🥀

1.6K 95 58
                                    

Rose (Chaeyoung)

Duştan yeni çıkmıştım. Üzerimi kurulayıp, yanımda getirdiğim kıyafetleri giydim. Saçlarımı açtım ve saç kurutma makinası ile kuruladım.

İşim bittikten sonra banyodan çıktım. Saat 03.00'tü. Etraf zifiri karanlıktı. 'Baekhyun nerde?' diye düşünürken, karnıma sancı girmişti. Midem bulanırken, kusacağımı anlamıştım.

Hemen koşarak banyoya geri döndüm ve içimdekileri boşalttım. Henüz ilk haftalarında olduğum için sürekli kusuyordum.

Ağzımı ve yüzümü yıkadım. Havluyla yüzümü kuruturken, karnımda feci bir sancı vardı. Sancıdan, doğrulamıyordum.

Kapıya ve duvara tutunarak, banyodan tekrar çıktım. Tam kendimi bırakacağım sırada birden iki el tarafından tutulmuştum. Bu Baekhyun'du. Geldiği için o kadar rahatlamıştım ki. Sancım çok fazlaydı çünkü.

Beni kaldırırken, "İyi misin?" diye sordu. Başımı iki yana sallarken, beni kanepeye oturtmuştu. Ben inlerken, "Doktor geliyor, bekle." dedi.

Başımı sallayıp, beklerken biraz onu süzdüm. Siyah deri ceketi, karanlıkta bile parlıyordu. Siyah şapkası ona ayrı bir hava katıyordu.

Deri ceketini çıkardı. Siyah, transparan gömleği tüm kaslarını ortaya çıkarıyordu. Siyah şapkasını da çıkarıp, koltuğa bıraktı. Siyah saçları alnını kapatmış dağınık bir biçimdeyken, asil duruyordu.

Kapı nazikçe tıklatılmıştı. Baekhyun, "Gel." dediğinde içeriye yaşlı bir kadın girmişti. Üzerinde ki beyaz önlükten anladığıma göre doktordu.

Sancım abartılacak bir şey değildi. Sadece iğne yapıp, sancıyı kesmesi gerekiyordu. Malzemem olsaydı, kendim de yapardım ama yanımda hiçbir şey yoktu.

Kadın yavaşça yanıma geldiğinde, dayanamayıp gözlerimi kapattım. Başım geriye düşmüştü. Biraz karnımı dinledikten sonra kolumu açıp, iğne yapmıştı.

Sonra kadın, Baekhyun'a "Biraz konuşmamamız gerekiyor, efendim. O, iyi değil." dedi. Baekhyun kafasını sallayınca, ikisi de odadan çıkmıştı.

Koridorda konuşuyorlardı ve sesleri, yankı yapıyordu. Bu yüzden her şeyi duyuyordum.

-Eviniz, hamile bir kadın için fazla karanlık ve kötü. Onu daha ferah bir yere götürmelisiniz.

+Sen burnunu sokma. İşin bittiyse gidebilirsin. Hadi defol!

Üzgünce nefes verdim. Yanaklarım ıpıslakken, içeriye Baekhyun girmişti. Bana bakıp, öfkeyle nefesini saldıktan sonra pencerenin önüne geçti.

Kaslı sırtını izlerken, "Neden?" diye sordum. Elleri cebindeydi. Siyah postalları, onu fazla havalı yapıyordu. Ulaşılmaz görünüyordu.

Sert sesi odada yayılırken, "Ne?" diye sordu. Açık konuşmamı istiyordu. Gözyaşımı elimin tersiyle sildim ve "Neden bu evde kalmak zorundayım? Bana kızdığın için mi beni burda tutuyorsun?" diye sordum.

Duygusuzca, "Evet." dedi. Cevabı canımı çok yakmıştı. Yine de yutkundum ve "Burdan gitsek olmaz mı? Hı? Burası çok korkutucu Baek, lütfen..." dedim.

Ev o kadar kasvetli ki, sürekli bir yerlerden örümcek çıkıyordu. Korkudan uyumak istemiyordum.

Yine duygusuz sesiyle, "Olmaz." dedi. Gerçekten, neden böyleydi? Ne kadar kırıcı olduğundan, haberi var mıydı?!

Ağlarken, "Ya bebek burda düşük gelirse?" dedim. Sinirle iki kaşı havaya kalkmış, bana dönmüştü. Sinirini belli etmiyordu, ama ses tonunun altında büyük bir siniri saklıyordu.

MONSTER 2 // BaekroseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin