İçinde olduğumuz oyunda kimdi suçlu olan,gerçekten kör olan,gerçekten iyi rol yapan?
Suçlu Soner miydi,bizi Enes'le birbirimize düşürdüğü için? Enes'in kurduğu son cümleden önce belki evet ama artık değildi.Soner böyle bir şeyi yaparak suçlu değil;Enes'in gerçek düşüncelerini ortaya çıkardığı için iyi olan taraftı.Peki,Enes mi beni tanıyamadığı için suçluydu,yoksa ben mi Enes'i tanıyamadığım için? Hangimiz suçluyduk? Hangimizin ki daha ağırdı?
Kör olan? Enes benim biriyle yatabilecek tarzda biri olmadığımı göremediği için mi daha kördü,yoksa ben mi Enes'in böyle biri olduğunu göremediğim için? Sanırım her ikimiz de.İkimizin gözüne de bir perde inmişti ve bu bizim gerçekleri görmemizi engellemişti.Benim perdemin kumaşı artık yırtılmıştı ama anlaşılan o ki,Enes'inki hala sapasağlamdı.
Rol yapan kişi? Evet,oyunculuk yeteneğim vardı ama yemekhanede çok mu inandırıcıydım Soner'le yattık derken? Tüm herkes inanmıştı,onlardan beklerdim ama Enes'in inanmasını kendime yediremiyordum.
Enes? Her buluşmamızda,beni her gördüğünde bunları mı düşünmüştü? İleri gitmeyi,beni becermeyi,onun olmamı.Eğer öyleyse,gerçekten iyi gizlemişti düşüncelerini.Gerçekten iyi rol yapmıştı.Ben ona gerçekten güvenmiştim.Enes benim ilk erkek arkadaşımdı ve sırf öyle biri olmadığını düşündüğüm için ilkim olmuştu.Şimdi tüm gerçekler yüzüme vurulunca Enes'in ilk aşkım olmasının üzerine beton dökülmüştü.Enes benim ilk erkek arkadaşımdı ama ilk aşkım mıydı bunu kafamda tam oturtamıyordum.
Bir anda başlayan yağmur kurumuş dudaklarımı ıslatırken ellerinden kurtulmaya çalışarak,''Çek ellerini üzerimden!''diye bağırdım.İki bileğimi de tek eliyle kavrayarak sırtımı yasladığı duvarda başımın üzerinde birleştirdi.Dizimle ona vurmaya çalıştım ama daha da yaklaşarak dizimi kaldırmamı engelledi.Yüzünü yüzüme yaklaştırırken kafamı yana yatırdığımda,''Gözlerime bak!''dedi uyarır gibi.Dediğinin tersine gidip kafamı kaldırmazken,''Senden iğreniyorum!''dedim tiksinir gibi.
Boştaki eliyle çenemi tutarak kafamı kaldırdı ve gözlerine bakmamı sağladı.''Son kez soruyorum Güneş.Hem ilk hem de son kez.''Alnını alnıma yasladı.Sesindeki yumuşayan tona lanetler okurken gözlerimi kırpmadan gözlerinin tam içine bakıyordum.''Soner'le yattın mı?''
Yutkunmak için boğazımı zorlarken boğazımdaki yumrunun etkisi daha da artmış gibiydi.Şuanda resmen aileme kavuşmamı geri tepmemi istiyordu.Bunu yapamazdım,yapmazdım.Hele ki Enes'in gerçek yüzünden sonra asla yapmazdım.
Dudaklarımı zorlayarak yüzüme acı bir gülümseme yapıştırdım ve ellerimi yanaklarına koyarak alnımdaki alnını çekmesini sağladım.''Enes.''dedim titreyen sesimle.''Ben Soner'le yattım.'' Kelimelerin sonunda nokta varmış gibi söylemiştim,gözlerindeki kahverengiliğin koyulaşmasını incelerken yüzümde hissettiğim acıyla bacaklarım birden büküldü ve kendimi yerde buldum.Elim istemsizce yanağıma giderken ağzımda hissettiğim metalik tat midemi bulandırmıştı.Enes'in elleri yüzümdeki saçları çekerken yanaklarıma hücum eden yağmur damlaları yüzüme iğne batırılıyormuş gibi bir etki bırakıyordu.''Yatmaya değecek biri bile değilsin,Güneş.''dedi acımasız bir sesle.''Her şey bitti,anlıyor musun? İkimizde birbirimizi tanımıyoruz artık.Sana mutluluklar.''
Enes'in hızla yürüyüp sokaktan kaybolmasıyla içimde biriktirdiğim tüm acıları kusarcasına boğazımdan gelen değişik bir ses çıktı.Dudaklarımdan dökülen hıçkırıklara ve gözümden akan yaşlara lanetler okurken Soner'in dediklerini düşündüm.
İleride hatırladığında gülüp geçeceğin şeyler için ağlama.
Bu anları ileride hatırladığımda gülüp geçebilecek miydim sahi? Şuanda içimdeki boşluğa,hissettiğim acıya,hıçkırıklarıma,gözyalarıma gülebilecek miydim?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Gölgesi
ActionDüzenlenmiş bir oyun. Kurulan planlar. Kurtarılması gereken bir aile. Ödenmesi gereken bir bedel. Yolunda gitmeyen şeyler. Yıkılan kurallar. Ve,en önemlisi...Hissedilmemesi gereken duygular.