Jennie boş koridorda ilerlemeye başladı, her adımında daha da geriliyor, kalp atışları daha da hızlanıyordu. Arkasından gelen kapı çarpma sesiyle hızla arkasına döndü, 1331 numaralı kapı çarpmıştı...
Jennie artık kararlıydı, bu gece o odada neler olup bittiğini çözecekti. Hızlı adımlarla -adeta koşarak- 1331 numaralı odaya gitti. Kapının önünde hızlı hızlı nefes alıp veriyordu, vücudundaki adrenalin miktarı hat safhaya ulaşmıştı.
Kapıyı hızlıca açtı ama gördüğü, daha doğrusu göremediği karşısında şok geçirmişti. Yoongi yatağında yoktu! Akşam 4:30'dan sonra kilitli olması gereken kapı ise açıktı; yatak hiç bozulmamış, komidinde duran ilaçlar içilmemiş ve sudan bir yudum bile alınmamıştı.
Jennie hızla odadan çıkarken telefonunu çıkardı. Rehbere girip 'Bay Oh Sehun' ismine tıkladı, burada garip şeyler oluyordu ve bu olanları Bay Oh'dan başka bilenin olduğunu düşünmüyordu.
"İyi akşamlar Bayan Kim."
"Hiç de iyi bir akşam değil Bay Oh, şimdi derhal hastaneye gelin!"
"Kendinize gelin Bayan Kim! Siz kim oluyorsunuz da bana emir verebileceğinizi sanıyorsunuz?"
"Buraya gelmeniz ve bana bu hastaneyle alakalı bildiğiniz ne varsa anlatmanız gerek, hemen şimdi!"
"Hastaneyle alakalı bildiğim tek şey delilerin ve sorunluların gelmesi, kaç yılında yapıldığını bile bilmiyorum sizin anlayacağınız."
"Bari güzel bi' yalan söyleseydiniz. Bay Oh derhal buraya gelin!"
"Eğer bu seni inandıracaksa, geliyorum. Ama tekrar söylüyorum; ben bir şey bilmiyorum!"
Jennie telefonu kapattı ve arka cebine koydu. Hızlı adımlarla bahçeye indi, bu binada bir saniye bile kalamazdı.
Kafasını çevirip heybetli binaya baktı; son katında, 1331 numaralı odanın camında gördüğü silüet aklındaki fikirlerin yerleşmesine yetmişti.
~~~~
"Şimdi Bay Oh, ben soracağım siz ise 'dürüstçe' cevaplayacaksınız. Anlaştık mı?"
"Dediğim gibi ben bir şe-"
"Güzel! İlk sorumla başlıyorum, 1331 numaralı odada yatan hasta hakkında ne biliyorsunuz? Nereden geldi? Neden burada? Hastalığı ne?"
"O 'hasta' hakkında hiçkimse hiçbir şey bilmiyor. Ama ben bu hastaneye gelmeden önceden beri var ve buraya geldikten sonra söylediği tek cümle 'Ben iyiyim.'."
"Peki bu hastane niye bu kadar sessiz?"
"Hastalar odalarında kilitli ve gün boyu da orada kalıyorlar, doktorlar hastalarına düzgünce bakmıyor, çoğu da kafayı yiyip intihar ediyor zaten. Bu yüzden etrafta fazl-"
"Bir dakika, bir dakika; onları resmen ölüme mi terk ediyorsunuz?!"
"Bak onlar iyileşemeyecek hastalar ve kimi kimseleri de yok! Bunu sorgulayan kimse olmaz!"
"Sorgulayan birilerinin olup olmaması önemli mi sizce bu durumda! Onlara birer insan! Hasta olmaları bir şeyi değiştirmiyor!"
Jennie derin derin nefes aldı, sakinleşmeye çalıştı. Kafasında cümleleri toparlayınca da konuşmasına devam etti.
"Peki bu hastane neden şu ana kadar kapanmadı? O kadar ölü çıkarılıyor sonuçta, illaki biri ihbar etmiştir, haberlere falan da çıkmadı mı yani?"
"Binanın tam altında boş bi' kazan dairesi var, ölenleri oraya koyuyoruz. Yetkili kişiler de gelip alıyor. Nasıl öldüklerini bilmiyorlar."
"Nasıl? Bilmemeleri biraz tuhaf değil mi?"
"Paranın gözü kör olsun, insanı sağır ve dilsiz yapabilir."
"Vay be! Teşkilata bak! Ama bir şey dikkatimi çekti, çabuk öttün. Böyle büyük bir suç, alınan yüzlerce can... Çabuk itiraf etmezsin diye düşünüyordum."
"Bir şey yapamazsın. Polise gidersen burası kapanır, sen de işinden olursun, bu hastalar da açıkta kalır."
"Görürsün, yapar mıyım yapmaz mıyım?"
"Bayan Kim! Alakanız olmayan işlere burnunuzu sokmamanızı öneririm!"
"Sence, ben senin önerini dinler miyim?"
Jennie Sehun'u bahçede bırakarak binaya girdi. Odasına ilerledi, çantasını ve diğer eşyalarını da aldıktan sonra dışarı çıktı; daha fazla nöbet tutmasına gerek olduğunu düşünmüyordu.
Çıkarken Sehun'a yandan bir bakış attı. Bir taksi çevirdi ve evine doğru yol aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm OK! |yoonnie✔️
Fanfiction"Kendinize gelin lütfen! Ben sizin sadece doktorunuzum!" "Biliyorum. Ama doktorlar hastalarını iyileştirir, öyle değil mi?" |yoonnie