12.Bölüm:Ceset

13K 613 39
                                    

Kendisi şoför koltuğuna binerken benim de yanındaki koltuğa geçmemi işaret etmişti.Bileğim elinden kurtulduğunda hissettiğim acıyla karışık rahatlamanın tarif edilebilir yanı yoktu.Sessizce dediğini yapıp ön koltuğa otururken Barkın'ı aklımdan çıkartamıyordum.Burnundan ve ağzından gelen kan...Lanet olasıca öyle sert vurmuştu ki.Mide bulantım baş gösterdiğinde elimle ağzımı kapattım ve Barkın'ın görüntüsünü gözümden silmeye çalıştım.

Arabayı çalıştırdı ve hızla barın olduğu ana caddeden çıktı.Yüz kasları gergindi,sinirliydi ama neden? Odadan çıktığımızdan beri yüzüme bir kez olsun bakmamıştı,bakışlarımı üzerinden çekmem konusu dışında da hiç konuşmamıştı.Evet,Barkın'a öfke dolu olduğunu biliyordum ama sinirlendiği başka bir nokta daha var gibiydi.Sözünü ezerek beni kurtarmış olması olabilirdi,bilmiyordum.Soner verdiği sözden dönmezdi ama bunu bu kez ezmişti.Beni kurtarmasının asıl sebebini bilmesem de benimle alakası olmadığını biliyordum.Belki de yine bana sağlıklı Güneş lazım zırvalıklarıydı.

Düşüncelerim beni ele geçirirken Soner şehir merkezinden çıkıyordu.Arabanın süratini arttırmıştı ve bu bana emniyet kemerimi takmadığımı hatırlatırken elimi hızla kemere götürerek kemeri taktım.Kaşlarım çatılırken gözlerim birden yüzünü bulmuştu.

''Nereye gidiyoruz?''Sessizliği bölmeyi kesinlikle istemesem de şehir merkezinden çıkmış olması,arabayı süratli kullanması ve de sinirli olması beni korkutuyordu.

Cevap vermeyerek beni biraz daha korkuturken ne yapmaya çalıştığını kavrayamıyordum.Saat gece ikiye geliyordu,Soner ürkülecek derecede sinirliydi ve şehir merkezinden çıkmıştık.Mantıklı bir açıklama kesinlikle bulamıyordum.Sinirden gerilmiş olan yüz kasları hala biraz olsun yumuşamamıştı.''Soner nereye gidiyoruz?''Arabanın hızı biraz daha artarken oturduğum koltuğa sinmiştim.Kendinde değil gibiydi.Barkın'a sinirlenmesi normaldi ama bu kadar sinirlenmesi normal miydi kestiremiyordum.''Cevap verir misin?''

''Yenişehir'e gidiyoruz.''Konuşarak beni şaşırtırken bir yandan da kafamda yeni sorulara yer bırakmıştı.Gecenin ikisinde Yenişehir'e gitmemizdeki amaç neydi,kafayı falan mı yemişti? Daha fazla şeyi kaldırabileceğimi kesinlikle sanmıyordum.

Kaşlarım çatılmıştı.''Arabayı durdur.Hiçbir yere gelmiyorum.''

''Tabiki geliyorsun,''dedi sinir bozucu bir sesle.''Çünkü senin için gidiyoruz.''

Kaşlarım daha da çatılırken söylediklerine anlam vermeye çalıştım.Ve,tabiki de veremedim.Lafı dolandırarak konuşacağına adam akıllı bir açıklama yapıp ikimizi de rahatlatabilirdi.Cidden zoru seçmek zorunda mıydı?''Ne saçmalıyorsun? Nasıl benim için? Durdur arabayı.''

Araba birden tekerlekler çığlık atacak şekilde dururken yutkunma isteğimi zorla bastırdım.''Al,durdurdum.''Yüzündeki ciddi ifade beni afallatırken bakışlarımı ondan çektim ve hemen kemerimi çözerek kapıyı açtım.Soğuk hava anında keskin bir bıçak gibi vücuduma işlerken üzerimdeki montun fermuarını çekerek etrafıma bakındım.Ana yoldaydık,fazla araba geçmiyordu.Ellerimi montun ceplerine sokarak ilerlemeye başladım.

Soner arabadan inip yanıma gelirken,''Gitmemiz gerekiyor.''dedi gergin bir sesle.''Fazla vaktimiz yok.''

''Neye vaktimiz yok?''diye bağırdım.''Başıma bir gecede iki olay geldi ve üçüncüsünü kaldıraram tamam mı?''

''Bu öyle bir şey değil.''dedi keskin bir sesle.Sesindeki gerginlik sürüyordu ve ürkütecek cinstendi.Yanıma iyice yaklaştı ve aramızda bir adımlık mesafe bıraktı.''Hadi,arabaya bin açıklayacağım.Fazla vaktimiz yok.''

''Şimdi açıkla.''dedim meydan okuyan bir sesle.Gecenin ikisinde Soner ve benim Yenişehir'e gitmemiz kadar anormal bir şey olamazdı sanırım.Enes,Enes'ten sonra Barkın ve Barkın'dan sonra şimdi de başka bir olaya kendi ayağımla gidemezdim.Bunu benden istemeye hakkı yoktu.

Güneşin GölgesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin