Todoroki benden hoşlanıyor olamaz. O Yaoyorozu'dan hoşlanıyor olmalı kendi gözlerimle gördüm. Peki neden böyle davranıyor? Neden kalbimi hızlandırıyor? Benden hoşlandığını düşündürtüyor? Benden Annie Leonhardt'dan. Bir kötü adamın kahraman olma haya...
Uyandığımda başıma giren ağrıyla bir süre kıpırdayamadım. Hafifçe kafamı kaldırdığımda revirde olduğumu farkettim. hatırladığım son şey Todoroki'nin düşmemem için beni kucağına almasıydı. Beni revire o getirmiş olmalıydı. İstemsizce gülümsedim. Sanırım cidden arkadaş olmaya başlıyorduk o soğuk tavırlarının arkasında kocaman bir kalbi vardı bence.
Yatakta hafifçe doğruluğumda etrafta yaşlı bayandan(hemşire) başka kimseyi göremedim.
"Uyandın mı?" Dedi yaşlı bayan sevecenlikle.
"Beni buraya getiren çocuk o nerede?" Dedim doğrulmaya çalışırken
"Seni getiren çocuk mu? Ah Genç Shoto'dan bahsetiyorsun."
"Seni getirdikten sonra durumunu sordu sonra da gitti." Dedi gülümseyerek.
"Teşekkürler." Dedim ahh ne sanıyordum ki başımda falan bekleyeceğini mi? Hemde bir başkasına aşıkken. Gerçi şimdi düşününce Todoroki'ye hak veriyorum gidip Yaoyorozu'yla biraz daha vakit geçirmeli sonuçta ona aşık.
Acaba maçı kazanabildim mi? Kalkan işe yaradı mı?
Revirden çıktığımda okulun bitmesine birkaç dakika olduğunu gördüm. Acaba diğer maçlar ne olmuştu? Kimler kazanmıştı? Sınıftakiler özgünlüğümü öğrenince ne düşünmüşlerdi? Özgünlüklerini çalarım diye korkuyorlar mıydı?
Koridorda Aizawa-Sensei'yi durdum. Onunla konuşmam gereken bir şey vardı ve artık bunu erteleyemezdim.
"Aizawa-Sensei sizinle bir şey konuşmalıyım" dedim gülümsemeye çalışarak
"Seni dinliyorum Annie benimle konuşmak istediğin şey nedir?"
"Babam hakkında Sensei kim olduğunu mutlaka biliyorsunuzdur. Ben şey rica etsem-"
"Kimsenin haberi olmasa olur mu? Diye soracaksan Merak etme sen söylemediğin sürece bir şey söylemeyiz ama bence bunu onlara anlatmalısın anlayışla karşılayacaklarına eminim."
"Teşekkürler Sensei bunu düşüneceğim." Dedim Gülerek ama yalan söylemiştim asla ama asla kimseye bir şey söylemeyecektim.
Eşyalarımı almak için sınıfa çıktığımda sınıfın boş olduğunu gördüm. Demek ki herkes çoktan dağılmıştı. Aşağıya indiğimde kapının önünde bir şeyler konuşan Yaoyorozu ve Todoroki'yi gördüm.
Birlikte gerçekten de iyi duruyorlardı. Ama neden son günlerde sürekli birlikte ne kadar iyi durduklarını düşündüğümü anlayamıyorum. Bu düşünce resmen aklımdan çıkmıyor. Aklımda sürekli Ablamın özgünlüğünde gördüğüm sahneler geliyor. El ele tutuşup sokaklarda yürüyorlar, beraber sinemaya giriyorlar, insanları kurtarıyorlar, öpüşüyorlar, o iğrenç vıcık vıcık çiftlerin yaptığı gibi aynı bardaktan iki pipetle milkshake bile içiyorlar. İğrenç.
Yaoyorozu beni görünce el sallıyor bende sakince yanlarına gidiyorum. Gülümsemeye çalışırken milkshake sahnesi gözümün önünden gitmiyor. Kendimi kötü hissediyorum sanki karnımda kelebekler varmış gibi ama bu güzel bir his değil kelebekler karnımda uçuşmuyor karnımı yiyerek dışarı çakmaya çalışıyorlar.
"İyi misin?" Diye soruyor Yaoyorozu saçlarını açmış ve saçları rüzgardan dalgalanıyor
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.