yerinde irkilmişti ayağa kalkıp
Kıpkırmızı olmuş gözleriyle bana bağırdı
Onu hiç böyle görmemiştim"Sen bizim sana gösterdiğimiz hiçbir sevgiyi hak etmiyorsun! Şu adamın haline bak!" Diye bağırarak Miraç'ı gösterdi bende gözlerimi ona çevirdim geldiğimden beri gözleri üstümde olan adam ben bakınca gözlerini çekti, onun için bu kadar kızıyordu
"Ne hale geldiğini görüyor musun!? Değdi mi!? İntikam deyip kendi hayatını cehenneme çevirdin şimdi sıra bizde mi!?
Benim senin gibi bir kardeşe ihtiyacım yok!!
Bir daha seni görmek istemiyorum!!" Dediğinde içimden birşeyler kopup gitti
Haksız mıydı? Hayır kesinlikle haklıydı ama yine de dedikleri beni üzmüştü
Ayağa kalkıp karşısına geçtim kızarmış gözlerine bakarak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HAZAN YÜREKLİM ( Düzenleniyor)
Ficción GeneralHayat hep karanlık bir çıkmaz sokaktı bana Baksam göremeyeceğim, koşarsam düşeceğim bir karanlık Artık karanlıklar ışığım olunca koşmayı da öğrenmiştim Tamda ay ışığının aydınlattığı bir gecede Güneşin çıkmasıyla önce yolumu sonra kendimi kaybettim...