0.9

1.2K 149 216
                                    

"Jooheon, ne yapacağımı bilmiyorum..."

Derin bir iç çeken turuncu saçlı önce komodindeki ilaç kutularına, sonra yatakta uzanan Kihyun'a baktı.

"Baskılayıcı ilaçlar ilk defa fayda etmiyor..."

"Fark ettim. Neden böyle olduğu hakkında bir fikrin var mı?"

Kihyun cevap vermek yerine zaten aralık olan gözlerini kapattı. Hiçbir fikri yoktu işte. Tek bildiği o an içinde bulunduğu durumdan nefret ediyor oluşuydu.

Kendisine dokunulmasına ihtiyacı vardı. Tatmin olmaya ihtiyacı vardı. Bunun için kıvranıyor olmanın düşüncesi bile ona göre zavallıcaydı ama tam olarak o durumdaydı.

Kendini bildi bileli o baskılayıcı haplardan kullanıyordu. O zamana kadar kızgınlık denen 'saçma bir şekilde gelen yoğun cinsel isteklilik hali ve beraberinde getirdiği semptomlarla mücadele' haline karşı hep işe yaramışlardı. Şimdi birden ne olmuştu?

"Çok kötü hissediyorum..."

"Doktora gitmek ister misin? Belki haptan başka bir önerisi olur."

"Şaka mı yapıyorsun? Bu halde evden çıkamam... Ayağa bile kalkamıyorum... Bunları bir kenara bırak kokum problem yaratır. Yürüyen bir azgın mıknatısıyım."

"Evde hiç şeyin var mı... Oyuncağın?"

"Elbette... Masum bir kuzucuk olmadığımı biliyorsun. Bir tanesini gece denedim. Bir işe yaramıyor."

"Beni tam olarak neden çağırdın o halde? Seni ben mi tatmin edeyim?"

"Saçmalama... Ama eğer isteseydim bir kereliğine-"

"Kihyun."

"Özür dilerim... Ama iyi hissetmiyorum, düzgün düşünemiyorum."

"Ben dışarıdayım, aklına bir şey gelirse seslenirsin."

"Tamam..."

Jooheon odadan çıktığı sırada Kihyun'un gerçekten mızmız bir bebek gibi gözüktüğünü ve öyle davrandığını düşünmeden edemiyordu. Arkadaşını daha önce hiç böyle görmemişti.

Kapıyı kapatıp Kihyun'u tamamen kendi haline bıraktıktan sonra yapılabilecek şeyler düşünmeye başladı. Muhtemelen bir şey bulamayacaktı ama düşünmese vicdan azabı çekerdi.

"O iyi mi?"

Soruyu soran kişi Changkyun'dan başkası değildi. Kihyun Jooheon'a çok kötü olduğunu, hemen yanına gelmesini istediğini söylediği sırada Changkyun'u arabasıyla evine bırakıyordu. Aslında turuncu saçlı ilk olarak onu evine bırakma konusunda bayağı ısrarcıydı ama Kihyun oyalanmaması konusunda diretince, üstüne bir de Changkyun onun için sorun olmayacağını söyleyince Kihyun'a beraber gelmişlerdi.

"Pek değil."

"Benim evinde olduğumu söyledin mi?"

"Söylemedim. Muhtemelen tahmin etmiştir."

"Bu halde mi? Sanmam. Omegalar kızgınlıklarını bastıramazsa kendinden hiçbir şeye dikkat veremez."

"Bu konu hakkında bilgi haznen geniş."

"Sınıfları zamanında çok araştırdım. Her neyse, benim burda olmamdan rahatsız olabilir. Gitsem iyi olur."

"Olmaz, merak etme. O şu an sadece kendisinden rahatsız oluyor."

"Tamam o halde..."

Birkaç dakikayı sessizlikle Kihyun'un yatak odasının kapısında bekleyerek geçirdiler. En sonunda garip atmosferden oldukça bunalmış olan Changkyun dudaklarını araladı.

Essence // KihyukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin