seven

6.6K 813 153
                                    

"Sen ne dediğinin farkında mısın Jimin?" Taehyung kaşlarını çatmış dediklerimde mantık aramaya çalışır gibi bana bakıyordu.

3 ay. Jungkook'a söylemeyi düşünüp her seferinde ertelediğim ve en sonunda Taehyung'a patladığım 3 ayın sonunda yaptığımın doğru olup olmadığını sorguluyordum.

"Yani sen şimdi aslında Jimin değilsin ama Jimin'in bedenine girmiş Jiminsin? Bu bir çeşit şaka mı?"

"Karmaşık durduğunun farkındayım fakat ne yapacağımı bilemedim ve senden başkasına söyleyemedim." Uzamış siyah saçlarımı gözümden çekerek karıştırdım. Jungkook dışarı çıkmıştı ve üzerimde evde sadece ikimizin olmasından kaynaklanan bir rahatlık ama aynı zamanda birilerine söylemiş olmanın gerginliği vardı.

"Sarhoş olmadığına emin misin Jiminie?"

"Tamam," diyerek derin bir nefes verdim. "Bana önceki Jimin ile ilgili bir şeyler sor. Hadi. Çoğunu bilemeyeceğim çünkü o süreçte kim olduklarını unuttuğum insanların bedeninde onların hayatlarını yaşamakla meşguldüm."

"Bu nasıl mümkün olabiliyor? Hiç mantıklı değil." Kıvırcık saçları gözlerine girse de rahatsız olmuyor gibiydi.

"Amacım ertesi gün başka birinin bedeninde uyanıp hayatıma devam etmekti. Bu şekilde sıkışıp kalmayı ben de planlamıyordum."

"Peki senden önceki Jimin? O nerede?" Konuşmaya başladığımdan beri ilk kez bu kadar dikkatle beni izliyordu. Sanki her an şaka yaptığımı söylememi bekler gibiydi.

"Onun nerede olduğunu bilmiyorum." Suçluluk duygusuyla başımı eğdim. "Başka bir bedene girmesi imkansız ve kendi bedenine dönme ihtimali var mı bilmiyorum. Ruhu amaçsızca süzülüyor olmalı. Üzgünüm."

Sesim gittikçe kısılırken ne yaptığımın farkına yeni varıyor gibi şaşkınlıkla nefesimi tuttum. Bu bir insanı öldürmekle aynı şey değil miydi? Bir insanın hayatını çalmıştım. Amacım bu değildi ama sonuç olarak artık bu beden bana aitti ve bu berbattı.

"Aynı onun gibisin," diye mırıldandığını duydum bir süre sonra. "Sende bir şeylerin farklı olduğunu kimse fark etmedi."

"Kendimi bildim bileli binlerce insanın bedenine girdim, insanları kopyalamak benim için çocuk oyuncağı." Üzerimdeki gözleri rahatsız ediciydi. "Bana öyle bakma Taehyung. Bunun ne kadar zor olduğunu tahmin edemezsin. Gerçek bir adım ve belirli bir yaşım bile yokken tanımadığım insanların arasında uyanıp durdum. Sevmek ve sevilmek nedir öğrenemedim. Gerçek anlamda kimsem yok ve bunu asla anlayamazsın. Berbat bir durumdayım ve Jungkook'a nasıl söyleyeceğimi bilmiyorum."

"Şey, kolay olmayacağını inkar edemem. Sonuçta onunla yaşıyorsun ve Tanrı aşkına sevgilisiniz! 3 ay boyunca onu kandırdığını öğrenince ne yapacağını ben bile tahmin edemiyorum."

"Hiç yardımcı olmuyorsun Taehyung." Gözlerimin dolduğunu saklamakla bile uğraşmadan ağlamaya başladım. Berbattı. Her şey berbat hissettiriyordu. Her sabah Jungkook'un yanında uyanmak, önce gerçekten bu bedende sıkışıp kaldığımı fark etmek ve sonra Jungkook ile beraber olduğuma sevinmek tüm dengemi alt üst etmişti. Her şey çok fazla geliyordu. Yıllar sonra bir bedene sahip olduğumu hissetmemin bu kadar kötü olacağını tahmin etmemiştim.

"Hey hey, ağlamana gerek yok. Jimin, sakin ol." Koltukta bana yaklaştığını hissettim ve sonra çekinerek kollarını omuzlarıma koydu. Sarılmıyordu ama destek olmaya çalıştığını gösteren bir hareketti.

"Çok boktan bir durum olduğunu biliyorum ve en az senin kadar hiçbir şeyin kolay olmayacağının da farkındayım ama daha fazla susmak ve kaçmak yerine Jungkook'a söylemen gerekiyor. Her ne kadar bu çok olağanüstü bir şey bile olsa, çünkü inanmakta güçlük çekiyorum, sadece benim değil diğer herkesin bilmesi gerekiyor."

"Her zaman bu kadar haklı mısındır?" Burnumu çekerek gülümsedim. Tam bir gülümseme sayılmazdı ama Taehyung konuştukça rahatlıyordum.

"Jungkook geldiğinde burada olacağım tamam mı? Sen açıklarken anladığım kadarıyla sana yardımcı olabilirim. Bitirelim şu işi."

Taehyung'un anlayışlı tavırları 3 ay önceki Jimin'e biraz daha imrenmeme neden oldu. Harika arkadaşları vardı ve ben hepsini elinden almıştım.

Korkunçtu ama yapabileceğim hiçbir şey yoktu.

27.01.2020
ilk önce tae ile konuşmasını ben bile beklemiyordum açıkçası...

the sonely soul [jikook] Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin